Türkiye’nin toplam ihracatı arasında henüz %0,3’lük bir paya sahip bulunan e-ihracat 2023 yılına dek %5 seviyesine çıkabileceğini belirten B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, KOBİ’lerin bu süreçte önemli bir rol üstlendiklerine ve isteyen her şirketin e-ihracatçı olabileceğine dikkat çekiyor.
E-ticaretin yurtiçinde gelişmesiyle beraber Türk şirketlerinin önemli bir çoğunluğu gözlerini yabancı pazarlara çevirmeye ve internet üzerinden yurtdışındaki müşterilerine satış yapmaya başladılar. E-ihracat aslında tüm dünyada ve Türkiye’de yükselen bir trend, ancak ülkemizin toplam ihracatı içinde e-ihracatın payı henüz çok küçük. Bunun en önemli nedenlerinden biri, gerçek anlamda e-ihracatın nasıl yapılması gerektiğinin ve yurtdışındaki müşteri devamlılığını sağlamak için atılması gereken adımların başta KOBİ’ler olmak üzere henüz Türkiye’deki şirketler tarafından yeterince anlaşılamamış olması.
Türkiye’nin toplam ihracatı içinde e-ihracatın sahip olduğu orana baktığımızda bugün itibariyle %0,3 gibi bir seviyeden bahsedebiliyoruz. Oysaki gelişmiş ülkelerde bu pay %10 gibi oranlara çıkabiliyor. Dünyadaki toplam e-ihracat 3 trilyon ABD dolarının üzerinde ama Türkiye’nin bunun içindeki payı henüz %1’in bile çok altında. Oysaki ürün kalitesi, çeşitliliği ve coğrafi olarak merkezi bir noktada bulunması Türkiye’nin küresel e-ihracat pazarı içindeki payını hızla artırabilmesi için önemli avantajlar olarak öne çıkıyor.
Yeni pazarlar: Ortadoğu, Asya ve Türki Cumhuriyetleri
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, 2017’de ihracat 2016 yılına göre %10,22 artarak 142,5 Milyar ABD Doları’ndan 157,9 Milyar ABD Doları’na çıktı. Resmi olmayan ve pazardaki uzmanların görüşlerine göre derlenen verilere göre Türkiye’nin e-ihracat işlem hacmi 2016 yılında 400 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiş bulunuyor. 2017 rakamlarının bu seviyenin biraz daha üzerinde olması bekleniyor. Bugün Türkiye en çok e-ihracatı ABD, Almanya, İngiltere ve Rusya gibi ülkelere yapıyor. Ancak internet kullanımının hızla yükseldiği Ortadoğu ve Asya ülkeleri ile Türki Cumhuriyetler de önemli fırsatlar barındırıyor.
KOBİ’lerin rolü büyük
Türkiye’de e-ihracatın gelişmesi için en önemli rolün KOBİ’lere düştüğünü belirten B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, 2023 yılına dek Türkiye’de e-ihracatın kademeli olarak artacağını ve ülkemizin toplam ihracatı içindeki payının %5 seviyesine çıkacağını öngördüklerini belirterek, “Burada KOBİ’lerimizin çok belirgin bir rolü olacağını düşünüyoruz. Çünkü onlar esnek, hızlı, yenilikçi ve kaliteli ürünleriyle dünyanın dört bir yanındaki pazarlarda pay sahibi olmak istiyorlar. İsteyen her şirket e-ihracat yapabilir, ancak KOBİ’ler de dahil olmak üzere bütün şirketlerimizin e-ihracatın gerçek anlamda nasıl yapıldığını kavramalarını gerekiyor. Bu nedenle de şirketlerimize e-ihracatı bilen, küresel kurallara hakim, her bir ülkenin kendi kanunlarını yakından tanıyan, kargo maliyetlerini en uygun seviyeye taşıyabilen ve uçtan uca tasarlanmış çözümler sunan tecrübeli firmalarla birlikte hareket etmelerini öneriyoruz. Çünkü hızlı teslimat, müşteri memnuniyeti ve gereken durumlarda ürün iadesinin sorunsuz gerçekleşmesi en az gümrük süreçlerinin sorunsuz idare edilmesi kadar önem taşıyor” dedi.
e-ihracat ürün kargolamanın çok ötesinde
KOBİ’lerin e-ihracat konusunda yönlendirilmeye ihtiyaçları olduğuna da dikkat çeken Yusuf İbili sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüksek e-ihracat potansiyeline sahip KOBİ’lerimizin önemli bir kısmı, e-ihracatın nasıl yapılması gerektiğini gerçek anlamda bilmedikleri için hem pazar, hem zaman, hem de müşteri kaybediyorlar. E-ihracat yalnızca bir ürün kargolama süreci değil. Bunun çok daha ötesi… Öte yandan Türkiye’deki şirketlerin yurtdışındaki farklı ülkelerdeki fırsatları da yakalaması gerekir. Forrester’ın E-ticarete Hazır Olma Global Raporu’nda pazarın hazır olmasına göre büyük fırsatlar sunan beş ülke ABD, Çin, Japonya, Güney Kore ve İngiltere olarak sıralanıyor. Ama biz Türkiye olarak bunlara mutlaka Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra Rusya ve Türki Cumhuriyetleri de eklemeliyiz. KOBİ’lerimizin bu ülkelerle uzun yıllara dayanan pazar tecrübesi mutlaka e-ihracata da yansıyacaktır.”
Kargo süreçlerinde %80’e varan maliyet avantajı
B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, e-ihracatta sürekliliği sağlayabilmek için her türlü giderin en düşük seviyeye çekilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi;
“Kargo masrafını ister firma isterse alıcı karşılasın, bu maliyet e-ihracat sürecinin en önemli gider kalemini oluşturuyor. Bu nedenle B2CDirect olarak 230’dan fazla ülkede kapıya teslimat yapabilmek için dünya çapında işbirlikleri oluşturduk ve çok geniş bir lojistik ağını ülkemiz firmalarının kullanımına sunduk. Bu kadar yüksek hacimli bir operasyon bize aynı zamanda avantajlı fiyatlarla hizmet sunma imkanı da veriyor. Müşterilerimizin kargo süreçlerindeki maliyet avantajları %80’lere ulaşabiliyor ve 5,90 EUR’dan başlayan avantajlı kargo gönderim ücretleri sunuyoruz. Bugüne dek Türkiye’den gönderilen 200.000’den fazla paketi, 78 farklı ülkeden 170.000 farklı alıcıya başarıyla teslim ettik. Yıl sonuna dek bu rakamın 500.000 paket seviyesini geçmesini hedefliyoruz.”