Turkcell, Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde geçen yıl başlatılan “Zeka Küpü” projesi kapsamında 9 ilde açılan yeni nesil teknoloji laboratuvarlarında eğitimler veriliyor, yeni nesil gelişim ve destek modeli sunuluyor. Özel yetenekli çocuklara ulaşmayı amaçlayan projenin ikinci adımına bu yıl Sivas ile başlanıyor. Hedef 3 yıl içinde 10 bin öğrenciye ulaşmak.
Gençlerin ve çocukların imkansızlıkları aşarak kendilerine uygun eğitim fırsatlarına kavuşması için yola çıkan Turkcell, geçen yıl başlattığı Zeka Küpü projesine hız kesmeden devam ediyor. Yapay zeka ve birbiriyle konuşan cihazların hayatımıza dahil olduğu 4. Sanayi devrimini yaşarken, Turkcell geleceğin kahramanlarını yeni dünyaya hazırlamak üzere eğitim seferberliğini sürdürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde hayata geçirilen “Zeka Küpü” projesi sayesinde zekası ile geleceğe yön verebilecek Türkiye’nin dört bir yanındaki özel yetenekli öğrencilerin, potansiyellerini gerçekleştirmesi ve geleceğe yön verecek teknolojilere erişmeleri sağlanıyor.
Hedef, üç yıl içinde 10 bin çocuk
Turkcell, Zeka Küpü projesi kapsamında Türkiye’deki BİLSEM (Bilim ve Sanat Merkezleri) bünyesinde teknoloji laboratuvarları açıyor. İlk yıl Ordu, İstanbul, Kütahya, Ankara, Adana, Şanlıurfa ve Erzincan olmak üzere 7 ilde Zeka Küpü laboratuvarı hizmete sunuldu. Projenin ikinci yılına ise Sivas ile başlanıyor. Bu yıl İstanbul Kadıköy, Ankara, Mersin, Amasya, Aydın, İzmir, Rize ve Erzurum’daki laboratuvarların da faaliyete geçirilmesi planlanıyor. Üç boyutlu yazıcılardan maker kitlere kadar pek çok ürünün yer aldığı laboratuvarlarda verilen yüz yüze eğitimler, www.zeka-kupu.com üzerinden verilen online eğitimlerle destekleniyor. Proje ile üç yıl içinde 10 bin aile, öğretmen ve öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.
Açılış sırasında sözü ilk alan Sivas İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy oldu. Altınsoy, “Bilim Sanat Merkezi’miz Sivas için önemli bir kazanım. Burada bizim özel yetenekli seçkin öğrencilerimiz hem okullarına devam ediyor hem de okul sonrasında ya da cumartesi pazar günleri yeteneklerine uygun özel eğitimler alıyorlar. Bu açıdan bakıldığında Turkcell’in geliştirdiği Zeka Küpü projesi kapsamında bizlere kazandırdığı bu teknoloji laboratuvarı öğrencilerimizin başarılarına katkıda bulunacaktır. Bu proje sayesinde buradaki her çocuğumuza bir bilgisayar verildi. Ayrıca 20 çocuğumuza da kodlama eğitimi verilmiş oldu. Başta bakanımız olmak üzere Zeka Küpü projesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Sivas’ta Turkcell’le yürütülen Zeka Küpü projesinin Türkiye’nin çeşitli noktalarında adım adım yaygınlaştırmaya çalıştıkları, eğitimde yeni bir yaklaşımın, yöntemin habercisi olduğunu belirten Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör sözlerine şöyle devam etti: “Artık günlük hayatımıza kodlama, yazılım gibi kavramlar sıkça girmektedir. Bu yeni dönem teknolojisine çocuklarımızı hazırlamak da eğitimciler olarak bizlerin görevleri arasında sayılmalı. Bu bağlamda bir teknoloji şirketi olan Turkcell’e, iletişim arz eden bir kurum olmaktan öte, sosyal sorumluluk çerçevesinde eğitimimize bu ilk ve önemli katkıyı sunmakta bizimle işbirliğine açık davrandıkları için teşekkür ediyorum.”
Sivas Valisi Davut Gül ise gelişen ve değişen dünyaya Türkiye ve Sivas’ın da ayak uydurduğunu, özellikle eğitim alanında adımlar attıklarını dile getirerek “Değişen ihtiyaçlarımıza göre yeni yeni yöntemler, metotlar ortaya çıkıyor. Bu Bilim ve Sanat Merkezi’nin ortaya çıkış amacı da budur. Daha yetenekli ve daha farklı çocukların yeteneklerine göre iyi eğitimler alması hedefleniyor. Yeni BİLSEM’de çok daha iyi şartlarda eğitim verilecek. Kamu yatırımları yanında en az bu kadar önemli olan Turkcell gibi şirketlerin bu ülkenin sahip olduğu değerlere, birikimlere ve çocuklarımıza sahip çıkıyor olması önemli” dedi.
‘Geleceği şekillendirmek üzere yola çıktık’
Sivas BİLSEM Zeka Küpü teknoloji laboratuvarının açılışına katılan Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Koç, şunları söyledi: “Turkcell olarak engelli çocuklarımıza ve imkanı olmayan öğrencilerimize daha iyi şartlarda eğitim sunabilmek için hayata geçirdiğimiz projelerle üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalıştık. Bugün bizleri bir araya getiren Zeka Küpü projesi, eğitim ve teknoloji gibi ilerlemenin temelini atan, gelişmenin önünü açan iki önemli hususu bir araya getirmesi ve doğrudan bizim faaliyet sahamızı da ilgilendirmesi bakımından özel önem verdiğimiz bir proje. Turkcell olarak, geleceği şekillendirme hedefiyle başladığımız bu projede, dünyanın gittiği yönü de dikkate alarak elimizdeki potansiyeli hem Türkiye hem de çocuklarımız için bir kazanıma dönüştürmek en önemli görevimiz.’’
Yeni Nesil Eğitimler neler?
- Yeni nesil üretim araçlarını öğretmeyi planlayan eğitim programı, yüz yüze ve online eğitimler olarak ikiye ayrılıyor.
- Çocukların yaratıcılığı ve potansiyelini uyandırmayı planlayan eğitimler, 3 boyutlu yazıcılardan tasarım ve üretimi öğretmeye, App Inventor eğitimleri ile kendi mobil uygulamalarını yazmaya, elektronik eğitimleri ile kendi devresini yapmaya kadar birçok değişkeni birleştirerek kendi ürününü ortaya çıkartmayı hedefliyor.
- Turkcell proje kapsamında kurduğu Zeka Küpü Laboratuvarları ile birlikte öğrencilere, fikirden üretime kadar geçen tüm aşamalarda projelerine hayat verebilecekleri fiziksel donanımı ve teknik desteği sağlıyor. Kurulan Zeka Küpü Laboratuvarları’nda öğrencilere temel eğitim de Turkcell tarafından veriliyor ve bu sayede laboratuvarların yaşayan birer mekana dönüşmesi sağlanıyor.
- Aynı zamanda BİLSEM’de okuyan 19.000’i aşkın öğrenciye dağıtılan Maker ve Kodlama kiti sayesinde tüm öğrenciler özel mıknatıslarla birbirleriyle iletişime geçen modülleri kullanarak kendi el becerileriyle hayallerindeki projeyi hayata geçirebiliyor. Kodlama kitinde yer alan akıllı ana kart cep telefonu ile eşleştirildiğinde çocuklar, cep telefonu ya da tabletleri aracılığıyla blok kodlama yöntemini kullanarak, hem temel kodlama mantığını öğrenme hem de projelerine akıl katma şansına sahip oluyor.
- Kolaydan zora doğru her seviye elektronik sistemin tasarlanabileceği, yazı ya da görsel tabanlı kodlamanın yapılabileceği bu set ile düşünen, tasarlayan, üreten, sorgulayan, geliştiren bireylerin yetiştirilmesi hedefleniyor.
- Projede öğrenci ve öğretmenler proje başladığından beri zekakupulms.turkcell.com.tr adresinden Maker (kendin üret kendin yap kültürü) ve Kodlama kitleri ile uzaktan eğitim almakta. Kodlama Kiti’ni kapsamlı bir şekilde öğretmeyi amaçlayan, öğrenci – uzman öğretmen-öğretmen arasında tartışma ortamlarını destekleyen interaktif ve eğlenceli bir çevrimiçi öğrenme fırsatı sunan bu platformda Maker ve Kodlama Kiti’ne ait eğitim programları yer almakta ve tüm öğrencilere ücretsiz olarak sunulmaktadır. Şu ana kadar sisteme kayıtlı 3.500’den fazla öğrenciye toplamda 52.000 saat eğitim verilmiş olup, bu sistem sayesinde öğrenciler kitlerle yaptıkları yaratıcı projeleri sistem üzerinden diğer katılımcılarla da paylaşmakta.
- Proje kapsamında ailelerin özel yetenekli çocuk yetiştirmedeki süreçlerine destek olmak amacıyla websitesi üzerinden anne babalara özel rehberlik süreci de devreye alındı. Bu sayede ekosistemin 3 paydaşı olan öğrenci, öğretmen ve velilere fayda sağlanmış oluyor.
İşte Sivas’ın geleceği şekillendiren zeka küpü çocukları:
- 2009’da açılan Sivas Bilim ve Sanat Merkezi, 300 öğrencisine yeteneklerini fark etmelerine önderlik eden bir eğitim kurumu.
- Üstün ve özel yetenekli çocukların eğitim gördüğü merkezde, öğrenciler kurdukları Robot Grubu ile çevrelerinde gördükleri sorunlara teknolojik çözümler üretiyor.
- Kaynak kodları açık ve özgür olan Arduino teknolojisi ve bu teknolojinin sunduğu olanakları kullanan öğrenciler, öğretmenlerinin de desteğini alarak projelerinin hem mekanik ve elektronik tasarımlarını hem de yazılım tasarımlarını kendileri yapıyor.
- Ahmet Taylan Kıncır (13 yaşında): Hayat Kilidi projesini geliştirdi. Özellikle Adana’da yaşanan yurt yangınından etkilendiğini söyleyen Kıncır, bir aylık bir sürede 25 denemenin ardından yangını algılayıp çevredeki insanları sesle uyaran ve otomatik olarak kilitli yangın kapısını açan bir sistem geliştirmiş. Normal zamanlarda insanların kart okuyucuyla açtığı bir kapıyı, yangını otomatik olarak algılayan ve kendiliğinden açılan bir kapı haline getirmeyi başarmış. Özellikle yangında yaşanan panik anlarında kişilerin yangın olan ortamı daha hızla terk etmesinin önünü açan proje, bu sayede yangınlarda yaşanan can kayıplarının önüne geçilmesini amaçlıyor.
- Ahmet Hatipoğlu (13 yaşında): Tekerlekli sandalye kullanan engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak üzere proje tasarladı. Engelliler Islanmasın sloganı ile yola çıkan Ahmet, yağmurlu havalarda tekerlekli sandalye kullanan engelli bireylerin sokağa çıkamadıklarını fark etmiş ve bu sorunu aşmak için çalışmalara başlamış. Yaptığı prototip sayesinde tekerlekli sandalye yağmur yağdığını otomatik olarak algılıyor ve motor yardımıyla açılan bir tente ile sandalyedeki kişiyi ıslanmaktan kurtarıyor. Tentenin otomatik açılması ve kapanması sayesinde tekerlekli sandalyede oturan kişinin şemsiye taşımasına gerek kalmıyor ve tüm dikkatini sandalyeyi yönetmeye ayırabiliyor.
- Eren Can Zafer Sağır (13 yaşında): Robo-itfaiye projesini geliştirdi. Cep telefonu ile kontrol edilen bu robot, yangından uzakta olan operatörüne kamerayla çalıştığı alanın görüntüsünü gönderebiliyor. Üstünde yer alan sensörler sayesinde yangının nerede olduğunu anlayan robot bu yangına suyla müdahale de edebiliyor.
- Çağatay Demiray (13 yaşında): İnsanların boylarını tam olarak bilememesinden ve sağlıklı bir boy ölçümü için iki kişinin gerekmesinden yola çıkan Çağatay, bu soruna geliştirdiği sabit bir platformla çözüm aramış. Yaptığı platforma eklediği ultrasonik mesafe ölçüm aracı sayesinde platforma duran bir kişinin boyunu başka bir araca gerek duymadan kolayca ölçmeyi başarmış. Çağatay yaptığı prototipin okullarda, hastanelerde ve insanların topluca bulunduğu yerlerde insanların hayatlarını kolaylaştıracak bir proje olduğunu düşünüyor.
- Ahmet Fatih Aytak tarafından geliştirilen bir başka projeyse trafik kazalarını engellemek amacında. Günümüzde giderek artan akıllı araç teknolojilerini inceleyerek yola çıkan Fatih yaptığı prototipinde önüne çıkan engelleri algılayan ve yaklaştıkça hızı otomatik olarak azaltan ve engele çarpmadan duran küçük bir araba geliştirmiş. Trafik kazalarını bu tip sistemlerle azaltmak isteyen Fatih projesi için Kazalar Olmasın, Nabızlar Durmasın dediği anlamlı bir slogan da bulmuş durumda.