Bilişim teknolojilerinin etkili ve yaygın kullanımı, kamu kurumlarının hizmetlerini etkin ve verimli sunabilmesi için bir gereklilik. Devletin bu konudaki BT girişimleri tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki günlerde yeni yatırımlar ve yeni projeler bizleri bekliyor.
Kamuda uygulanacak doğru ve akıllı BT yönetimi sayesinde, yatırımların kurum için değer yaratmasını güvence altına almak ve yatırımın geri dönüşü konusunda kaynaklanacak riskleri azaltmak olanaklı hale gelecek. Kamu kurumları içerisinde bu tarz bir girişimi desteklemenin en uygun yolu kurum içerisindeki görevleri en uygun şekilde tanımlayabilmekten geçiyor. Veri, uygulamalar ve altyapı konularında yapılacak ve yapacakların net bir şekilde belirlenmesi ve bunun ilan edilmesi şart. Tabii ki tüm bunları yaparken BT kaynaklarının kurumun stratejik hedefleri ile paralel kullanılmasını gözetmek, kurum stratejisine uygun BT altyapıları planlamak gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde 16. TBD Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği Toplantısı gerçekleştirildi. TBD çalışma gruplarından TBD Kamu Bilişim Merkezleri Yönetcileri Birliği (KAMU-BİB)’in öncülüğünde düzenlenmiş olan verimlilik toplantısının bu yıl ki ana teması “Sayısal Gündem 2020” olarak belirlenmişti. Toplantı çerçevesinde bu gündemin kamuya ilişkin değerlendirmeleri yapıldı. Kamu Entegre Veri Merkezi, Kamuda Büyük Veri, kamu projelerinin uluslararası platformda tanıtımı, kamuda bilişimsizlik maliyeti konuları tartışıldı.
Ülkemizin bu kapsamdaki ilk ve tek toplantısı olan kamu bilişim yöneticilerinin buluştuğu bu toplantıda çalışma gruplarınca oluşturulan raporların sunumları ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yapılan saha çalışmalarının sonuçları tartışıldı, son kullanıcı deneyimleri ve en iyi uygulamaların ele alınması yolu ile konferansta bilişim yöneticilerine son küresel trendler konusunda düşündürücü ve eyleme dönüştürülebilir içgörü sağlanmış ve kamuoyu ile paylaşıldı.
Hızlı Kalkınmak İçin Teknolojiye Sarılmamız Şart
Toplantı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer’in açılış konuşmaları ile başladı.
Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, bilgi ve iletişim teknolojilerinin önemine değinirken, “Bilgi ve iletişim teknolojileri geride kalmış toplumlar için çok büyük bir hızla kalkınıp yoksulluktan kurtulmak için tarihi bir fırsattır. Gerektirdiği tek şey, iyi yetişmiş insan potansiyeli ve bu insanların önünü açan bir yönetimdir” dedi. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine de değinen Kavranoğlu, şöyle konuştu: “Bu hedeflere eski Türkiye’nin sistemiyle varılamaz. Türkiye’nin gelişmiş, kalkınmış bir ülke olmasına giden çabası, bilimden, teknolojiden, bilgiden, inovasyondan geçer. Hiçbirimiz 500 milyar dolar ihracat hedefine bugün sattığımız mallardan daha fazla satarak, miktarı artırarak varacağımıza inanmıyoruz.
Bilişim ve İletişim Alanında Büyük Firmaların Desteklenmesi Gerekiyor
BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer; ise bilişim ve iletişim alanında büyük firmaların desteklenmesi ancak bunların standartasyon ve sertifikasyonlarının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Bilişim sektöründe nitelikli eleman konusuna değinen Acarer, “Bilişim sektöründe nitelikli elemen konusunda ithal eden ülkeden ihraç eden ülke konumuna geçeceğine inanıyorum” dedi.
Sayısal Gündem 2020
TBD Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Menteş, “Teknoloji ve bilgide rekabeti sağlayıp bilgi ve teknolojiye dayalı yeni bir ekonomi ve büyüme modeli belirlemeliyiz” dedi.
Avrupa Birliği’nin (AB), Ağustos 2010’da, 7 eylem alanını içeren “Sayısal Gündem 2020” hedefini ortaya koyduğuna dikkat çeken Menteş, Türkiye’nin de bu yapıda yer alması, ortaya konulan strateji ve hedeflerin benzerlerini belirlemek zorunda olduğunun altını çizdi. 1997’den beri faaliyette olan TBD Kamu-BİB’in, ülke sorunlarına çözüm üreten bilişimcilerin birikimlerini paylaştığı, ortak akıl platformu olduğuna işaret eden Menteş, “Sayısal Gündem 2020” konusunda TBD’ de kırkı aşkın uzmanlık grubunun oluşturulduğu ve grupların yaklaşık bir yıldır yoğun bir çalışma yürüttüğünü anımsattı.
Akıllı Devlete Giden Yol Sadece Teknolojiye Odaklı Değil
IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Devletler, vatandaşlarına, işletmelerine, diğer resmi kuruluşlara ve ziyaretçilere akıllı tecrübeler yaşatmak amacıyla ortak güçlerini daha iyi kullanmak ve stratejilerini belirlemek için sürekli artan bir baskı ile karşılaşıyorlar. Öncü konumdaki resmi kuruluşlar, işlemlerini kolaylaştırmak, çoklu hizmet teslim kanallarını uyumlu hale getirmek ve kurumsal paylaşım seviyelerini yükseltmek için Bilgi ve İletişim Teknolojilerini nasıl başarılı bir şekilde geliştirdiklerini paylaşma fırsatı bulacaklar. Akıllı devlete giden yol sadece teknolojiye odaklanmayı değil, resmi kuruluşların, dört duvarlarının dışına çıkarak, paydaşlarının 360 derece bakış açısına sahip olana kadar, iç dönüşümde sürekli bir çaba göstermelerini gerektiriyor.”
Türkiye kamu sektörü ve bilişim tedarikçileri tarafından güçlü bir şekilde desteklenen bu etkinlik, Türkiye kamu sektörü için yatırım planlarını ve önceliklerini anlamak ve öğrenmek amacıyla oluşturulan başarılı bir platform ortaya koydu. Etkinlik, Ulusal Veri Merkezi vasıtasıyla altyapı konsolidasyonu ve modernleştirilmesi, Kamu Sektöründe Etkin Olmayan bilişim uygulamalarının Maliyetlerinin Değerlendirilmesi, Büyük Veri ve Analitiği için Kamu Sektörü Kullanım Gerekliliklerini Belirleme ve e-Devlet Tecrübelerini Paylaşmak için Uluslararası bir Platform Oluşturma gibi birçok konunun tartışılmasına ve bu konularda neler yapılabileceği konusunda yol haritası çizilmesi için ön ayak oldu.
Devletin BT Girişimleri Türkiye’deki Kurumsal Uygulama Yazılımları Pazarını Daha da Büyütecek
International Data Corporation (IDC) tarafından yapılan en son araştırmalara göre Türkiye’nin kurumsal uygulama yazılımları (EAS) pazarı önümüzdeki beş yıl boyunca yıllık %9.3’lük bir bileşik büyüme oranı ile genişleyecek. Küresel danışmanlık hizmetleri firması IDC, en son yayınladığı “Türkiye Kurumsal Uygulama Yazılımları Pazarı 2014-2018 Tahmini” başlıklı raporunda pazarın 2018 yılında toplam 238.46 milyon dolarlık bir değere ulaşacağını ve üretim, perakende ve toptan dikey sektörlerinin bu süre zarfındaki en büyük harcama kalemine sahip olacağını ortaya koyuyor.
BT modernizasyon girişimleri ve sıfırdan yapılacak BT altyapı projeleri önümüzdeki dönemde Türkiye kurumsal uygulama yazılımları pazarının en önemli lokomotifleri olmaya devam edecek. Buna ek olarak, ülkenin Ulusal Teknoloji Öngörü Programı ve 10. Kalkınma Planı da büyük çaplı projeleri ve kamu sektörünün vatandaş odaklı dönüşüm sürecini tetiklemeye devam edecek.
Kurumsal uygulama yazılımları pazarı, kurumsal kaynak yönetimi (ERM), müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), tedarik zinciri yönetimi (SCM), operasyon ve üretim uygulamaları, ve iş analitiği (BA) çözümlerini kapsamaktadır ve farklı nihai kullanıcılara yönelik faaliyet gösteren sektörler bu fonksiyonel pazarlardan biri ya da daha fazlasına yönelik talep göstermektedirler.
Kamu, sağlık, eğitim, enerji, finans ve üretim gibi sektörler devletin dönüşümsel girişim ve stratejik planlarında önemli bir yer tutuyor. Bu sektörler farklı zamanlarda fonksiyonel pazarlarda kurumsal uygulama yazılımları harcaması yaratabilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki dönemde bu sektörlerde yer alan kurumlar özellikle ERM (insan sermayesi yönetimi, finansal uygulamalar ve satın alma uygulamaları) ve CRM (pazarlama, iletişim merkezi ve müşteri hizmetleri uygulamaları) alanlarında talep artışı gösterecektir.
Düzenleyici faktörler de kurumsal uygulama yazılımları harcamalarının artışında önemli bir etken olmaya devam edecek. Örneğin IDC son zamanlarda yaptığı araştırmalarla Türk Ticaret Kanununun, mevcut kurumsal uygulama yazılımlarının kurumlara özel hale getirilmesinden ek modüllerin hayata geçirilmesine kadar kurumsal uygulama yazılımları yatırımlarını canlandıracağının altını çizmişti. Bunun nedeni ise kurumların bu yeni düzenleme uyarınca
e-fatura, e-arşiv ve e-muhasebe gibi sistemleri kullanmaya başlayacak olmalarıdır.
Şu da unutulmamalı ki regülasyon ve yoğun rekabete ek olarak kurumsal uygulama yazılımları harcamalarının bütün dikey sektörlerde artmasının nedeni farklı makro ekonomik faktörlerdeki iyileşmedir. Tedarikçiler kurumsal uygulama yazılımları harcamalarını tetiklemek için ürün portföylerini çeşitlendirmeli ve alternatif hizmet tedarik modellerini ön plana çıkarmalıdır. Bu arada, ISV’ler de iş ortaklarını çekirdek uygulama yazılımları ile entegre edilebilen alt-dikey-spesifik-ek çözümler geliştirmeleri konusunda cesaretlendirmeli, zira müşterilerin spesifik ihtiyaçlarına özel olarak hazırlanan çözümler her zaman gözde olacaktır.
İbrahim Çalıova
PROLINESatış Yöneticisi
BT yatırımı ihtiyaç analiziyle başlar, güvenlik politikasının tesis edilmesiyle biter
Sektörü fark etmeksizin tüm kurumlar için BT yatırımlarında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bir ihtiyaç analizi sonunda kurumun özgün ihtiyaçlarının belirlenmesi ve fayda/yatırım oranını optimize edecek çözümlerin temin edilmesidir. Kurumların, donanım yatırımı yapmayarak kaynaklarını ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine ayırmalarının ve BT ihtiyaçlarını üçüncü parti uzman şirketlerden karşılamalarının yakın gelecekte çok fazla tercih edileceğini ve daha verimli bir yöntem olacağını öngörmekteyiz.
Kamu kurumlarının bilişim yatırımlarında Toplam Sahip Olma maliyeti ve düşük PUE (Power Usage Efficiency – Güç Kullanım Verimi) oranı da şüphesiz önem kazanmaktadır. Günümüz dünyasında, enerji maliyetlerinin ve güç tüketiminin paralelinde soğutma ihtiyaçlarının yüksek maliyetli olması nedeni ile bilişim projelerine yatırım yapan şirketler; daha planlı, ihtiyaçlar paralelinde genişleyebilen, verimli, işlevsel veri merkezleri oluşturabilmeyi amaçlamaktadır. Veri merkezlerinde oluşan hataların büyük bölümünün kullanıcı kaynaklı ve bunların büyük bölümünün de tasarım sırasında ortaya çıkan hatalar olduğu düşünülürse veri merkezi tasarımının profesyonelce ve ihtiyaçlara yönelik yapılması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Belli başlılarının dışında kamu kurumları belirtilen özelliklerde veri merkezleri oluşturmak yerine, bulut teknolojisinin gelişmesi ve avantajlarının her kurum tarafından yaşanabiliyor olması nedeni ile hizmet alımı yolunu seçecektir. Kesintisiz, hızlı ve yönetilebilir olması bu tercihte öne çıkmaktadır. Ayrıca yaygın kamu hizmeti sunan kurumların özellikle bulut bilişim ile birlikte bu hizmetlerinde öne çıkıyor olmaları geçiş sürecini hızlandıracaktır. Başta sağlık ve eğitim olmak üzere özel bulut (private cloud) kamu kurumları arasında hızla yaygınlaşmaktadır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus da güvenliktir. BT konusu da güvenlik stratejisinin içerisinde yer alması gereken bir konudur. Kullanılan teknolojiler ne olursa olsun hiç bir zaman yüzde 100 güvenli bir yapıdan söz etmek mümkün değildir. Fakat güvenlik alanında gelişen teknolojilerin de kullanımı ile BT çözümlerinde beklentileri karşılayacak bir seviyeye gelinebilir.