İnsan mikrobiyotası kentleşme ile birlikte tehlikeye giriyor. Bilim insanları bu yüzden bir mikrobiyom deposu kuruyor.
İnsan mikrobiyotası tehlike altında! Vücudumuz, geniş bir bakteri, virüs ve mantar ekosistemine ev sahipliği yapar. Özellikle bağırsak mikrobiyotası, sağlığımız üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Hipokrat’ın, 2000 yıl önce “Bütün hastalıklar bağırsakta başlar.” sözü bu yüzdendir. Sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte insan mikrobiyotasının çeşitliliği azalmakta ve modern yaşamın getirilerinden ötürü de zayıflamaktadır.
Merkezi Zürih, İsviçre’de bulunan EvalueScience firması ve ortakları, insan mikrobiyotasını korumaya yönelik bir “depo” oluşturmak için kolları sıvadı. Proje, insan vücudunda ve üzerinde yaşayan faydalı mikropları korumayı amaç ediniyor.
İnsan mikrobiyotası neden zayıflıyor?
Bilim insanları mikrobiyomların insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlamaya çalışırken, antibiyotikler ve işlenmiş gıdalar gibi modern yaşamın ayırt edici özellikleri faydalı mikroplarımızın çoğunu yok olmaya itiyor olabilir.
Uluslararası bir bilim ekibi, mikroplar için bir “Nuh’un Gemisi” oluşturarak insanlığın sağlığını korumak istiyor. Dünyanın mahsul çeşitliliğini doğal veya insan kaynaklı felaketlerden koruyan Svalbard Küresel Tohum Deposu‘ndan ilham alan ekip, bir gün hastalıkları önlemek için kullanılabilecek insan mikrobiyom koleksiyonlarını korumaya yönelik Mikrobiyota Deposu oluşturmaya çalışıyor.
Antibiyotikler ve sezaryen doğum gibi uygulamalar mikrobiyomu zayıflatıyor
Araştırmacılar, sezaryen ile doğma, düşük lifli beslenme alışkanlığı ve aşırı antibiyotik kullanımı da dahil olmak üzere birçok modern uygulamanın faydalı mikropların azalmasına yol açmasından şüpheleniyor.
Rutgers Üniversitesinden (ABD) mikrobiyolog ve Microbiota Vault girişiminin öncüsü Maria Gloria Dominguez-Bello, “Kırsal halklar kentleşiyor ve savanlarda, ormanlarda yaşayan geleneksel halklar şehirlere taşınıyor. Mikrobiyom çeşitliliğini kaybettiğimizi ve buna paralel olarak kronik hastalıklarda artışın olduğunu görüyoruz.” dedi.
Dominguez-Bello Venezuela, Bolivya, Peru ve Brezilya’daki araştırmacılarla birlikte çalışarak bu ülkelerdeki yerli halklardan dışkı örnekleri topladı ve bunları inceledi. Ardından ekibiyle birlikte 2017 yılında, Science‘da analizlerini yayımladı. Çalışmaya göre, bir toplum ne kadar sanayileşmişse mikrobiyom çeşitliliği o kadar azdı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki insanların bağırsak mikrobiyotası çeşitliliği, Güney Amerika’da yaşayan en izole Amerika yerlilerinin neredeyse yarısıydı.
İnsanlığın sağlığı için dünyanın birçok farklı noktasından insan dışkısı alınarak yürütülen girişim, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından yürütülüyor. Proje, dünya genelindeki araştırmacıları kurslarla eğiterek, bölgelerindeki yerli nüfuslardan örnekler toplamasını ve daha fazla mikrobiyom koleksiyonunun geliştirilmesini hedefliyor.
>> Koronavirüs Tuvalet İmtihanını Geçemedi. Bilim Adamları Açıkladı!
>> Maskeyle Koşu Yapmak Ne Kadar Sağlıklı? Adamın Akciğeri Maske Sebebiyle mi Çöktü?