Schneider Electric, teknolojideki hızlı gelişimin yarattığı değişime dikkat çekti

Enerji yönetimi ve otomasyonda uzman olan Schneider Electric, teknolojideki hızlı gelişimin akıllı bina yönetiminde yarattığı değişime dikkat çekti.

Nesnelerin İnterneti (IoT) ve bağlantılı teknolojileri ile 2015’te yaklaşık 10 milyar olan bağlı cihaz sayısının 2020’de üç katından fazla büyüme göstererek 34 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Geniş bant internet yaygınlaşıyor, teknoloji maliyetleri düşüyor, akıllı telefon kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşıyor ve dahili sensörlere ve Wi-Fi özelliklerine sahip daha fazla cihaz üretiliyor.

IoT teknolojisindeki sıçrayış bina yönetimine de yansıyor. Çünkü bağlantılı bina cihazları oldukça geniş veri kümeleri elde edebiliyor. Bu veriler bina sahipleri ve tesis yöneticilerine kullanılabilir bilgi sunmak ve bina performansını önemli ölçüde artırmak konusunda yeni fırsatlar sağlıyor. Yeni yapılan bir araştırmaya göre, tesis yöneticilerinin yüzde 63’ü bakım konusundaki kararlarını alırken bu yeni teknolojiden faydalanıyor. Yüzde 89’u ise bu sayede yatırımlarından üç yıl içinde kazanç sağlamayı beklediklerini belirtiyor.

Enerji verimliliği, bina yönetiminin olmazsa olmazları arasında

Schneider Electric’in paylaştığı bilgilere göre; teknolojik gelişmelerin sağladığı kolaylık ve verimlilik büyük birlikler ve devletler tarafından da kabul görmeye başladı. Örneğin; Avrupa Birliği, Binalarda Enerji Performansı Yönergesi gibi küresel enerji verimliliği mevzuatlarla bina verimliliğini bir işletme zorunluluğu haline getirdi. ABD’de ise yeşil ve LEED sertifikalı binalar için vergi teşvikleri yapılmaya başlandı. Bu sayede bina sahiplerinin ve yöneticilerin bina verimliliğine katkıları sağlanmış ve bina kullanıcılarına yönelik koşullar da iyileştirilmiş oldu. Bu durum sadece ABD ve AB ülkelerinde değil, dünya genelinde tesis yöneticileri tarafından yakından takip edilir hale geldi.

1508918138_SCH_Gorsel__2_

Bina sistemlerine etkili ve stratejik entegrasyon için tüm ağ içerisinde güçlü bir “bağ” gerekiyor

Bina yönetim sistemleri (BMS) akıllı bir binanın belkemiğini oluşturuyor. Ancak bu sistemlerin gerçek değeri, bina ortamında bulunan diğer cihazlarla bağlantı kurma ve verimliliği-performansı artırma fırsatları oluşturmadaki yeteneği sayesinde ortaya çıkıyor. Dolayısıyla akıllı bina yönetiminde sistem entegratörleri ve destek ekipleri yoğun bir rol üstlenmeye başladı.

Hızlı gelişimin bina yönetim ekiplerinin çalışma şekillerini doğrudan etkilediğine değinen Schneider Electric uzmanları “Modern bir BMS’ye entegre edilmesi gereken bağlantılı teknolojiler beş yıl önce uygulanmıyordu, on yıl önce ise mevcut bile değildi. Öte yandan geçmişte bina yöneticileri, yönettikleri binalardaki sistemlerin mekanik donanımı ve günlük işlevleriyle ilgilenen kişiydi. Günümüzde ise tesis yöneticileri, yalnızca sahip oldukları bina sistemleriyle değil aynı zamanda tesisleriyle günlük olarak etkileşime giren çok sayıda akıllı bağlantılı cihazla da ilgilenmek zorunda. Sonuç olarak, tesis yöneticileri, günümüzün bina teknolojilerini başarıyla yönetmek ve en iyi şekilde faydalanmak için veri analizi gibi yeni beceriler edinmeli ve teknolojik bilgi birikimini artırmalılar. Ayrıca, en uygun ve kapsamlı akıllı enerji çözümlerini nasıl kuracaklarını ve yöneteceklerini bilen doğru sistem entegratörleriyle çalışmalılar. Karşılaşılan bir diğer sorun ise günümüz tesis uzmanlarının ağ bağlantısı ve bilgi teknolojisi konularına teknolojik açıdan bilgili olmalarına karşın mekanik sistemler hakkında büyük eksiklikleri olması. Bu nedenle yeni nesil tesis uzmanları başarılı olabilmek için IoT hakkındaki yeni dünya bilgilerini, bina yönetimi endüstrisine onlarca yıldır yön veren mekanik bilgilerle birleştirmenin bir yolunu bulmalıdır” açıklamasında bulunuyor.

Bina yönetiminde 3 adımda başarının sırrı

Bugünün tesis uzmanları, enerji yönetimi için kritik olan bileşenler konusunda desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu bileşenler aydınlatma ve oda kontrollerinden, güç dağıtımı, veri iletişimi, HVAC kontrolleri ve enerji takibine kadar geniş bir yelpazeyi içine alıyor. Tüm bunları kapsayan bina kontrolünü, operasyonel verimlilik ve enerji yönetimini optimize etmek belli bir uzmanlığı gerektiriyor. Bu da üç önemli alanda gelişim ihtiyacını doğuruyor;

  • Bina sahipleri ve tesis yöneticilerinin karşılaştıkları en kritik güçlükler ve bunları çözebilecek çözümler konusunda özel eğitimler vermek
  • Tesis uzmanları ve sistem entegratörlerinden oluşan ve fikir paylaşımı ile en iyi uygulamaların yaygınlaşmasını teşvik eden açık bir ağ oluşturmak
  • Akıllı binaların geleceğini yönlendiren endüstri lideri teknoloji çözümlerine erişim sağlamak.

Schneider Electric’in öngörülerine göre; teknolojinin sürekli olarak geliştiği ve tesisleri yeni verimlilik seviyelerine ulaştıracak fırsatlar oluşturduğu bir dünyada, gelecekteki büyüme, uzmanlaşmış bilgi ve eğitime bağlı olacak. Bu bilgiler ve kaynaklar, sistem entegratörlerinin işlerini büyütmelerine yardımcı olacak ve tesis profesyonellerinin, yarının akıllı binalarını oluşturup yönetirken komple bina ortamı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlayacak.

Peter Dinklage Cisco için ” Yarının Ağı “nı anlattı