Milli gururumuz Türk Hava Yolları, 2014 yılında Skytrax’in yaptığı araştırmaya göre dünyanın en iyi hava yolları şirketleri sıralamasında 5. olarak yer alıyor. Avrupa bölgesinde ise son dört yıldır tartışmasız en iyi olarak kabul ediliyor. Hizmetlerini teknolojik destekle geliştirmek isteyen Türk Hava Yolları, iletişim alt yapısını, Türkiye’nin lider iletişim entegratörü SİSTAŞ’a emanet etti. THY’nin merkez büroları ve dünya çapındaki tüm şubelerinde yapılan bu teknik geliştirme sonucu, yalnızca bir yıl gibi bir sürede şirket 1 milyon dolar gibi bir tasarruf elde etti.
SİSTAŞ’ın deneyimli mühendisleri yaptıkları öncelikle merkezde ve şubelerde birbirinden bağımsız çalışan ve aralarında iletişim kuramayan santralleri, en son teknolojiye sahip Alcatel-Lucent Enterprise santrallerle değiştirdiler. Böylelikle santraller Alcatel-Lucent’ın ABCF teknolojisiyle kendi aralarında iletişim yapmaya başladı. Ayrıca bu düzen sayesinde, servis ve bakım hizmetleri çok daha kolay hale geldi. Tüm santrallerin, Türk Hava Yolları’nın dünya çapındaki 140’dan fazla şubesine yerleştirilmesi, çalıştırılması ve hizmetin hiçbir aksama olmadan sürdürülmesi SİSTAŞ’ın deneyimli teknik ekibi sayesinde bir yıl gibi rekor sayılabilecek bir sürede gerçekleştirildi.
SİSTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Koray Kutluay, proje ile ilgili olarak şunları söyledi: “Daha önce, yönetimi çok zor, hatta imkansız olan iletişim sistemi, bugün Alcatel-Lucent’ın Omnivista 8770 Network Management System teknolojisi sayesinde uzaktan yönetilebiliyor. Sistemde çeşitli seviyelerde oluşabilecek arızalar, anında tespit edilerek gereken müdahale yapılıyor ve bu arızalar sırasında santraller iletişim halinde olduğu için hizmet sürmeye devam ediyor. Arızalar donanım kaynaklı olduğunda ise elde hazır stok yedek parça bulunduğundan fiziki müdahale en geç 24 saat içinde gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca, daha önce yapılamayan görüşme takibi, ücretlendirme, ölçümleme ve raporlama gibi hizmetler otomatik olarak gerçekleştirilebiliyor. Her şubenin yöneticisine kendi şubesiyle ilgili aylık raporlama sistem tarafından gönderiliyor”.
THY’nin eski iletişim altyapısının IP’ye dönüştürüldüğüne dikkat çeken Koray Kutluay sözlerine şöyle devam etti: “Çalışmamızın ilk aşamasında abonelerin %10’unu IP’ye dönüştürdük. Analog abonelerin daha çok olması, implementasyon sürecinde olumlu bir durum yarattı ve geçiş çok daha kolay ve hızlı gerçekleştirilerek, tüm aboneler IP’ye dönüştürüldü. Bugün itibariyle, Türk Hava Yolları’nın Brezilya’daki bir şubesi, Rusya’daki bir şubesini, adeta dahili telefonla arıyormuş gibi görüşme yapabiliyor. Elbette bu da gerek zaman, gerekse maliyet olarak pozitif bir sonuç doğuruyor. IP yapı ile birlikte ortak bir rehber yapısı da düzenlenerek, şirket içerisinde kime nasıl ulaşılacağı konusu da çözülmüş oldu. Böylelikle iç iletişimde de önemli bir gelişme kaydedildi. Bununla birlikte genel merkez de Alcatel-Lucent’ın son teknoloji DECT telefonlarıyla donatıldı. Ayrıca 30 kişinin katılabileceği özel konferans odaları düzenlendi. Alcatel-Lucent’ın OmniPCX (OXE) çözümüyle, abonelere mobilite imkanı da sağlandı. Şirket cep telefonları da sisteme dahil edilerek, önemli tasarruf, kullanım kolaylığı ve esneklik elde edildi”.