25-28 Eylül tarihlerinde Portekiz’de düzenlenen Mastercard Global Risk Liderliği Konferansı’nın sonuçlarına göre tüketici beklentileri artık değişti.
22-39 yaş arasındaki Y kuşağının ise dolandırıcılık durumunda ilgili kurumlara karşı toleransının önceki nesillere göre yok denecek kadar az olduğunu belirten Mastercard, “güven”in markalar için öneminin daha da arttığını vurguluyor. Her gün, onlarca yere girilen kişisel bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmeden, güvenli biçimde saklanması kritik bir konu haline gelirken, 2016 yılında 4,2 milyar çalınan kayıt miktarı ve sadece geçtiğimiz ay 143 milyon kimliğin kopyalandığı rapor edildi. Bu verilerin karanlık internete yüklenip kötü niyetli kişilerin kullanımına açılma hızı 9 dakika. Ancak, teknolojiyle birlikte güvenlik önlemleri gelişirken, dolandırıcılar da boş durmayıp her gün yeni yöntemler üretiyorlar.
Ödemeler dünyasında kişisel bilgilerin yanı sıra, “güvenliğin” en önemli bileşenlerinden bir diğeri de kimliğin onaylanması. Kurumların işlem yapan kişinin, gerçekten kimlik bilgilerini veren kişi olduğuna emin olabilmesi de güvenlik açısından kritik öneme sahip.
Mastercard’dan Güvenlik Çözümleri
Özellikle dijital teknolojinin en yoğun kullanıldığı alanlardan birisi olan ödemeler konusunda tüketicinin güvenini kaybetmemek, nakitsiz bir dünya yaratmak için önemli. Bugüne dek kullanılan ve hatırlaması çok da kolay olmayan şifrelerin yerini, artık Mastercard’ın sunduğu EMV çipler ve biyometrik kimlik doğrulayıcıları alıyor. Böylece tüketici şifresini girerken kasadaki görevlinin arkasını dönmesi gerekmiyor ve “Şifrem başkasının eline geçer mi?” endişesi tarih oluyor. Tüketiciler, selfie çekerek, kalp ritimleriyle ya da parmak izleriyle işlemi yapanın kendileri olduğunu doğrulayabiliyorlar. Kötü niyetli kişilerin bu bilgileri kopyalaması ihtimaline karşı ise Mastercard, NuData gibi alanında öncü teknoloji firmalarıyla çalışıyor ve kötü niyetli kişilerin, kişiye özel bilgileri taklit edebilmesinin de önüne geçiyor.
Perdenin gerisindeki güvenlik sistemleri
Mastercard’ın artırılmış güvenliği ayrıca, yeni nesil kimlik doğrulamaların yanı sıra, görünmeyen bazı güvenlik sistemlerini de sunuyor. Yapay zekâ teknolojisi kullanarak hileli işlem onaylarını tespit eden ve yanlış yere geçersiz sayılan işlem adetlerini azaltan Decision Intelligence™ çözümü bunun en önemli örneği. Mastercard’ın bu yeni teknolojisi, tüketicinin alışveriş geçmişi, kart kullanım alışkanlıkları gibi gerçek zamanlı ve kişiye özel verilere dayanarak, normalin dışında bir davranış sergilendiğinde tüketiciyi uyaracak ve işlemi geçersiz sayacak şekilde ayarlanmış durumda. Decision Intelligence çözümü bunu yaparken, müşterinin segmenti, risk profili, bulunduğu lokasyon, alışveriş yapılan nokta, kullanılan cihaz verileri, alışveriş saati ve yapılan alışverişin türü gibi birçok kriteri değerlendiriyor. Bu teknoloji, yine Mastercard’ın bankaları yüksek riskli kartlar konusunda hızlı bir şekilde, daha dolandırıcılık ortaya çıkmadan uyaran çözümü. Erken Tespit Sistemi ile birleştiğinde dolandırıcılık konusunda riskler de yaşanan yanlışlıklar da en aza indirilmiş oluyor.
Mastercard’ın kısa bir süre önce lansmanını yaptığı Early Detection System (Erken Tespit Sistemi) ise kartların ve hesapların güvende olmasını sağlayacak hızda bankalara ve ödeme kuruluşlarına dolandırıcılığı erken bir aşamada tespit etme imkânı sunuyor. Mastercard’ın geniş network ağı verileri ile iç ve dış kaynaklardan yararlanan sistem, kartın ya da hesabın risk altında olduğunu tespit ederse anında bankalara ve ödeme kuruluşlarına riskin seviyesini de bildiren bir uyarı iletiyor. Böylece, dolandırıcılık gerçekleşmeden önce gerekli tedbirlerin alınması ve dolandırıcılığın önlenmesini sağlanıyor. Mastercard bu yeni sistemi ile dolandırıcılığın gerçekleşmesini, geleneksel yöntemlere göre 6 ila 18 ay arasında daha erken tespit edilebiliyor.
Ayrıca, Mastercard’ın DigiSec laboratuvarlarında lazer gibi farklı disiplinler kullanılarak, güvenliği sağlayacak yepyeni yöntemler üzerinde de çalışılıyor.
Güvenliği sağlamada herkese iş düşüyor
Şirketler, finans kuruluşları ve teknoloji şirketleri ne kadar tedbir alırsa alsın, bu konuda devletlere ve tüketicilerin kendisine de büyük sorumluluk düştüğünü belirten Mastercard, devletlerin yasa ve düzenlemelerle tedbir alırken, tüketicilerin de nereye hangi bilgiyi girdiğine dikkat etmekle yükümlü olduğunu hatırlatıyor.