Büyük Verinin Gelişimi Durdurulamaz
Düşük maliyet sağlayan ve performans atılımları gerçekleştirmeyi hızlandıran yenilikçi depolama ve veri yönetimi çözümleri sunan NetApp ’ın Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumtukçallı’ya sektör ve yeni nesil depolama çözümleriyle ilgili aklımıza takılan soruları yönelttik.
Bizlere NetApp’ın Türkiye’deki hikâyesinden bahsedebilir misiniz?
NetApp’ın Türkiye’deki hikâyesi 2000 yılında başlıyor. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi datkom furyası zamanında bazı firmalar kendi imkânlarıyla NetApp çözümlerini getirip kullanmaya başlamışlar. 2001 yılında bazı çözüm ortakları NetApp ürünlerini Türkiye’ye getirerek pozisyonlandırmaya başlamış. Bunun ardından NetApp’ın Türkiye’deki müşteri portföyü yavaş yavaş artmaya başlamış. 2004 yılında müşterilerimizden gelen talep üzerine NetApp, irtibat bürosu olarak Türkiye’ye adım atmış. Bunun ardından NetApp iş ortağı ve müşteri sayısını arttırmaya devam ederek Türkiye’deki yoluna devam etmiş. Benim NetApp’a dahil olmam ise 2005 yılının sonlarına doğru oldu. O zamanlar iki kişilik bir ekipken günümüzde 20 kişilik bir kadro ile müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Yine o günlerde 30 civarı müşterimiz varken bugünlerde 560 müşterimiz bulunmakta. 4 sene öncesinde pazarda 6. konumdayken IDC’nin rakamlarına göre şuanda 2. konumdayız. Zaman içerisinde ciddi bir gelişme kaydettiğimiz söylenebilir. İş ortakları sayımızı da ciddi şekilde arttırdık. Star Partner adını verdiğimiz en üst seviyedeki iş ortağımız Datacore aktivist bir şekilde bizlerle çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla ilk günden bu yana geçen zaman içerisinde NetApp hızlı bir şekilde büyümeye devam etti ve gelecekte de bunu sürdürmeyi hedefliyoruz.
NetApp iş ortaklarını nasıl seçiyor? Bu konudaki kriterleriniz neler? Star Partner olmak için neler yapılması gerekiyor?
NetApp’ın bu işe diğer üreticilerden farklı yaklaştığını söyleyebilirim. NetApp’ın kültür olarak “Kanal Dostu” dediğimiz bir çalışma yapısı var. Bu ne demek oluyor? Şirket olarak yapısını çok fazla büyütmeden iş ortaklarına destek vererek faaliyet gösteriyoruz. NetApp kadar büyük bir şirketin dünya genelinde 13 bin çalışanı bulunuyor. Bu az gibi gözükse de satış, servis ve destek gibi aktiviteleri iş ortaklarımızla birlikte yönetiyoruz. Bundan dolayı iş ortaklarımızı seçerken sadece ürünlerimizi satabilecek değil aynı zamanda desteğini de verebilecek katma değerli firmalara yöneliyoruz. Bu tarz iş ortakları bulduğumuz vakit beraber çalışma ortamı yaratıyoruz. İş ortaklıklarımızın çeşitli seviyeleri bulunmakta. Silver’dan başlıyor ardından Gold ve Platinium geliyor ve en üste de Star iş ortaklığı modelimiz bulunmakta. Bu seviyeler yapılan ticaret ve yatırımla ilgili. Star Partner olabilmek için çok ciddi cirolar yapmak gerekiyor. Tabii ki sadece ciro yeterli değil. İş ortağının aynı zamanda NetApp adına yatırımlar yapması gerekiyor. Bu yatırımlar insan kaynağı, satış öncesi, satış, satış sonrası destek ve yedek parça gibi konularda olabilir. İş ortaklıkları seviyelerinde bir kere unvan olmak yetmiyor. Her yıl yapılan değerlendirmelerde de bulunulan seviyedeki konumun korunması gerekli.
NetApp’ın Türkiye faaliyetleri içerisinde Datacore nerede yer alıyor?
Biraz önce bahsettiğim iş ortağı seviyelerimizden en üstünün Star Partner’lık olduğunu belirtmiştim. Türkiye’de bu seviyeye sahip tek iş ortağımız Datacore. Türkiye’nin içinde bulunduğu EMEA bölgesine baktığımızda bu seviyede sahip olduğumuz 17 Star Partner bulunuyor. Datacore’un Türkiye’deki faaliyetlerimizde etkisi çok büyük. NetApp olarak Türkiye’de 20 kişilik bir ekibiz ve her işe koşturmamız güç. Burada Datacore’un satış öncesi, satış ve satış sonrası destek gücünden faydalanıyoruz. Ayrıca Datacore sistem entegratörü olduğu için çok farklı ürünlerin de Türkiye’de temsilcisi. Günümüzde tek bir ürün ile çözüm oluşturmak pek mümkün değil. Anahtar ve komple çözümler müşterimiz üzerinde daha etkili sonuçlar ortaya koyuyor. Bu konuda Datacore’un bize sağlamış olduğu ciddi bir avantaj var. Çünkü NetApp ile birlikte çalışan diğer ürünleri de tek bir paket halinde müşteriye sunma şansları bulunuyor.
Datacore ve NetApp işbirliği ile sunulan hizmetler firmalara hangi konularda değer katıyor?
Biraz önceki soruda bu sorunun bir kısmını cevapladım gibi. NetApp depolama konusunda piyasada önde gelen markalardan biri. Fakat sadece veri depolama sistemi altyapısının yeterli olması değil, çevre çözümlerle birlikte entegre ve iyi yapılandırılmış bir çözümün hayata geçirilmesi gerekiyor. Datacore firmalarım tüm isteklerini tek bir paket içerisinde entegre ederek sunduğu için büyük bir avantaja sahip. Buna ek olarak satış sonrasındaki destek gücüyle de ciddi yatırımları olan Datacore bize ciddi şekilde katma değer sağlıyor.
Veri depolama ve analitiği konusunda uzmanlaşmış bir firmanın üst düzey yöneticisi olarak Türkiye’deki firmaların verilerine gereken ilgiyi gösterdiğini düşünüyor musunuz?
Bu soruya evet diye cevap verebilirim. Bundan iki, üç yıl öncesinde bu soruyu sormuş olsaydınız farklı bir cevap verebilirdim fakat günümüzde firmalar verilerinin değerini anlamış durumda. Firmaların gelecekteki pozisyonlarını belirlemek için sahip oldukları verileri iyi analiz ederek yeni stratejiler geliştirmeleri gerekiyor. Bunu yapabilecek tek yöntem sahip olunan verilerin analizinden geçiyor. Sektörümüzde bunun farkına varılmış durumda ve özellikle kurumsal firmalar bu konuda ciddi yatırım yapıyorlar. Devlet kurumlarımız da bu konuda yatırımlar yapmaya başladı. KOBI seviyelerinde bu gelişimin biraz daha yavaş olduğunu söyleyebiliriz. Ama onların da belirli bir noktada bu eğilime katılacaklarını düşünüyorum.
NetApp’ın Türkiye’deki faaliyetleri dünyanın diğer ülkelerine kıyasla nasıl?
NetApp dünya genelinde faaliyet gösterdiği sektörde 2. sırada yer alıyor. Daha çok gelişmiş ülkeler diye adlandırdığımız Almanya, Amerika, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde üst noktada. Gelişmekte olan ülkelerde ise pazarda biraz daha geri noktada olduğumuz söylenebilir. Türkiye’yi de gelişmekte olan ülkeler kategorisine ekliyoruz, fakat bu kategorideki ülkelere göre Türkiye’de çok daha başarılıyız. Uzun yıllardır pazarda ikinciyiz ve her geçen gün pazar payımız arttırıyoruz. Yatırım tarafından bakacak olursak Türkiye’nin biraz daha agresif olması gerektiğiniz söyleyebilirim. Yatırımlar hala yetersiz ve bu konuda kat edeceğimiz yolumuz var.
Önümüzdeki dönemde NetApp bizlere ne gibi yeni ürünler sunacak?
Yeni ürünlerimizi geçtiğimiz hafta içerisinde tanıttık. Bu yeni ürünlerimizden bir tanesi 8080EX adında, özellikle yüksek performanslara ve kapasitelere cevap verebilecek seviyede bir ürün. Bir diğer ürünümüz ise FAS2500 ailesi, bu ürün grubu alt seviyedeki KOBI’lere hizmet verecek ve fiyat/ performans açısından rakipsiz olarak tabir edebileceğim bir yapıya sahip. Bu iki yeni ürünün de ailemize değer katacağını ve pazardaki büyümemizi daha da hızlandıracağını düşünüyorum.
Gelecekte Büyük Veri teknolojilerinin nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz?
Günümüzde sahip olunan verilerle analiz yapmak eskiye göre çok daha önemli bir konuma geldi. Fakat firmaların keşfettiği bir konu daha var. Sadece üretim ortamlarından alınan verilerin analizi artık yeterli olmuyor. Sosyal medya, Bulut Bilişim, akıllı mobil cihazların kullanılmasıyla birlikte veri üretimi kat kat artmış durumda ve bu verilerin analiziyle firmalar daha yararlı bilgiler elde edebiliyorlar. Artık entegre analiz yöntemleri daha iyi çözümler sunuyor. Bu durumun Büyük Veriyi tetiklediği de söylenebilir. Bir örnek vermek gerekirse; Çin’de 2030 yılında her evde 40 ila 50 arasında akıllı cihaz olacağı tahmin ediliyor. Ve bu cihazların senede 200 TB’lık veri oluşturacağı düşünülüyor. Çin’de 500 milyon hane olduğunu düşünürsek 2030 yılında sadece Çin’de evlerde toplanan veri miktarı 100 Zeta Byte’lık bir verinin oluşacağı düşünülüyor. IDC’nin verilerine göre 2020 yılında dünya genelinde oluşacak veri 35 ZetaByte. Büyük Veri inanılmaz bir artış içerisinde ve bu teknolojiler üzerinden yapılacak analizler ile firmalar kendilerine faydalar sağlayabilecek. Büyük Verinin gelişimi durdurulamaz ve çok hızlı bir şekilde gerçekleşecek.