CIO’lar yani Bilişim Kurulu Başkanları, potansiyel olarak kullanıma uygunluk fırsatlarını keşfetmeye başlamalı. Aksi durumda, kuantum yarışında geri planda kalma riskleri var. Tabii bir yandan fırsatlar kovalanırken bir yandan da teknik ve etik endişelere dikkat edilmeli. Kuantum bilişim çağı başlamak üzere.
CIO’lar, yani Bilim Kurulu Başkanları, aslında 2022 yılı için zaten yoğun bir gündeme sahip. Şirketlerin bulut platformlarına taşınmasından veri odaklı hizmetlere kadar yapılması gereken pek çok plan var. Nihayetinde, iş sürekliliği ve isteklere hızlı çözümler sunabilmek çok önemli. Tüm bunlara ek olarak, bu sene yeni bir madde üzerine daha odaklanmak gerekiyor gibi görünüyor. O da kuantim hesaplaması, ya da kuantum bilişim sistemi.
IBM Araştırma tarafından gerçekleştirilen bir etkinlikte konuşan CERN openlab Başkanı Alberto Di Meglio, “Belki biraz zaman alacak, ama bu esnada kuantum için hazırlanmak için doğru zaman” diyor.
Kuantum bilişim sistemlerini araştırmaya CIO’lar, hızla büyüyen bir alan bulacak
Kuantum bilişim sistemlerini araştırmaya CIO’lar, hızla büyüyen bir alan bulacak. Danışman Deloitte, yatırımcıların kuantum odaklı iş modeli için 2021 yılında 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptığına dikkat çekiyor. Önümüzdeki 11 aylık dönem ise, daha dikkat çekici sonuçlar getirebilir. Zira beklentiler, bu yılın bitimi itibarıyla 5 milyar dolarlık yatırım rakamına ulaşılacağı yönünde.
Tabii bu büyüklükteki nakit yatırım miktarı, teknoloji uzmanlarının güvenilir ve kolaylıkla kullanılabilir kuantum bilgisayarlarını hazırlanması konusunda yardımcı olacaktır. Bu esnada tabii ki işletmelerin potansiyel ihtiyaçları belirlenebilecek ve buna göre en uygun çözümler ortaya çıkarılabilecek.
Kuantum bilişim sistemleri için henüz yolun başındayız denebilir
Araştırma ve geliştirme tarafında yapılması gereken çok şey var. Şu an itibarıyla dünya çapında yaygın bir kullanım da beklenmiyor. Uzmanlar, bu sene dünya çapında bir düzineden az şirketin çalışmalarının parçası olarak kuantum bilgisayarları kullanacağı tahmin ediliyor. Bunun sonucunda şirketlerin nasıl faydalar göreceği de takip edilecektir. Böylece sonraki yıllar için sektöre ışık tutulmuş olacak.
Peki kuantum hesaplama, önümüzdeki 11 sene sonunda büyük getiriler sunabilir mi?
Uzmanlar, bunun çok da büyük fayda sağlamayacağını düşünse de, geleceğe yönelik hamleler olarak şimdiden yol alınmasının çok önemli olduğunu ifade ediyor ve uzun kapsamda düşünüldüğünde kârlı bir hareket olacağını ifade ediyor. Yani kısa mesafe değil de, uzun mesafe koşusu olarak düşünmek gerekiyor. Biraz zaman, biraz sabır ve tabii ki bu süreçte doğru hamleler yapmak gerekiyor.
Eldeki kanıtlar, üst düzey yöneticilerin 4’te 3’ünün kuantum hesaplamayı benimsemeyen şirketlerin yakında hızla düşüşe geçeceğini düşünüyor. Uzmanlar ise, kuantum sistemler sayesinde kullanılacak yeni araçlar ve işbirlikleri yöntemleriyle verimin artacağını düşünüyor.
Dolayısıyla CIO’lar, şimdiden, yani erkenden bu yönde yatırımlar yapmalı. Böylece birkaç sene içinde şirketlerin verimlilikleri artacak ve bu da yeni iş kolları ve yeni istihdamlara yardımcı olabilecek. Tabii burada CIO’ların erkenden yapması gereken bir hamle de, yeni kurulacak sisteme uygun personel alımı yapmak ya da mevcut personeli bu yeni sisteme adapte edebilmek için yoğun eğitimler gerçekleştirmek.
Uzmanlar şimdiden uyarıyor!
Uzmanlar, kuantum bilişim alanını çok disiplinli bir alan olarak nitelendirirken; kurumların, organizasyonların ve üniversitelerin bu alanlar arasındaki siloları kırmak için çok fazla çalışmaları gerektiğini vurguluyor. En etkili yaklaşım olarak ise, potansiyel kuantum tabanlı çözümlerin görülebilmesi için ağlar ya da merkezlerin oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Örneğin “hub” modeli önemli. Pek çok farklı şirket var ve bu şirketler, bazı noktalarda ortak, yani aynı çözümlere ihtiyaç duyabiliyor. Dolayısıyla ortak bir ekosistem oluşturmak, herkesin faydasına olacaktır.
Tekrar etmek gerekirse, kuantum bilişim için şu an, doğru zaman. Çünkü bu yeni sürece adım atarken pek çok karmaşık şeyle karşılaşılabilir, ki daha evvel karşılaşılmayan yeni unsurlar olduğu için başta karmaşık gelmesi normal olarak görülebilir. Burada uzman isimlerden yardım almak, hem zaman hem de para yönetimi için mantıklı olacaktır ve “karmaşık” görünen her şey, kısa süre sonra “mantıklı, kullanımı kolay ve geleceğe yönelik doğru model” olarak görülecektir. Bu sebeple, kuantum bilişim için hamle yapmak başta pek ilgi çekici görünmeyebilir ve bu da şirketleri soğutabilir, ama bu adımın atılması sonucunda getirileri de yüksek olacaktır.
Hatta örnek olarak Lidia del Rio, ETH Zurich’de bir fizikçi ve kuantum bilişim ile ilgilenen CIO’lar için bazı büyük firmaların yaz okulları, hackathon’lar ve bazı ücretsiz etkinlikler gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Yine de Rio, hâlâ teknik konular tarafında hâlâ eksikliklerin olduğuna dikkat çekiyor. Bunlar giderilmezse, eğitim süreçlerini de “tam verimli” olarak nitelendirmek zor olacaktır.
Uzmanlar, gelişen teknolojinin toplumları şekillendirdiğini, aynı zamanda da toplumların teknolojiyi şekillendirdiğini belirtiyor
Dolayısıyla kamu kurumları, teknoloji firmaları ve işletmelerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bu, kuralların belirlenmesi ve henüz erken olduğu için yapılacak hatalarda erken müdahale şansının kullanılarak düze çıkılabilmesi için önemli. Bu sebeple pek çok şirket, şimdiden kuantum bilişim sisteminin kurallarının ve yol haritasının belirlenmesi için etkinlikler düzenlemeye başladı bile. Tabii bu süreçte, bilinen ve henüz bilinmeyen risklerin önlenebilmesi için de çalışmalar yapılabilir. En güzel tarafı ise, yeni fırsatlar ve bu fırsatların geleceğe yönelik olumlu adımlar ortaya çıkarabilmesi.
Yine de, bu yeni fırsatlar, ilerisi için tüm sektörlerde o kadar da net görünmüyor. Bu sebeple de CIO’lar, karmaşık kuralların berraklaştırılması için henüz erkenken, zaman varken hareket etmeli. Eğer şirketler, kuantum sistemlerinin kullanıma değer oldukları konusunda ikna edilecekse, CIO’lar keşif için bir strateji belirlemeli ve uzmanlarla ortak hareket etmeli.
İlgili Haberler:
>> iPhone SE 2020 Satın Alınır Mı? Yoksa SE 2022 ‘yi Mi Beklemeli?
