Schneider Electric, AB ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Uluslararası Binalarda Enerji Verimliliği Sempozyumu’nda yer aldı.
Global bir perspektifle binalarda enerji verimliliği alanında Türkiye’nin yol haritasını belirlemesi için gerçekleştirilen Uluslararası Binalarda Enerji Verimliliği Sempozyumu ‘a 15 ülkeden 350’ye yakın profesyonel katıldı. Kamu kurumları, STK’lar, akademisyenler ve enerji verimliliği endüstrisinin temsilcilerini bir araya getiren konferansta Schneider Electric Enerji Verimliliği Danışmanı Enes Akgün sürdürülebilir enerji ve yaşanabilir bir çevre konusunda kurumun global deneyimini ve çözümlerini paylaştı.
Uluslararası Binalarda Enerji Verimliliği Sempozyumu ‘nda enerji verimliliği için sistem değişikliği kadar kültür değişikliğinin de gerektiğine değinen Akgün; “Günümüzde sürdürülebilir bir enerji tedariği ve yaşanabilir bir çevre için bugünkünden 4 kat daha verimli olmalıyız. Dolayısıyla geleneksel metotların yerine yenilikçi yöntemleri bir an önce benimsemeliyiz.” dedi. “Bunun da geleneksel Enerji Verimliliği yaklaşımı yerine, etkin bir Enerji Yönetim Sistemi ile sağlanabileceğini” vurgulayan Akgün, ‘’Etkin bir Enerji Yönetim Sisteminin olmazsa olmazları olarak; üst yönetimin desteğinin alınması, bir enerji takımının oluşturulması, her düzeyde ve sürekli olarak iç ve dış iletişimin sağlanması, detaylı bir Enerji Politikasının belirlenmesi, enerji planlaması yapılması ve sürekli iyileştirmenin temin edilmesi sayılabilir. Enerji yönetimi, aynı zamanda bir kültür değişimidir. Bu nedenle biz, firmaların enerji verimliliğine geleneksel olarak yaklaşmasından ziyade şirket içi kültürü değiştirmeleri gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
“Doğru yapılandırılmış bir Enerji Yönetim Sisteminin, enerji verimliliği çalışmalarından elde edilen faydaları yaklaşık 10 % oranında artırdığının, yani Enerji Verimliliğinde verimliliğin Enerji Yönetim Sistemleriyle sağlanabileceğinin altını çizen Akgün, “Aynı zamanda bu çalışmaları ISO 50001 Standardı kapsamında yürütmek firmalara hem zaman kazandıracak hem de elde edilecek faydayı maksimize edecektir. Uçtan uca, merkezi olarak yönetilebilen Enerji İzleme Sistemleri ile de gerçek anlamda bir enerji verimliliği sağlamak mümkün olacaktır. Bu şekilde 360 derece kurgulanmış bir stratejiyle kurumlar kalıcı, sürdürülebilir ve yüksek oranlarda verimli sistemler yaratabilir” dedi.