e-Safe tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun ev sahipliğinde düzenlenen 2. Siber Güvenlik Zirvesi, bu alanda çalışan uzmanları Ankara’da bir araya getirdi.
BTK’nın ev sahipliğinde düzenlenen zirveye e-Safe Kurucusu Musa Savaş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyesi Taha Yücel ile bilişim uzmanları, hukukçular, kamu kurum ve kuruluşlarından ve sektörden temsilciler katıldı. BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ise zirveye video konferans yoluyla katılarak, bir konuşma yaptı.
2. e–Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nde konuşan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ni (USOM) bünyesinde barındıran Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Bilgi teknolojilerinin tüm sektörlerin gelişmesi için lokomotif olduğunu belirten Sayan, “Endüstri 4.0 olarak da adlandırılan bu dönemi iyi anlayan ve öncü olan ülkeler, bir yandan ekonomik ve sosyal anlamda refah düzeylerini artırırken, diğer yandan da dünyadaki gelişmelere yön verecek lider ülke konumuna geleceklerdir. İşte bu açıdan, Türkiye olarak Sn. Cumhurbaşkanımızın bizlere çizmiş olduğu 2023 hedefleri doğrultusunda, gelişmeleri takip eden değil, gelişmelere yön veren ülkeler arasına girmek için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekmektedir” dedi.
BTK’nın ulusal siber güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetlerini sürdürdüğünü hatırlatan Sayan, USOM’un giderek bir marka haline geldiğini kaydetti. Sayan, USOM tarafından 2017 yılı içerisinde 1.550’ye yakın Kurum/Kuruluş/İşletmeye resmi yazı ile siber güvenlik bildiriminde bulunulduğunun altını çizdi. BTK’nın, yapay zekâ imkânlarını siber tehditlerle mücadele kapsamında yürüttüğü projelerde kullandığını vurgulayan Sayan, “Özellikle AVCI, AZAD ve KASIRGA olarak adlandırılan uygulamalarımız, zararlı yazılım komuta sunucularının, ele geçirilmiş sistemlerin ve zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin tespitinde aktif olarak kullanılmakta ve daha sofistike analizler yapabilmesi için de geliştirilmeye devam etmektedir.” dedi.
Toplantının açılışında konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, siber güvenlik konusunun hem kamu hem özel sektör açısından çok önem taşıdığını, dolayısıyla konunun Bakanlık olarak gündemlerinde önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.
Siber güvenlik alanında, Siber Güvenlik Kurulu’nun faaliyetlerini aktaran Zerey, Bakanlık tarafından hazırlanan Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın bir süre önce yürürlüğe konulduğunu, bunun yanı sıra BTK bünyesindeki USOM’ların Türkiye’deki siber güvenlik olaylarını yakından izlediğini ve bu alanda çalışmalar yaptığını kaydetti.
“Kamu tarafında sıkıntı, siber güvenlik uzmanı sayısı çok az. Bir hesaba göre 30 bin civarında siber güvenlik uzmanına ihtiyacımız var. Özel sektöre baktığımızda siber güvenlik konusunda oldukça başarılı personel var” diyen Zerey, kamunun gerektiğinde siber güvenlik alanında çeşitli sertifikalara sahip şirketlerden hizmet aldığını söyledi.
Zerey, şöyle devam etti: “Türkiye olarak sıkıntımız halen kullandığımız siber güvenlik yazılımlarının yüzde 90’dan fazla yabancı menşeli. Belki o siber güvenlik yazılımının olmaması daha iyi. Çünkü ne yaptığını anlamak çok zor, güncellemek için yurt dışına bağımlısınız. Bunların yerine Türk firmaları tarafından yazılmış yerli ve milli siber güvenlik yazılımlarının kullanılmasını öneriyoruz ve teşvik ediyoruz. Bu yönde hem kamuda hem özel sektörde çok önemli farkındalık var Belli bir süre içinde bunları tamamen yerli ve milli hale getirmek zorundayız. Yazılımı biz yazmalıyız, biz yönetmeliyiz. Hatta tercihen yurt dışına satabilirsek daha da iyi olur.”
RTÜK Üyesi Taha Yücel, bilgi güvenliğinin topyekün düşünülmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayarak, “İstediğiniz kadar cihazlarınızı kontrol altında tutun ciddi bir açıkla karşı karşıya olabilirsiniz, ne kadar önlem alırsanız alın size hediye edilen bir hafıza kartından ve size gelen e-postadan güvenliğiniz tehdit altına girebilir. Elimizden geldiği kadar önlem almamız ve eğitimlerimizi buna göre planlamamız gerekir” dedi.
e-Safe’in amacının siber güvenlikte yerel problemlere odaklanmak olduğunu vurgulayan e-Safe Kurucusu Musa Savaş ise “Siber güvenlik alanında ağırlıklı olarak ülkemizin ihtiyacı olan siber güvenlikteki insan kaynağı açığını nasıl kapatırız üzerine yoğunlaştık. Temel amacımız ülkemizin siber güvenlik alanındaki insan ihtiyacını gidermeye çalışmak” diye konuştu. Savaş, e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nin Türkiye’nin siber güvenlikteki ihtiyacı olan insan kaynağı açığının nasıl kapatılacağı konusu başta olmak üzere kamudaki zafiyetlere odaklanarak düzenlendiğini belirtti.
Zirve, bilişim uzmanları, hukukçular, kamu kurum ve kuruluşlarından ilgililerin hazırladığı; Siber Güvenlikte En Zayıf Halka: İnsan ve Sosyal Mühendislik, Siber İstihbaratın Kamu Güvenliği İçin Rolü ve Önemi, Sinyal İstihbarat ve Mobil Casusluk, Web’in Perde Arkası, Kritik Altyapılarda Siber Güvenlik, SOME’lerin Kurulmasına İlişkin Yasal Düzenlemeler başlıklı oturumlar ile gün boyu devam etti.