Ekim ayı ile birlikte yürürlüğe giren sosyal medya yasası ile birlikte Tiktok ve Facebook gibi sosyal medya platformları Türkiye’de temsilcilik açması gerekiyordu. Verilen sürenin sonuna gelindi ve bazı sosyal medya kuruluşları temsilcilik açmadılar.
Peki, Tiktok ve Facbook gibi bu sosyal medya kuruluşları konusunda neler yapılacak. Geçtiğimiz dönemde Türkiye’de temsilcilik açmayan sosyal medya platformlarına para cezası kesilmişti. Ardından temsilcilik açmaları için 30 günlük ek süre tanındı. Bu sürenin sonuna gelmiş durumdayız. Şimdiki ceza ise 3 ay süreyle reklam yasağı.
Bu durum Türkiye’de sosyal medya üzerinden faaliyet gösteren firmaların işini zorlaştıracağa benziyor özellikle Instagram, TikTok ve Facebook gibi firmalar üzerinden reklam vererek ticaret yapan birçok büyük ve küçük çağlı kuruluş var. Bu firmalar reklam yasağı ile ya yönlerini başka platformlara ya da kara ekranlar ardına çevirecekler. Bir anlamda önümüzdeki günlerde bu tarz platformlar üzerinden reklam yapmak istiyorsanız bir değil birkaç kere düşünmenizde fayda var.
TikTok ve Facebook Gelirlerinin Çoğunu Reklamlar Üzerinden Elde Ediyor!
Tabii ki bu olumsuz durumdan etkilenmeyecek sosyal medya platformları da var. Mesela Youtube geçtiğimiz günlerde Türkiye’de temsilcilik açtı ve faaliyete başladı. Bu sayede Youtube herhangi bir ceza ile karşılaşmayacak.
Bu ceza son olmayacak. Reklam yasağı belli bir süre için devrede olacak. Kanun koyucular tarafından belirlenecek bu sürenin ardından reklam hat daraltma uygulamasına gidilecek. TikTok ve Facebook gibi sosyal medya uygulamalarının bant genişlikleri yüzde 90’a kadar düşürülebilecek. Bu durum kullanıcıları olumsuz şekilde etkileyecek. Bu yaptırımın ardından da belki sosyal medya platformlarına erişim engellenebilecek. Tabii ki tüm bunları zaman gösterecek.
Geçtiğimiz dönemde Tiktok ve Facebook konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Sadece Facebook’un insan hakları sorumlusu Iain Levine, “Türkiye’nin getirdiği sosyal medya yasası insan haklarıyla ilgili pek çok endişeye yol açıyor” diye tweetlemişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, “Bugünlerde Türkiye gibi bir ülkede sosyal medyayı bastırmanın gerçekten imkansız olduğuna inanıyoruz – bu insanların hayatının büyük bir parçası” demişti.
Bu görüşlere katılmamak elde değil. Fakat bu işlerin bir de ticari yönü var. Her ne şirkketi olursa olsun Türkiye içerisinde bir kazanç sağlıyorsa bu topraklar üzerinde muhatap olunabilecek kişileri barındırmak zorunda olduğu görüşündeyim. Tiktok veya Facebook fark etmez Twitter, Periscope, Dailymotion, Pinterest veya LinkedIn. Bu ülkeden bir değer kazanıyorlarsa bu ülkede faaliyet göstermeliler.
İlgili haber