Telekomünikasyon dünyasında müşteri beklentileri ve pazar sürekli değişirken hem geleneksel hem de geleneksel olmayan oyuncular arasında rekabet de artırıyor. Dünya çapında ortaya çıkmakta olan geleceğin telekomünikasyon iş modellerini inceleyen KPMG’nin raporunda, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin gelecekteki büyümesine yardımcı olabilecek yollara ve bu yolda beklenebilecek risklere ve faydalara yer veriliyor.
Günümüzün belirsiz piyasa koşulları telekomünikasyon oyuncuları için zorlu zamanlar yaratıyor. Müşteri beklentileri ve pazar değişirken hem geleneksel hem de geleneksel olmayan oyuncular arasında rekabet de kızışıyor. Yaklaşan resesyon ve düzenleyici baskılar da belirsizlik yaratıyor. Bu önemli endişeleri gidermek için önde gelen küresel telekomünikasyon oyuncuları iş ve işletme modellerini yeniden tanımlamak için büyük adımlar atıyor. KPMG de yayımladığı “Telekomünikasyonun Geleceği” raporunda sektördeki mevcut durumu ve gelecekte ortaya çıkabilecek değişimi mercek altına alıyor.
Hazırladıkları rapor hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Telekomünikasyon Sektör Lideri, Strateji ve Operasyonlar Şirket Ortağı Bükre Bektaş,
“Değişim sinyalleri geleneksel telekomünikasyon iş modelleri üzerinde baskı oluşturdukça, çeşitli stratejik zorunlulukların ortaya çıktığını görüyoruz. Telekom liderlerinin karşılaştığı başlıca zorluklardan biri, gelecekteki büyüme potansiyellerini artırmak için bu değişiklikleri nasıl ele alacaklarına karar vermektir. Raporumuz, şu anda dünya çapında ortaya çıkmakta olan geleceğin telekomünikasyon iş modellerini ortaya koyuyor. Her bir modelde başarılı olmak için gerekli olduğuna inandığımız bazı temel yetenekleri tanımladık. Bugünün telekom liderlerinin geleceği öngörmelerine ve hatta şekillendirmelerine yardımcı olacak pratik adımlar sunuyoruz. Vaka çalışmalarıyla desteklenen ve KPMG uzmanlarının bu alandaki liderlerle çalışma deneyimlerine dayanan raporumuz, telekomünikasyon şirketlerinin gelecekteki büyümesine yardımcı olabilecek yolları ve bu yolda beklenebilecek riskleri ve faydaları açıkça ortaya koyuyor. Telekom liderlerinin geleceğe dair net bir vizyon çizmelerine ve bu dönüşümü hızlandırmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz.” dedi.
KPMG – Sektörü bekleyen değişimler
Rapora göre sektörü bekleyen bazı önemli değişimler şu şekilde:
Telekomünikasyon sektöründe değişimi tetikleyen faktörler sürekli olarak değişiyor. Rapora göre telekomünikasyon şirketleri yıllardır profesyonel hizmetler, medya/içerik ve dijital reklamcılık gibi alanlara yapılan büyük yatırımlar da dahil olmak üzere daha yüksek katma değerli hizmetlere yöneliyordu. Şimdi ise başka seçenekler ortaya çıkıyor. Örneğin, artık telekomünikasyon şirketleri için araba bayileri ve hastaneler gibi küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) yönelik özel 5G ağları sunma potansiyeli söz konusu. Telekomünikasyon şirketlerinin bu sistemlerin uygulanmasından siber güvenliğine ve donanım bakımına kadar farklı yönlerinden gelir elde edebileceği belirtiliyor.
Müşterilerin beklentilerinin farkına varan birçok telekomünikasyon şirketi deneyim kalitesine de odaklanıyor. Örneğin, daha otomatik ve amaca yönelik deneyimler geliştiriliyor.
Global teknoloji devleri ve telekomünikasyon şirketleri arasındaki rekabet dinamiği de hızla değişiyor. Microsoft ve AT&T’nin 5G ve uç bilişim çalışmalarını birleştirmek için bir araya gelmelerinde olduğu gibi, bazı telekomünikasyon şirketleri bu değişimi ele almak için ağlarından ve hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olmak üzere global teknoloji devleriyle ortaklıklar kuruyor.
Enflasyon ve faiz oranlarının yükselmeye devam etmesi ve bir resesyonun yaklaşma ihtimali de sektörde değişimi tetikliyor. Birçok pazarda, yükselen faiz oranları muhtemelen sermaye maliyetini artıracak ve telekomünikasyon şirketlerinin borçlanma kapasitesini ve taze sermayeye erişimini etkileyecek. Sonuç olarak, bazı telekomünikasyon şirketleri, maliyetli ağ ekipmanlarının dağıtım maliyetlerini paylaşmak ve erişimlerini genişletmek için rakipleriyle ortak girişimler kurmakta.
En önemli ve maliyetli teknoloji yatırımları ağ yükseltmeleri olmaya devam edecek. 5G, telekomünikasyon şirketlerinin konut tüketicilerinin bant genişliği ihtiyaçlarını karşılama çalışmalarının merkezinde yer alsa da bu teknolojinin yaygınlaştırılmasının maliyeti çok yüksek.
6G konusunda da 5G ile aynı büyüklükte yatırım gerekiyor ve bu teknolojinin hala 3 ila 5 yıl uzakta olduğu tahmin ediliyor.
Telekomünikasyon şirketleri hizmet ve işletme iyileştirmeleri için yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi gelişen araçları en iyi nasıl kullanabileceklerine odaklanmaya devam ediyor.
5G’nin (ve nihayetinde 6G’nin) kullanıma sunulması, ağ trafiğini artırmaya yardımcı olacak bir dizi yeni uygulamayı ve Web 3.0 teknolojisini ortaya çıkaracak.
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve gelişmekte olan sanal gerçeklik (VR) metaverse bağlı akıllı cihazların benimsenmesini artırırken Alçak Dünya Yörüngesi (LEO) ağları gibi yeni bağlantı teknolojileri de yeni coğrafyalar ve müşteri pazarlarının önünü açabilir.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
İlgili Haberler