Türkiye’de Endüstri 4.0 devrimine yönelik yatırımlar devam etse de, gelecek ile ilgili bir takım soru işaretleri yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki üretim sektöründe halen Endüstri 2.0 ve 3.0 süreci yaşanıyor. Yeni dünya düzenine ayak uydurmak adına şirketlerin kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Aksi takdirde oyun kurucu değil, oyunda piyon olmak zorunda kalınabilir.
Teknolojinin gelişimine paralel olarak dünyadaki yaşam biçimleri ve iş yapma şekilleri de süratle değişiyor. Endüstri 4.0 devrimiyle başlayan ve bir teknoloji yarışına dönüşen bu süreçte, geleceğe yatırım yapan ülkeler kazanıyor. Bu değişimi tetikleyen faktörler arasında dünya enerji ve doğal kaynaklarının azalması, pahalılaşması, tüm insanların refah seviyesini arttırmak istemesi ve maliyetler ana itici güç olarak ön plana çıkıyor. Bu teknoloji devriminde ayakta kalmak isteyen işletmeler de yeni dünya düzenine ayak uydurmak için üretim şekillerini değiştiriyor. Yapay zeka ve veri bilimi kullanımının şirketlerde arttığı gözleniyor.
Tereddüt listesindeyiz
Değişen iş yapış şekillerinin hâkim olacağı bir dünyada üretim sektörünün geleceği klasik yapılardan çok farklı olacak. Alternatif malzemeler, hafifleme, ekoloji, tüketici eğilimleri, elektrikli araçlar gibi sektör de yaşanan değişimler nedeni ile sektör, rekabet gücünü arttırmak zorunda kalacak. Türkiye olarak hem rekabet gücümüzü arttırmak hem de pazardaki yerimizi kaybetmemek için çalışma şekillerimizi değiştirmek zorundayız. Çeşitli ülkeler için yapılmış Endüstri 4.0’a hazır olma endeksine bakıldığında Türkiye ‘tereddüt eden ülkeler’ arasında yer alıyor.
Dönüşüm şart
Türk sanayisinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında bulunuyor. Dolayısıyla değişen pazar yapısında rekabetçiliğin korunabilmesi, ihracatın artması için bugün dünyada kullanılan otomasyon, yapay zekâ, veri analizleri ile üretim tesislerinde, yönetim, ölçüm, takip tasarım ve müşteri ilişkileri yöntemlerinin etkin kullanılması gerekir. Özetle Endüstri 4.0 Akıllı Fabrikalar, Makina-Operatör işbirliği gibi yeni işletme yönetim sistemleri bu konuda sanayi tesisleri için olmazsa olmaz çözüm yoludur.
Tezmaksan tarafından üretilen çözüm yolları
Üretim sektörünün küresel çapta Endüstri 4.0 ile yeni bir yola girmesi, şirketlerin otomasyona ve yapay zekaya daha fazla önem vermelerine neden oluyor. Enerji ve doğal kaynakların azalması, pahalılaşması ve maliyetlerin yükselmesi, üretim sektöründe tasarrufu ve verimliliği ön plana çıkarıyor. Türk makine pazarının lider markası Tezmaksan, hayata geçirdiği Ar-Ge projeleriyle şirketlere verimli üretimin yolunu açıyor.
Tamamen Türk mühendisleri tarafından yazılımı ve projesi gerçekleşen CUBEBOX otomasyon sistemi, işletmelerdeki üretim hızını artırıyor. Bu sistem, 24 saat, operatörsüz hatasız, duruş olmadan üretim yapma imkanı sağlıyor. CUBEBOX otomasyon sistemi ile özellikle gece vardiyalarında yüzde 50’ya varan verim sağlanıyor. Standart yapısı ile tüm CNC tezgahlara uyumlu CUBEBOX, firmaya özel robot sistemlerinden yüzde 20 daha ucuz ve sadece 1 günde devreye alınabiliyor. Ayrıca Robot Programlama bilgisine ihtiyaç duymadan parça değişimi yapılabiliyor.
Verimlilik artışı ve tasarruf
Tezmaksan’ın sektöre kattığı bir diğer teknolojik yenilik olan Kapasitematik ise, şirketlere büyük avantaj sağlıyor. İşletmeler yapay zeka ile üretimi yönlendirme, kontrol etme ve sonuç alma gibi imkanlara ulaşıyor. Kapasitematik ile makine ve operatör aynı dili konuşabiliyor. Üretim ile yönetimin entegre halde işlemesine olanak sağlayan Kapasitematik, makinelerin arıza vermesini önlüyor. Fire vermeden yapılan üretim verimini artırıyor.
Üretim tesislerinde yüksek verim alınması sonrası kapasite yatırımları da artıyor. Çeşitli ülkeler için yapılmış Endüstri 4.0’a hazır olma endeksine bakıldığında Türkiye’nin 2.0-3.0 sürecinde olduğu belirtiliyor. Tezmaksan tarafından sektöre sunulan Kapasitematik ve CUBEBOX gibi sistemler sayesinde Türkiye’nin teknolojik dönüşümü de sağlanmış oluyor. Bu tür yatırımlar işletmelerde verimliki sağlarken, Türkiye ekonomisine de katkı sunuyor.