Yapay zekanın, geliştirmenin (devops), veri yönetiminin, uygulama ve hizmetlerin sunulmasının merkezinde yer alacağı 2019’da, konteynerleşme ve uçtaki nesnelerin interneti cihazlarının daha akıllı hale gelmesi, teknoloji ve dijitalleşme gündeminin üst sıralarında yer alacak.
Hibrit bulut veri otoritesi NetApp, 2019 yılı için öngörülerini açıkladı. Yapay zeka, nesnelerin interneti, konteynerleşme ve sunucusuz teknolojilerle BT kaynaklarının değişimi, hibrit ve çoklu bulut konularında NetApp’ın paylaştığı öngörüleri değerlendiren NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı şunları söyledi: “2018, iş dünyası ve teknolojideki trendlerin ortak konularla nasıl birbiriyle ilişkili olduğunun oldukça öne çıktığı bir yıl oldu. 2019’da da bunun etkilerini görmeye devam edeceğiz. Örneğin, geliştirmenin (devops), veri yönetiminin, uçta, merkezde ve bulutta uygulama ve hizmetlerin sunulmasının merkezinde yapay zeka yer alacak. Ayrıca, kritik bir teknoloji olarak konteynerleşme ve uçtaki nesnelerin interneti cihazlarının giderek daha akıllı hale gelmesi de son derece önemli. Dönüşüm fırtınalarında yol alırken bize kılavuzluk eden geliştiriciler uzun vadeli rekabet avantajı elde etmede kullanılacak yeni paradigma ve teknolojilerin yaratılmasını tetikliyor.”
NetApp ’ın tespit ettiği öngörüler şöyle:
1. Yapay zeka ilk başlangıcını bulut ortamlarında yapacak
Halen gelişme döneminin ilk safhalarında yer alan, yapay zeka teknolojileri, büyük çoğunluğu genel bulutlarda olacak devasa miktardaki veriyi işleyecek.
Yapay zeka ve hizmet araçlarının çoğunlukla bulutta hızla artıyor olması yapay zeka gelişimini çok daha kolaylaştıracaktır. Bu sayede hem kurum içi hem de kurum dışı ortamlarda yapay zeka uygulamalarının yüksek performans ve ölçeklenebilirlik sağlaması ve çoklu veri erişim protokolleri ve çeşitli yeni veri formatlarının desteklenmesi mümkün olacak. Bu doğrultuda, yapay zeka iş yüklerini destekleyen altyapının hızlı, esnek ve otomatik olması gerekecek. Yapay zeka, altyapı sağlayıcıların yeni rekabet alanı olacaksa da yeni gelişmelerin çoğu bulutu hedefleyecek.
2. Nesnelerin interneti: “Evi arama, sen sorunu bul ve çöz”
Uç cihazlar daha akıllı, gerçek zamanlı olarak işleme ve uygulama kararlarını alabilir hale gelecek.
Geleneksel nesnelerin interneti cihazları, “EVİ ARA” paradigmasına göre tasarlanıyordu: veri topla, işlenmesi için bu veriyi gönder ve talimat bekle. 5G ağların ortaya çıkmasıyla bile, gerçek zamanlı kararlar verinin buluta ya da veri merkezine gidip geri gelmesi arasındaki sürenin geçmesini bekleyemiyor; ayrıca, veri büyümesinin oranı da giderek artıyor. Sonuç olarak, veri işleme tüketiciye yakın olmak zorunda kalacak ve bu sınırdaki veri işleme yetenekleri ihtiyacını daha da artıracak. Veri analizi ve veri indirgeme gibi yerleşik hizmetlerle nesnelerin interneti cihazları ve uygulamaları hangi verinin anlık aksiyon alması gerektiğine, hangi verinin geliştiricilere ya da buluta gönderileceği, hatta hangi verinin elden çıkarılacağına dair daha iyi, daha hızlı ve akıllı kararlar verebilir hale gelecek.
3. Sihirmatik olsun lütfen
Daha sade BT hizmetlerine duyulan ihtiyaç, sürekli olarak BT kaynaklarının izole edilmesini ve veri hizmetlerinin yayılarak metalaşmasını hızlandıracak.
Depolama ve veri yönetiminden başlayarak BT altyapısına yönelik beklentiler artıyor. Geliştiriciler bunu düşünmek istemiyor, sadece çalışmasını istiyorlar. Mümkünse de adeta sihirli gibi, otomatik olarak olmasını istiyor. Özellikle konteynerleşme ve “sunucusuz” teknolojilerle, kişisel kaynakların ve hizmetlerin ayrılması trendi, BT mimarlarını veri ve veri işlemeye yönelik tasarım yapmaya ve salt veri merkezlerinden ziyade hibrit, çoklu bulut data fabric teknolojileri inşa etmeye yöneltecek. Öngörüye dayalı teknolojiler ve tanılamanın hayata geçirilmesiyle, karar alıcılar, ihtiyaç duyulan anda ve yerde, veri nerede olursa olsun veri sağlayabilecek güçlü ama “görünmez” veri hizmetlerine giderek daha da çok bağlı hale gelecek. Bu yeni beceriler, dinamik metalar olarak altyapı hizmetlerinin aracılığını ve konteynerler ile iş yüklerinin işe yönelik en verimli hizmet sağlayıcı çözümü üzerinde mekik dokumasını otomatize edecek.
4. Çoklu buluta yönelik tasarımlar bir çözüm olacak
Hibrit ve çoklu bulut, büyük ölçekli kurumların standart BT mimari yapıları haline gelirken diğer kurumlar tek bulut sağlayıcısının sadeliğini ve istikrarını tercih edecek.
Konteynerler iş yüklerini fazlasıyla taşınabilir bir hale getirecek. Ancak verinin kendisi, bilgi-işlem ve uygulama kaynaklarından daha az taşınabilir bir duruma gelebilir ve bu da çalışma ortamlarının anlık taşınabilirliğini etkiler. Veri büyüklüğü, veri istikrarı, veri koruması ve veri güvenliği sorununu çözseniz bile, platform bağımlılığı bulutlar arasında taşınması asla mümkün olmayan bulut sağlayıcısına bağlı hizmet sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun sonucunda, küçük ölçekli kurumlar bulut hizmet sağlayıcılarına alternatif olarak ya kurum içi becerileri geliştirecek ya da tek bulut sağlayıcısı satın almanın getireceği sadelik, optimizasyon ve müdahale gerektirmeyen yönetimi tercih edecek. Servis sağlayıcılarının, platform bağımlılığı dezavantajını telafi etmek için yeni ayrıştırıcılar geliştireceğine de güvenebilirsiniz. Öte yandan, büyük ölçekli kurumlar bulutlar arasında uygulamaları taşımak için esneklik, tarafsızlık ve maliyet etkinliği talep edecek. Tamamen taşınabilirliği garanti altına almak, platform bağımlılığını kırmak ve kendi kaderlerini tayin etmek için konteynerlerden ve data fabric teknolojilerden faydalanacaklar. Hangisini seçerlerse seçsinler, her ölçekten kurumlar tercihlerinden en iyi şekilde yararlanmak için politikalar ve uygulamalar geliştirmeye ihtiyaç duyacak.
5. Konteynerin vaadi: havalı ve yeni bir teknoloji
Konteyner tabanlı bulut orkestrasyonu gerçek anlamda hibrit bulut uygulamalarının geliştirilmesini mümkün kılacak.
Konteynerler, sağlayıcı/üretici bağımlığını ortadan kaldırmayı vaat ediyor. Docker gibi konteynerleşme teknolojileri ilgi görmeye devam edecek, çoklu bulut uygulama gelişiminin meşru standardı (herkesin bildiği üzere) Kubernetes olacak. İşin havalı kısmı ise burada. Konteyner tabanlı yeni bulut orkestrasyon teknolojileri hibrit bulut uygulama gelişimini mümkün kılacak. Böylece, hem genel hem de kurum içi kullanım senaryolarına göre uygulama geliştirilebilecek. Uygulamaların oradan oraya taşınması son bulacak. Bu da geçmişten bugüne devam eden bir yaklaşımı tersine çevirerek iş yüklerinin verinin yaratıldığı yere taşınmasını çok daha kolaylaştıracak.