Verinin artışıyla birlikte BT altyapılarının ve veri merkezlerinin önemi daha da artarken, yeni yatırımların önünün açılması gerekiyor. Bunun için belli başlı desteklerin sağlanması şart.
Son birkaç on yılda, özellikle internetin gelişiyle beraber dünya, giderek daha global hale geldi. Aynı zamanda, pek çok alanda rekabet şiddetlendi ve işletmeler bu global ortamda kendilerini farklılaştırmak amacıyla artan bir şekilde bilgi teknolojilerini benimsemek durumundalar. Bilgi teknolojileri, birçok kurumda bilgi bulma ve depolama kolaylığı için bir araçken, zamanla rekabet avantajı kazanmanın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yakın zamanlarda, bulut bilişim kavramı; verimliliği artırmak, ürünün piyasaya sunulma süresinin düşürülmesi ve yeni büyüme alanları yaratmak gibi günümüz BT’sinin ve iş dünyasının önündeki pek çok zorluğu çözme vaadi ile üzere ezici bir şekilde ön plana çıktı.
Bulut hizmetleri; iş dünyası ve tüketici ürünleri, hizmetleri ve internet üzerinden gerçek zamanlı teslim edilen ve tüketilen çözümler olarak tanımlanabilir. Genel bulutu, geniş ve sınırsız potansiyel kullanıcılardan oluşan bir evrene açık olması karakterize etmektedir, tek bir kurumdan ziyade bir pazara yönelik tasarlanmaktadır. Buna karşılık, özel bulut tek bir işletme (veya genişletilmiş kurum) için tasarlanmış ve erişimi sınırlandırılmıştır; paylaşılan bir iç kaynaktır, kurumun BT yapısının kullanıcılara standart/ ortak hizmet ‘sattığı’ ticari bir arz değildir.
Bulut Bilişimin Büyümesi Devam Ediyor
Çeşitli kaygılara ve kullanım engellerine rağmen, bulut bilişim gelişmiş pazarlarda agresif şekilde kabul görmekte ve git gide gelişmekte olan pazarlarda da artarak benimsenmektedir. (Asya / Pasifik [Japonya hariç], Orta ve Doğu Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika). Aslında dünyada bulut harcamalarında en hızlı büyüme 2011-2016 tahmin döneminde, dünyadaki gelişmiş pazarlar için % 22.7 yıllık bileşik büyüme oranı ile karşılaştırıldığında, müşterek % 44.1 oranı ile gelişmekte olan piyasalarda görülecektir. Gelişmekte olan piyasaların bulut harcamalarındaki payı, 2011’de % 13 iken, net yeni genel bulut harcamalarında büyümenin neredeyse % 30’una ulaşarak, 2016’da % 24,9’a çıkacak. Tabii ki bu durum sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Veri merkezi kavramını kökünden değiştirecek. Son birkaç yıl içerisinde veri merkezleri sadece depolama amaçlı kullanılan yapılardan çıktı ve işletmelerin bir ofisi gibi çalışan yapılara geçildi. Artık veri merkezleri üzerinde bulunan sunucular sadece belli bir çalışan kesimin ulaşabileceği ve teknik altyapı yeterliliği aranan erişim türünden de çıkmış durumda. Eğer ihtiyacınız varsa Bulut Bilişim hizmetleri sayesinde sunucuların gücünü mobil cihazını veya bilgisayarınıza getirmeniz mümkün.
Büyük Veri ve Bulut Bilişim Ayrılmaz Birer İkili Oldular
Büyük Veri kavramının Bulut Bilişim ile birlikte anılması yeni değil birkaç yıl öncesine dayanıyor. Fakat Bulut Bilişim servis sağlayıcıları ve bu hizmetleri ayağa kaldıran donanım ve yazılım üreticileri Büyük Veri konusunu hep ayrı tutmaya çalıştılar. Hala bazı markalar yol haritalarında bu iki kavramı aynı kutu içerisine koymuyor. Fakat onlarda önümüzdeki günlerde bu kavramları yan yana telaffuz etmeye başlayacak. Başlamak zorundalar.
Bulut Bilişim hizmetleriyle birlikte Büyük Veri çözümleri yavaş yavaş iş dünyasına girmeye başladı. Son bir yıldır bu uygulamaları kullanan kurumsal kullanıcılar memnuniyetlerini her yerde telaffuz ediyorlar. Fakat şöyle bir problem var! Türkiye dışında faaliyet gösteren Depolama ve Bulut Bilişim sağlayıcıları sistemleri üzerinden kurumlara özel çözümler sunuyorlar. Bu durumun Türkiye’de örneği yok. Global oyuncular Türkiye’ye gelmediği sürece bu durumun değişeceğini de ön görmüyoruz. Bunlara en iyi örnek şirket içerisinde kullanılan herhangi bir sunu yapısının Bulut Bilişim hizmetleri ile satın alınabilmesi. Artık kurumlar kendi ofislerine veya veri merkezlerine sunucu almak zorunda değil, ihtiyacı olduğunda istediği marka model ve üzerinde uygulamalar ile kullandığın kadar öde mantığıyla satın alabiliyorlar.
Veri Merkezlerinin Önemi
Ne kadar kurumsal yapılar için konuşsak da onların içinde de insanlar var ve bu insanlar başka insanların hayatını kolaylaştırmak için çalışıyorlar. İnsan hayatı içerisinde verinin önemi artıyor ve bu artış Veri Merkezlerinin önemini de kat kat yukarı çekiyor. Şirketler verilerinin önemini anlamaya başladılar. Bu verilerin toplanacağı, işleneceği ve değere dönüştürüleceği alanlar için de gelecek hazırlıklarını yapıyorlar.
Türkiye’de Veri Merkezlerinin Durumu
Bu konuda yapılmış güncel bir araştırma yok. Türkiye’deki en büyük Veri Merkezinin nerede ve hangi markaya ait olduğunu söylemek güç, Bu konuda Vodafone ve Türk Telekom’un çözümlerinin en tepelerde yer aldığını belirtebiliriz. 2014 yılının başında Türkiye’de 9 şehir üzerine yayılmış toplamda yaklaşık 50-60 Bin m2 beyaz alana sahip 50-60 VM hizmet sağlayıcısı bulunduğu tahmin ediliyordu. 1.000 m2 beyaz alanı geçen veri merkezine sahip hizmet sağlayıcı sayısının ise 10’un altında olduğu biliyor.
Fakat son dönemde global markalar Türkiye’nin değerini anlamaya başladılar. Bunların başında NGN ve Zenium geliyor. Bu iki Veri Merkezi devi Türkiye’de Veri Merkezi kurulum çalışmaların başladılar. IBM’in büyük bir Veri Merkezi kuracağı gelen söylentiler arasında yer alıyor. Fakat bunun ne zaman ve nerede olacağı konusunda bir bilgi yok.
Global IT pazarının genç şirketlerinden İngiliz menşeli Zenium Technology Partners, Türkiye’deki ilk veri merkezi yatırımı için çalışmalarını 2015 yılında bitirmeyi hedefliyor. İstanbul One adı verilen Veri Merkezi toplam 12 bin metrekarelik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden biri olacak. Veri merkezi, 3 ana binadan oluşacak ve Tier III+ seviyesinde hizmet sunacak. İstanbul One’ın ilk müşterisi ve iş ortağı ise KoçSistem, Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü olarak, Eylül 2014 itibari ile altyapısını veri merkezinin içinde kiraladığı alana kurup, Ocak 2015’ten itibaren tam kapasite ile hizmet sunmaya başlamış durumda. İstanbul One içerisinde son kulalnıcı satışı olmayacak. Veri Merkezi alanlarını 500 m2’lik bölümler halinde büyük kurumsal müşterilerine sunacak.
150 Milyon Dolarlık Yatırım
NGN, veri merkezi alanında yaklaşık 150 milyon dolar düzeyinde bir yatırım gerçekleştiriyor. Ülkemizin en büyük veri merkezi yatırımı olacak olan “Star of Bosphorus”, bu yılın son çeyreğinde faaliyete girecek. İstanbul Tuzla’da teknolojinin ulaştığı son noktada “operatör bağımsız” veri merkezi yatırımı başlatan NGN, bu veri merkezinde Türkiye’nin en büyük firmalarına, maliyetleri azaltan ve verimliliği artıran uçtan uca veri merkezi çözüm ve hizmetleri sunarak sektörde önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.
Türkiye’de Uptime Enstitüsü Tier III tasarım ve tesis sertifikasına sahip olacak olan Star of Bosphorus 16 MW toplam güc ile hizmet verecek. Yaklaşık 24 bin metrekare kapalı alanda konumlanan merkezde, 2 binin üzerinde standart kabinetin işletimi gerçekleştirilecek. Deprem riskini azaltmaya yönelik olarak tasarlanmış merkez, ülkenin en yüksek derecede fiziksel korumalı sunucu ve donanım barındırma özelliğiyle, güvenliği de maksimuma çıkarmayı hedefliyor. Merkezde, İstanbul’un bulunduğu deprem kuşağı gerçeği doğrultusunda, bu türde bir yatırımın vazgeçilmez faktörü olan sismik izolasyon; analiz, dizayn ve inşa süreçleri ile veri merkezinin müşterilerine vaadi olan ve uluslararası işletme kalitesinin çok önemli bir parçası olan operasyonel sürekliliği de eksiksiz bir şekilde sağlanacak. Yerli danışmanlar ve uluslararası denetim firmalarının ortak çalışması ile gerçekleştirilecek sismik izolasyonda, lokasyonun analiz edilmiş sismik verileri doğrultusunda özgün bir dizayn ile tüm inşaat alanını kapsayacak şekilde gerçekleştirilecek sismik izolatörlü temel yapısıyla tesis, bu konuda ülkemizdeki sayılı yapılardan biri olacak.
Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi
13 Ocak tarihinde Türksat’ta gerçekleştirilen e-Devlet Kapısı töreninde açıklamalarda bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, her kurumun kendi veri merkezini kurduğunda, kurumlar arasında uyum sağlanamadığına ve sorun çıktığına dikkat çekerek Kamu Entegre Veri Merkezi’nin önemine vurgu yaptı. Bakan Elvan, “Veri güvenliğine de çok önem vermemiz gerekiyor. Kamunun tüm verilerini saklayacağız ve isteyen kurumlar ulaşabilecek. Bir başka ilde de yedeklenmesini sağlayacağız. Entegre Veri Merkezi, e-dönüşümün bir parçasıdır. Şu anda Kamu Entegre Veri Merkezi ile ilgili çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor; ilkini de Konya Kozağaç’ta kurmayı planlıyoruz. Amacımız 2023 yılından önce ekonomimiz gibi e-dönüşüm sıralamasında dünyada ilk 10 içerisinde yer almak” şeklinde konuştu.
e-Devlet Kapısı’nın hizmetleri ve kullanıcısı artıyor Başbakanlık adına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Türksat tarafından işletilen e-Devlet Kapısı; www.turkiye.gov.tr’nin 2014 yılı içinde e-Devlet Kapısı kullanım istatistiklerine göre hizmetleriyle en çok ön plana çıkan kamu kurumları ve 20 milyonuncu kayıtlı kullanıcı Türksat’ta düzenlenen törenle açıklandı. Lütfi Elvan, Türksat’ın çalışmaları hakkında da bilgi vererek 5A uydu imalatı için tüm altyapı çalışmalarının tamamlandığını ve ihaleye çıkacaklarını belirtti. Bakan Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türksat 6A milli uydumuz olacak. Tamamıyla yerli üretimle gerçekleştiriliyor, bakanlıkla TÜBİTAK arasında anlaşma imzalandı. Ulusal Konum Belirleme Projesi ile de kendi ulusal konum sistemimizi ülkemizde kuracağız. Diğer yandan bugün itibarıyla e-Devlet hizmetlerini verdiğimiz kayıtlı kullanıcı sayısı 20 milyonu geçti.”
Lütfi Elvan, Aktif Bilgilendirme Sistemi’nin en geç 6 ay içinde hizmete sunulacağını kaydederek vergi borcu, trafik cezaları gibi bilgilerin e-Devlet üzerinden otomatik olarak ilgili kişiye SMS veya internet yoluyla ulaştırılacağını ve bu hizmette vatandaşların talepleri doğrultusunda hareket edeceklerini ifade etti. Yerel yönetimlerin e-Devlet hizmetlerini kullanmalarını teşvik ettiklerini dile getiren Elvan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de çok önemli projeler gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, burada 2 ay içerisinde e-Kimlik dağıtımını yapacaklarını söyledi. e-Devlet’te MSB, SGK ve Afyonkarahisar Belediyesi başı çekti 2014 yılı içinde e-Devlet Kapısı kullanım istatistiklerine göre hizmetleriyle en çok ön plana çıkan kamu kurumları şu şekilde açıklandı: Hizmetleri yalnızca e-Devlet Kapısı’ndan sunulan kurum olan Milli Savunma Bakanlığı, ilk defa 2009 yılı ağustos ayında elektronik hizmet sunmaya başladı. Hâlihazırda bakanlığa ait tüm hizmetlerin e-Devlet Kapısı’na bütünleştirmesi tamamlandı. Milli Savunma Bakanlığı’na ait 32 farklı hizmet, yalnızca 2014 yılı içinde 11 milyon 420 bin 30 kişi tarafından kullanıldı. Milli Savunma Bakanlığı’na ait hizmetler arasında en çok kullanılanlar; Askerlik Durum Belgesi Sorgulama, ASAL Sevk Başvurusu, Yedek Subay Sınıflandırma Sonucu Sorgulama, Er Sınıflandırma Sonucu Sorgulama. İlk defa 2008 yılı aralık ayında elektronik hizmet sunmaya başlayan Sosyal Güvenlik Kurumu, bugün itibarıyla e-Devlet Kapısı’nda hizmetleri en çok kullanılan kurum unvanını taşıyor. SGK’ya ait 42 hizmet, yalnızca 2014 yılı içinde 111 milyon 683 bin 484 kişi tarafından kullanıldı. Kuruma ait en çok kullanılan hizmetler; 4A Hizmet Dökümü, 4A Emekli Aylık Bilgisi, 4B Borç Durumu.
Araştırmalar Türkiye’nin Potansiyeli Gün Yüzüne Çıkartıyor
Zenium’un İngiltere ve Türkiye’de yaptığı “Modernizasyon Motivasyonu” adlı araştırmaya göre, değişen iş koşullarına ayak uydurabilmek için yeni teknolojileri benimseme, sürekli evrimleşme ve veri merkezi altyapı optimizasyonu konusunda veri merkezleri üzerindeki baskı gittikçe artıyor. Bu durum şirketlerin %70’inin genel BT bütçelerinin bir kısmını modernizasyona yönelik girişimlere ayırmasına sebep oluyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yalnızca %21’i, oluşacak ihtiyaca göre bu konudaki bütçelerini artırabileceklerini söylüyor. Depolama ve bilişim kaynaklarına yönelik ihtiyacı en iyi şekilde karşılayabilme endişesi, bu sorunlara çözüm olarak dış kaynak kullanımını öne çıkarıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 51’i veri merkezi ihtiyaçlarını dış kaynak kullanarak çözmeleri durumunda BT altyapılarının büyük ölçüde gelişeceğini düşündüklerini söylüyor. Bu konuda bütçe ayıran şirketlerin ise yalnızca %24’ü özellikle veri merkezi modernizasyonu için fon ayırdıklarını belirtiyor.
Çoğu şirket (%56) bütçelerinin %30’u veya daha azını bu amaca ayırırken, %22’lik düşük bir kesim ise bütçelerinin %10’dan azını bu doğrultuda kullanmak için ayırdıklarını söylüyor. Ancak katılımcıların yüzde 16’sı bu konuda olumsuz yanıt verip, veri merkezi bütçelerini “muhtemelen artırmayacaklarını” söylüyor. Yüzde 2’lik kesim ise bugünkü altyapılarının gelecekte oluşacak iş ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini açıkça söylüyor. Dış kaynak kullanımı, altyapı sorunlarına maliyet odaklı bir çözüm oluşturuyor Raporda ortaya çıkan ilginç sonuçlardan biri de, ölçekleme ve modernizasyon konusunda dış kaynak kullanımının potansiyel bir çözüm olarak görülmesi ve bu konuda duyulan güvenin hayli yüksek olması. Araştırmaya katılan kıdemli BT profesyonellerinin %94’ü veri merkezi gereksinimlerinin dış kaynak kullanılarak çözülmesinin, şirketlerinin BT altyapısını belli bir seviyeye kadar iyileştireceğini düşünüyor. %13’ü radikal bir iyileşme beklerken, %51’lik kesim de iyileşmenin yüksek bir seviyede olacağını düşünüyor.
Halihazırda dış kaynak kullanan şirketler (%99), dış kaynak kullanımının bir şirketin BT altyapısını bir dereceye kadar geliştireceğini düşünürken, dış kaynak kullanmayan şirketlerde bu oran daha düşük (%79). Bu sonuçlar, işletmelerin büyük çoğunluğunda kısa ve uzun vadede veri merkezi sorunlarına “test edilip onaylanmış” bir çözüm olarak dış kaynak kullanımının gösterildiğini ortaya koyuyor.
Dış kaynak kullanımının birçok altyapı sorununa maliyet odaklı bir çözüm olarak görülmesi sürpriz değil. Ancak BT profesyonellerinin üzerindeki iş yönetiminin gerektirdiği çevikliği sağlama baskısı arttıkça, dış kaynaklı veri merkezi servisi sağlayıcılarının da rekabette öne çıkmak için çalışması gerekiyor. Günümüzde temel hizmetlere ve taktiklere odaklanmak artık yeterli görülmüyor. Müşteriler dijital ekonominin şart kıldığı dönüşümü sağlamak adına alanındaki liderlerden fikir almak, yeni teknolojilere ve gelişmiş mantıksal analizlere erişim sağlamak istiyor.
Dış kaynak analiz şirketi HfS Research ve KPMG tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen “2014 Dış Kaynak Hizmet Sağlayıcıların Durumu” adlı araştırmaya göre müşteriler, servis sağlayıcıların önümüzdeki iki yıl içinde işleyişlerinin standardizasyonu, otomasyonu ve dönüşümüne yardımcı olmalarını bekliyor. Aksi takdirde dış kaynak servis sağlayıcıları, müşterilerini kaybedebilir.
Bu anket için Türkiye ve İngiltere’de çeşitli endüstrilerde faaliyet gösteren 250’den fazla çalışana sahip şirketlerin kıdemli IT profesyonelleri ile 210 görüşme yapılmıştır. Araştırma öncesi bütün katılımcılar, şirketlerinin operasyonel ya da stratejik açıdan veri merkezlerinden sorumlu IT profesyonelleri olduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca katılımcıların %36’sı direktör, %64’ü ise kıdemli müdür pozisyonunda olduklarını teyit etmişlerdir.