Veeam 2020 yılına ait teknoloji öngörülerini açıkladı. Bakalım Veeam, 2020’de teknolojinin hangi doğrultuda şekillenceğini öngörüyor?
Teknoloji 2019 yılı boyunca, gerek işletmeleri gerekse de toplumları dönüştürmeye devam etti. 5G’nin ilk defa kullanılmaya başlanmasından işletmelerin yapay zekayı nasıl işlerine yararlı şekilde kullanacaklarını keşfetmelerine kadar birçok ilerlemenin gerçekleştiği bir yıl oldu.
BT açısından baktığımızda; 2020’de de devam edecek iki önemli eğilim olacağını söyleyebiliriz. Birincisi, şirket içi depolamanın ve genel bulutun giderek daha fazla aynı oranda kullanılmaya başlanması.
Bulut, işletmelerin yüzde 85’inin kendilerini ağırlıklı olarak karma bulut ya da çoklu bulut olarak tanımlaması nedeniyle, kurulumun olağan bir modeli haline gelmeye başladı.
Bulutun bu kadar yaygın şekilde kullanılması ise siber güvenlik ve veri gizliliğinin BT çalışanları için en büyük endişe kaynağı olmaya devam etmesine de neden oluyor.
5G kullanıcı sayısı önümüzdeki beş yıl içinde ne kadara ulaşacak?
2020’de siber tehditlerin daha da artacağını göz önünde bulundurursak, işletmeler kritik iş verilerinin yüzde 100’ünün kurtarılmasını sağlamak zorundalar.
Veeam 2020 teknoloji öngörüleri
1- Konteyner kullanımı daha da yaygınlaşacak
2020’de konteyner kullanımı güçlü DevOps yetkinlikleri sayesinde daha hızlı yazılım üretimine yol açacak ve Kubernetes de kendisini tartışmasız konteyner düzenleme platformu olarak kabul ettirecek. Konteynerlerin bu kadar popüler olmasının en büyük sebepleri hızlı ve kullanımlarının kolay olması.
Konteynerler, bir uygulamayı işletim sisteminden ayrı tutan soyut veri türleri olarak tanımlandığından sundukları mikro hizmetler de destek dosyaları ve yapılandırmalar ile birlikte sunuluyor. Böylece hizmetleri geliştirmek, iletmek ve kurmak daha hızlı ve kolay hale geliyor.
Çoklu bulut kullanımının artması, işletmelerin verilerinin özellikle AWS, Microsoft Azure ve Google Cloud gibi önemli sağlayıcılar arasında taşınabilir olmasına ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.
451Research, konteyner uygulamaları teknolojileri pazarının 2022’de 4.3 milyar dolara ulaşacağını ve 2020’de daha fazla işletmenin konteynerleri BT stratejilerinin temel bir parçası olarak göreceğini öngörüyor.
2- Bulut Veri Yönetimi, veri değişkenliğini ve veri taşınabilirliğini artıracak
İşletmeler 2020’de, verilerin tüm depolama ortamlarında erişilebilirliğini garanti etmek için Bulut Veri Yönetimi’ne (CDM) ihtiyaç duyacaklar. Verilerin hibrit ve çoklu bulut ortamlarında rahatlıkla taşınabilmesi gerekiyor. Bulut Veri Yönetimi’nin veri hareketliliğini ve taşınabilirliği artırma kapasitesi, kendi başına bir endüstri haline gelmesinin temel nedeni olarak gösteriliyor.
2019 Veeam Bulut Veri Yönetimi raporu, işletmelerin bu yıl Bulut Veri Yönetimi teknolojileri için ortalama 41 milyon dolar harcamayı planladıklarını gösteriyor.
İşletmeler, tüketicilerin değişen beklentilerini karşılayabilmek için kurum içinde verileri daha taşınabilir hale getirecek yeni yöntemler arıyor. “Verileriniz, ihtiyacınız olduğunda, istediğiniz yerde” vizyonu, sadece güçlü bir CDM stratejisi ile elde edilebilir. Bu yüzden Bulut Veri Yönetimi’nin öneminin gelecek yıl daha da artacağı bir gerçek.
3- Yedekleme hızı ve başarısı, başarı ve hızın iyileşmesini sağlar
Veri erişilebilirliği Hizmet Seviyesi Anlaşmaları (SLA) ve bunlardan beklentiler önümüzdeki 12 ay içinde artacak, buna karşılık kesinti veya hizmet devamsızlığına gösterilen sabır ise azalmaya devam edecek.
Sonuç olarak, yedekleme ve kurtarma sürecinin önemi, kurtarma aşamasına doğru kaymış durumda. Yedekleme, zorlayıcı, emek gerektiren ve düşük maliyetliydi. Daha hızlı ağlar ve yedekleme cihazlarının yanı sıra gelişmiş veri toplama ve otomasyon yetenekleri yedeklemeyi hızlandırdı.
2019 Bulut Veri Yönetimi Raporu’na göre; işletmelerin yaklaşık üçte biri sürekli olarak yüksek öncelikli uygulamaları yedekliyor ve çoğaltıyor. İşletmelerin akıllarını en çok meşgul eden sorun ise verilerinin yüzde 100’ünün dakikalar içinde eksiksiz olarak kurtarılabilmesinin mümkün olup olmadığı.
Veri erişilebilirliğini kesintisiz sürdürmek, işletmeler gönül rahatlığı sağlamanın yanı sıra yedeklenmiş verilerinin güvenilir bir şekilde araştırma, geliştirme ve test etme amacıyla kullanılabilmelerini de sağlıyor. Bu kullanılan veri, işletmenin dijital dönüşüm ve işletmenin rekabette öne geçmesini sağlayacak stratejiler hakkında da en bilinçli kararları almasına yardımcı oluyor.
4- Her şey yazılım tanımlı olmaya başlayacak
İşletmeler, organizasyonları için en uygun olan depolama teknolojilerini ve donanımlarını seçmeye ve toplamaya devam edecek fakat veri merkezi yönetimi, yazılımdan daha fazlası haline gelecek. BT altyapısının manuel olarak işletilmesi hızla geçmişte kalmaya başladı.
Kod Olarak Altyapı (IaC) yayılmaya devam edecek. İşletmeye, altyapının ne yapması gerektiğinin bir planını oluşturma izni verdikten sonra bu planların tüm depolama ortamlarına ve konumlarına dağıtılmasını sağlayan IaC birden fazla sitede gerçekleşecek altyapı işlemlerinin zamanını ve maliyetini azaltıyor.
Bulut bilişim sağlayıcılarının hizmetlerini ve altyapısını kullanan bir strateji olan IaC ve Cloud-Native (Bulutta Çalışmak Üzere) gibi yazılım tanımlı yaklaşımlar tamamen maliyetle ilgili değildir.
Çoğaltma yöntemlerini otomatik hale getirmek ve genel buluttan yararlanmak, hassasiyet, çeviklik ve ölçeklenebilirlik sunar. Bu da kuruluşların uygulamaları hızlı ve kolay bir şekilde kurmalarını sağlar.
Hizmet olarak yazılım (SaaS) kullanan kuruluşların dörtte üçünden (yüzde 77) fazlasının sergilediği veri yönetimi için yazılım tanımlı yaklaşım, artık işletmelerin büyük çoğunluğunun davranış biçimi haline gelmiş durumda.
5.Konu yedekleme çözümleri olduğunda kuruluşlar yenilemeyecek ama değiştirecekler
2020’de, yedekleme teknolojilerinin sayısını artırmaktansa bunları değiştirme eğilimi hız kazanacak. İşletmelerin teknoloji kurulumlarını hızlandırma ihtiyaçları daha da kritik hale geldiğinden, iş sürekliliği çözümlerinin basitliği, esnekliği ve güvenilirliği öncelikli olacak.
2019 yılında kuruluşlar, son 12 ayda ortalama beş plansız kesinti yaşadıklarını söylediler. Eski üreticilerin veri erişilebilirliğini garanti etmelerine karşı duyulan endişe, işletmeleri eski araçlarla birlikte kullanılacak yedekleme çözümlerinin sayısını artırmaktansa değiştirmeye yöneltiyor.
İşletmelerin tamamen değiştirmektense yamalama ve güncelleme yapmalarının nedeni ise bakım maliyetleri, sanallaştırma ve bulut yetkinliklerinde yaşanabilecek olası kayıplar ve veri erişiminin hızı ve yönetim kolaylığı ile ilgili eksiklikler olarak öne çıkıyor.
Yeni bir başlangıç yapmak ise işletmelerin kullanıcı taleplerini karşılamak için her zaman doğru çözüme sahip olmalarını sağlıyor.
6- Tüm uygulamalar, yaşamsal hale gelecek
İşletmelerin yaşamsal olarak sınıflandırdığı uygulamaların sayısı 2020 boyunca artacak, bu da her uygulamanın öncelikli olarak kabul edildiği bir ortama zemin hazırlayacak. Önceden kuruluşlar, yaşamsal ve yaşamsal olmayan uygulamalar arasında ayrım yapmak için hazırlıklıydılar.
Ancak işletmeler dijital altyapılarına tamamen bağlı hale geldikçe bu ayrımı yapmak da zorlaşmaya başladı. 2019 Veeam Bulut Veri Yönetimi Raporu’na göre, BT çalışanları, işletmelerinin, yaşamsal uygulamalarda en fazla iki saatlik kesintiyi hoş görebileceğini belirtti.
Uygulamalardaki kesintiler kuruluşlara her yıl dünya genelinde toplam 20,1 milyon ABD doları ciro ve verimlilik kaybına neden olurken kritik uygulamalarda kaybedilen verilerin maliyeti ise saat başı ortalama 102,450 dolara ulaşıyor. Gerçek şu ki, artık her uygulama kritik öneme sahip.