Güney Koreli teknoloji devleri LG ve Samsung, eğitimde yeni bir dönem için yeni adımlar atıyor. Bu bağlamda okullarda robotlar, özel tahtalar ve bunlarla bağlantılı çalışacak yapay zekâ özellikli yeni dijital kitap faktörünün eğitime katılması planlanıyor. Bu sayede her öğrencinin seviyesine göre ayrı ayrı eğitim desteği sunulabilecek.
Müfettiş Gadget’ın yeğeni Penny’nin kullandığı dijital kitap, yakın zamanda pek çok çocuğun ve gencin elinde olabilir. Eğitim teknolojileri pazarı, son yıllarda büyüme gösteren pazarlar arasında yer alıyor. Güney Kore’de LG ve Samsung’un da dahil olduğu pek çok şirket, gelişen teknolojiyi arkasına alarak eğitimi daha kolay ve eğlenceli hale getirebilecek yeni ürünler üzerinde çalışmalar yürütüyor. Örneğin, yapay zekâ destekli dijital ders kitapları gibi.
LG, aslında geleceğin sınıfları konseptiyle geçtiğimiz sene Güney Kore’nin 18 farklı lokasyonundaki okullarında dijital çözümler sunmuştu. Dijital tahtalar ve yapay zekâ destekli robotlarla öğrencilerin daha iyi öğrenebilmeleri ve daha keyifli ders süreçleri yaşayabilmeleri hedeflenmişti. Şimdi dahası da hedefleniliyor. Mesela…
Güney Kore’de, Mart 2025 itibarıyla, ilkokuldan başlayarak liseye kadar olan kapsamda 5 milyon öğrenciye yeni eğitim yöntemleri sunulacak. Bu noktada onlarca farklı şirketin çalıştığından ve LG’nin de önemli roller üstlendiğinden söz ediliyor.
Yapay zekâlı dijital kitaplarla eğitim süreçleri hem eğlenceli hem de daha kolay olabilir
Örneğin, öğrenciler yapay zekâ destekli dijital ders kitaplarıyla ilgilenirken bir yandan da CLOi robotlardan yardım alabilecekler. Bunlara ek olarak dijital tahta kullanımı devam edecek ve tüm bu detaylar birbirlerine bağlantılı olarak sorunsuz çalışabilecek. Bir öğrencinin durumu, diğerine kıyasla daha zayıf diyelim. Bu öğrenci için yapay zekâ yardımıyla yeni takviyeler bulunacak ve daha kolay öğrenebilmesi için tavsiyeler sunulacak.
Samsung da geçtiğimiz haziran ayında yapay zekâ destekli gelişmiş bir dijital tahtayı tanıtmıştı. Bu tahta, sesli komutları algılayarak yazıya çevirebiliyor ve aynı zamanda interneti de kullanarak istenen araştırma sonuçlarını kısa sürede sunabiliyor. Bu sayede öğretmenlerin sadece tahta başında beklemelerine gerek kalmayacak ve sınıfta gezinirken de tahtaya komutlar verilebilecek. Bu da öğrencilerle daha yakın ilişkilerin kurulabilmesinin yolunu açacak.
Bu arada eğitim teknolojileri pazarının 2025 itibarıyla global çapta 404 milyar dolarlık büyüklüğe erişmesi, 2030 itibarıyla da 800 milyar dolar seviyesine çıkması bekleniyor.
Tabii bu tip teknolojiler, muhtemelen birkaç yıl içinde pek çok ülkede denenecek ve yeni geliştirmelerle daha stabil süreçler elde edilecektir diye düşünüyoruz.
İlgili Haberler: