Bilişim sektöründe 33 yıldır çeşitli alanlarında çalışmalarına devam eden Murat Göçe geçtiğimiz günlerde İnterpromedya’nın yeni Genel Müdürü olarak görevine başladı. Murat Göçe ile geçiş sürecini, sektörün geleceğini ve İnterpromedya’da ki değişim ve hedefler üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Uzun yıllardır bilişim sektörünün içerisindesiniz, daha önce firma tarafında yer alıyordunuz şimdi ise basın tarafındasınız. İki tarafın içerisinde bulunduğunuz için aradaki farklardan bahsedebilir misiniz?
Her yapının kendine göre bir dinamiği var. Kolaylıkları, zorluları, avantajları, dezavantajları içerisinde barındırıyor. Benim bu geçişteki en büyük avantajım, bilişim dünyasıyla ilgili basın tarafına yönelmem oldu. Bir anlamda bilişim dünyasından kopmadım. Ben artık bilişimin ne istediğini bilen birisi olarak, bilişime bir şeyler sunan taraftayım. Daha heyecanlı daha değişik işlerin yer aldığı, daha prestijli tarafa geçtiğimi de itiraf edeyim. Firma tarafında denizde bir su damlası, basın tarafındaysa kendimi bir su birikintisi içerisinde hissediyorum. Daha küçük bir yapı var ve biranda çok ciddi anlamda çevre oluştuğunu da söyleyebilirim.
Sizce 2013 yılı bilişim sektörü için nasıl geçti, 2014’e ilginç gelişmelerle birlikte girdik. Bilişim sektörünü genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuyu iki farklı açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bilişim tarafında neredeyse son 15 yıldır kriz olmayan bir dönem yaşamadım. Aslında her sene bir kriz var ve bu sözde söylenen kriz ortamı değil, ortamın kendisi. Bilişimcilerin söyledikleri gerçeği yansıtmıyor da diyebiliriz. Kriz diye bir şey yok ve kriz geçecek diye beklenti içine giren varsa, yanılıyor.
2013’de böyle bir yıldı. Geçtiğimiz yıllardan pek farklı değil. Biraz daha pozitif bakılıyordu, çünkü bir dönem döviz kurları sabit sayılabilecek seviyelerde seyretti. Ama yıl sonuna doğru bu olumlu beklenti de karamsarlığa dönüştü. Bilişim sektörü geçmiş yıllardan pek farklı bir yıl geçirmedi diyebiliriz.
2014’e baktığımızda geçmiş yıllara nazaran değişen bir şey olmayacağını söyleyebilirim. Aynı süreçler devam edecek. Kriz diye tabir edilen (bana göre gerçek hayat) devam edecek ama özelikle kamu tarafında beklenen, ertelenen yatırımların gerçekleşmesi söz konusu olacak. Özellikle Fatih projesi gibi çalışmaların gerçekleşmesiyle sektörün biraz daha hareketleneceğini düşünüyorum. Basın sektörünün çok hareketli olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası takip etmekte zorlanıyorum. 2014’de de sektörümüzün 2013’teki gibi geçeceğini tahmin ediyorum.
Basın tarafının en büyük sorunlarından biri reklam. Son 2 aydır firmaların reklam bütçelerini kıstığını gördük. Önümüzdeki günleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bütçeler açısından daha iyi ye mi gider?
İnterpromedya geçmişte müşterileriyle reklam çerçevesinde konuşan bir konumdaydı. Şimdilerde ise bu yaklaşımı değiştirdik. Artık firmalara giderken ihtiyacınız nedir, biz neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Birçok firmayla görüştük ve daha önce reklam vermekte zorlanan firmaların kapıları bu tarz yaklaşımlara bizlere açıldı. Reklam olarak konuştuğumuzda pazar giderek daralıyor kabul ediyorum, fakat firmaların önüne çözüm getirecek bir fayda sunduğunuzdaysa kapılar ardına kadar açılıyor. İşin azaldığına veya reklamın azaldığı görüşüne katılmıyorum. İş yapış sürecinde basın tarafının daha iyi modellemesi, daha iyi organize olması gerektiğini düşünüyorum.
Artık eskisi gibi reklam çıkmak yeterli olmuyor. Reklamın sunulduğunda nasıl kazanç sağlayacağı da ortaya koyulmalı. Bunu ortaya çıkardığınızda, bütçemiz yok diyen büyük şirketler bile bütçe yaratıyorlar. Satışını arttıracak net bir çözüm varsa firmalar buna hayır demiyor. Her zaman olduğu gibi farkındalık yaratmak, çözüm sunmak hala en önemli anahtar.
İnterpromedya olarak 2014’de ağırlığınızı hangi tarafa vereceksiniz? 2014’de yayınlar mı ön plana çıkacak yoksa etkinlikler mi?
Geçmişe göre farklılık yaratan çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bunu yayında, etkinlik ve pazar araştırmaları konusunda da çalışmalarımız sürecek. Parlayan yıldızımız pazar araştırma bölümümüz i-Research olacak. i-Research ve tele-marketing’i ön plana çıkaracağız. Temel hedefimizse İnterpromedya markasını öne çıkarıp, ürün markalarını geri planda tutmak olacak.
Bugüne kadar BTHaber markamız en öndeydi. BTHaber bizim ürünlerimizden sadece bir tanesi. Önemli olan İnterpromedya adı, onu ön plana çıkarmaya çalışacağız. Geçmişte çok dikkat çekilmemiş veri merkezi yönetimi, araştırma, tele-marketing gibi alanlar, şuan bizim göz bebeğimiz konumuna geldi.
Yeni dönemde hizmetlerinizle neler sunmayı amaçlıyorsunuz?
2010 yılında ara verdiğimiz fuar etkinliğine 2015’te geri dönüyoruz. 2015 yılında teknolojiye sahip olan firmalara yönelik bir fuar yapacağız. Bu fuara kendi yazılımı, kendi donanımı ya da kendi hizmeti olan firmalar katılacak. Eskiden büyük firmalar gelir ürünlerini tanıtır, küçük firmalar dolaşırdı. Şimdi ise kendi teknolojilerine sahip firmalar ürünlerini sunacaklar. Büyük firmaları da izlemeye ve dinlemeye çekeceğiz. Bu yıl Anadolu’da çok etkin bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Anadolu firmalarını da sektöre kazandırmak gibi bir vizyonumuz var. Anadolu’nun 12 şehrinde etkinlik yapıyoruz.
Bir başka öne çıkan alanımızda sosyal medya takip ve raporlama olacak. Online sitemiz üzerinden gazete ve dergi aboneliklerimizi, araştırmalarımızı, konferans ve seminer biletlerimizi satacağız. Bu satışlarda diğer firmaların ürünleriyle de ortak çalışma içerisine gireceğiz.
Önümüzdeki dönemde hedefleriniz neler? 5 yıl sonra İnterpromedya’yı nerede görmek istiyorsunuz?
Her yıl yaptığımız Bilişim 500 araştırması, hem yurt içi hem de yurtdışı firmalara referans oluşturan bir araştırma sonucu. Eskiden bilişim adı altında kategorize edilen firmaları şimdi, bilgi teknolojileri ve iletişim olarak ikiye ayırıyoruz. İletişim sektöründe faaliyet gösteren, özellikle servis sağlayıcılar çok büyük hacimlere sahip. Dolayısıyla her zaman listenin en üst sıralarını oluşturuyorlardı. Bu durum bilgi teknolojileri firmaları tarafından tepki görüyordu. Yeni araştırmamızda 9 alt kategori, 37’de ürün ve hizmet kategorisi altında tekrardan grupluyoruz.
Bir başka değişiklik de ödül töreninde olacak. Ödül töreni geçmişte sadece ödül dağıtmayla sınırlı bir çalışmaydı. Şimdi ise bunu yarım günlük bir etkinlik haline getireceğiz. Büyük ödül törenleri kıvamında bir etkinlik olacak. Bilişim Zirvesi’nde ise, her zamankinden çok daha farklı bir zirve yapmayı planlıyoruz. Eşi benzeri olmayan bir etkinlik düzenlemeyi planlıyoruz. Biraz geciktik ama önümüzdeki günlerde tüm detayları açıklayacağız. Geçtiğimiz yılki Bilişim Zirvesi’yle alakası olmayan bir yapıyı kurgulamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız gibi Bilişim Zirvesi yaparsak, her hangi bir etkinlik gibi yerimizi alırız. Biz çok daha farklı bir şey ortaya koymak istiyoruz, dolayısıyla yapısını tamamen değiştiriyoruz.
Kağıttan dijitale bir geçiş söz konusu. İnterpromedya’yı buna hazırlamamız gerekiyor. Şirketi dijitale doğru kaydırmamız gerekiyor. Hatta etkinliklerde bile konuşmacıyla dijital haberleşme, anında soru sora bilme ve programı takip edebilme gibi çalışmalarımızda var. Sosyal medyanın gücünü biliyoruz. Sosyal medyada yapılabilecek işleri tasarlıyoruz. Etkinlik yönetimi olarak başladık ama sosyal medyanın gidişatına göre bizde bir kulvar belirleyeceğiz. 5 yıl sonra İnterpromedya, şimdikinden çok daha dijital hizmetler sunan ve özellikle şirketlerin satış ve pazarlama ihtiyaçlarına çözüm üreten bir yapıyı bünyesinde barındıracak.