Dünyanın en büyük e-ticaret şirketi olan Amazon, geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki ilk lojistik merkezini açmıştı! Bu gelişme, ülkemiz için büyük bir dönüm noktası ve ekonomik değer taşıyor. Ayrıca, şirketin toplumsal sorumluluk projeleriyle sürdürülebilirlik alanında da önemli adımlar attığını görmek sevindirici.
Bu yazıda size, Amazon Lojistik Merkezi’nin Türkiye’de nasıl bir fark yarattığından bahsedeceğim. Yatırım miktarından başlayarak KOBİ’ler üzerindeki etkisine kadar pek çok konuyu ele alacağız. Hazır mısınız?
Amazon’un Türkiye’deki İlk Lojistik Merkezi
Amazon, Türkiye’de ilk kez bir lojistik merkezi açarak ülkemize büyük bir değer katmıştır. Bu önemli adımıyla Amazon, Türk tüketicilere daha hızlı ve etkin bir şekilde hizmet sunmayı amaçlamakta. İstanbul’da bulunan bu lojistik merkezi sayesinde müşteriler artık sipariş ettikleri ürünleri çok daha kısa sürede teslim alabilecekler. Ayrıca, yerel satıcılar da Amazon platformunda faaliyet göstererek müşteri ağını genişletebilecekleri yeni fırsatlar elde edecek.
Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik merkezinin yatırım miktarının oldukça yüksek olduğunu söylemek yanlış olmaz. Amazon, Türkiye’de faaliyete başladığı günden bu yana 5,2 milyar liranın üzerinde yatırım yaptı ve hâlihazırda binden fazla kişiyi istihdam ediyor.
Bu yatırım ile şirket hem yerel ekonomiye büyük bir canlılık getiriyor hem de istihdam alanında önemli katkılarda bulunuyor. Aynı zamanda bölgedeki diğer işletmelere de pozitif bir etki yapmasını beklememek içten değil.
Bu lojistik merkezi aynı zamanda KOBİ’ler için de büyük bir avantaj sağlıyor. Dijitalleşme konusunda geride kalan KOBİ’ler, Amazon platformu üzerinden ulusal ve uluslararası pazarlara erişim imkanına sahip oluyorlar. Böylece ihracatta yaşanan sınırlamaların azalmasına yardımcı olarak Türk şirketlerinin büyümesine ve rekabet gücünün artırıldığı da söylenebilir.
Amazon’un Türkiye’deki macerası Eylül 2018’de Amazon.com.tr’nin açılışıyla başladı. Amazon Prime, Eylül 2020’de Amazon’un alışveriş ve eğlencede en iyilerini Prime üyeleriyle buluşturmak için Türkiye’de hizmete sunuldu.
Bunların akabinde Amazon, Türkiye’deki ilk lojistik merkezini de 2022 yılında yaklaşık 100 milyon dolar yatırım ile İstanbul’un Tuzla ilçesinde açtı. Lojistik merkezi 61 bin metrekareye yayılan bir alanda faaliyet göstermekte.
Amazon’un dünya çapında 400’den fazla lojistik merkezi bulunuyor. Türkiye’deki lojistik merkezi de bu global lojistik ağına entegre durumda ve Türkiye’deki müşterilerine hizmet veriyor.
Amazon, faaliyet gösterdiği ülkelerde yıllardır yerel kalkınmaya katkıda bulunarak birçok istihdam olanağı ve ekonomik fırsat yaratıyor. Türkiye de bu ülkelerden bir tanesi. Amazon’un Türkiye’de açtığı ilk lojistik merkezi, ülkemize olan bağlılığının da bir göstergesi.
KOBİ’lerin Dijitalleşmesi ve İhracatta Etkisi
Amazon’un Türkiye’deki lojistik merkezi, özellikle KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve ihracat potansiyeli açısından büyük bir etki yaratmakta. Dijital platformlar sayesinde, artık KOBİ’ler daha geniş bir müşteri tabanına ulaşabilmekte ve ihracat yapma imkanı elde edebilmekte. Amazon Lojistik Merkezi’nin Türkiye’ye getirdiği teknoloji altyapısı ve lojistik destek ile KOBİ’ler rekabet güçlerini artırarak küresel pazarda yer bulabilme şansına sahip oldular.
Dijitalleşme sürecine adapte olan KOBİ’ler, ürünlerini kolaylıkla pazara sunabilirken aynı zamanda Amazon’un sağladığı e-ticaret alt yapısıyla da dünya çapında satış yapma fırsatını elde edebildiler. Bu durum hem Türk ekonomisi için büyük katkı sağlamakta hem de işletmelerin büyümesini hızlandırmakta.
Amazon’un lojistik merkezi üzerinden gerçekleştirilen ihracat faaliyetleri ise Türkiye’nin dış ticaret hacmini önemli ölçüde arttırmakta. Küresel pazarın kapısını aralayan bu fırsatlar sayesinde KOBİ’ler, sadece yerel değil aynı zamanda uluslararası alanda da başarılı işletmeler haline gelme şansı yakaladılar. 
Birazda Rakamlara Bakalım
Türkiye’deki ilk lojistik merkezi, faaliyete başladığı 2022’den bu yana yüzlerce yeni istihdam fırsatı yaratırken Türkiye’deki KOBİ’lerin işlerini büyütmelerine ve artan müşteri talebinin karşılanmasına da önemli katkılar sağlıyor. Amazon kendi platformu üzerinden satış yapan girişimcileri ve KOBİ’leri, onlara sunduğu çok sayıda araç, hizmet ve eğitim programıyla desteklemeyi en önemli önceliklerimizden biri olarak görüyor.
Türkiye’de Amazon’da satış yapan KOBİ’lerin sayısı 2022 yılında yüzde 50’den fazla artarak 45 binin üzerine çıktı. Türk KOBİ’ler Amazon üzerinde dakikada 40’dan fazla ürün satışı yapıyor.
2022 yılında Türkiye’deki satış ortaklarının Amazon pazaryerleri üzerinden yaptığı ihracat hacmi bir önceki yıla göre yüzde 60 artarak 500 milyon euronun üzerine çıktı. Amazon’da satış yapan KOBİ’ler, 2022 yılında Avrupa Birliği’ne 35 milyon euronun üzerinde ihracat satışı gerçekleştirdi.
Bölgesel düzeyde Amazon’da satış yapan KOBİ sayısındaki artış da oldukça dikkat çekici. Örneğin 2022 yılında artış sayısında başı %104 artışla Doğu Anadolu çekti. Bunu %88 ile Güneydoğu Anadolu ve %54 ile Karadeniz bölgesi izledi. Benzer bir biçimde %150 ile ihracat hacmindeki en yüksek artış Doğu Anadolu’daki KOBİ’lerimizden. Bunu sırasıyla %100 ile Akdeniz ve %96 ile Ege bölgesindeki KOBİ’ler takip ediyor.
Amazon’un Toplumsal ve Sürdürülebilirlik Yatırımları
Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik merkezi, sadece ekonomik bir değer sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal ve sürdürülebilirlik alanında da büyük bir etkiye sahip. Amazon, yerel halka ve çevreye olan sorumluluğunu önemsiyor ve bu amaç doğrultusunda çeşitli yatırımlar gerçekleştiriyor.
Öncelikle, Amazon’un Türkiye’deki yatırım miktarının yanı sıra istihdam oluşturma potansiyeli de toplumsal bir katkı olarak değerlendirilebilir. Yüzlerce kişiye iş imkanları sunan Amazon lojistik merkezi, bölgedeki istihdam oranlarını artırarak ekonomiye pozitif bir ivme kazandırabilir.
Diğer yandan, Amazon’un KOBİ’leri destekleyen politikalarının da toplumsal kalkınmaya katkısı büyük. KOBİ satış ortaklarına sunduğu fırsatlar sayesinde küçük işletmeler daha geniş müşteri tabanına ulaşabilecek ve büyümelerini sağlayabilecekler. Böylece hem yerel ekonomi canlanacak hem de insanların yaşam standartları iyileştirilebilecek.
Şirket, 2023 yılının şubat ayında ülkemizde yaşanan deprem felaketinden saatler sonra, etkilenen bölgelerde faaliyet gösteren kurumlar ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla acil ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı olmak adına afet yardım programını devreye soktu.
Amazon ayrıca, depremden etkilenen bölgelere kritik destek sağlayan sivil toplum kuruluşlarına toplam 600 bin dolarlık nakdi bağış taahhüdünde bulunurken, sahada çalışan çeşitli STK’lara on binlerce acil yardım malzemesi sevk etmiş, 16 Amazon mağazasında bağış kampanyaları düzenlemiş, ABD ve Almanya’dan en çok ihtiyaç duyulan malzemeleri taşıyan iki Amazon Air kargo uçağını Türkiye’ye göndermiş ve Amazon Türkiye Afet Yardım Merkezi’ni kurarak yerel lojistik ortaklarından biriyle birlikte 2 bin metrekarelik bir depo alanını, kritik malzemelerin ön saflardaki kuruluşlara taşınmasına yardımcı olan bir tesise dönüştürmüştü.
Ek olarak T.C. Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı Deprem Yardımlaşma Seferberliğine katılarak, müşterilerinin depremden etkilenen bölgelere gönderilecek ürün bağışlarında bulunmalarını kolaylaştırmış ve Amazon’un İstanbul lojistik merkezinde çalışan uzman operasyon görevlilerinden oluşan bir gönüllü ekibini bölgeye sevk ederek kamu kurumlarının koordinasyonunda Osmaniye’deki beş deponun yardım operasyonlarına destek olmak adına bir ay boyunca saha çalışması yürütmüştü.
Bunların yanı sıra felaketin yaşandığı dönemde yardım çalışmalarını tüm imkânlarıyla destekleyen Amazon Türkiye ile Hayalime Ortak Ol Topluluğu tarafından, Hatay’da faaliyet gösteren Sivil Alan Hareket Ağı iş birliği ile Hatay’ın Antakya ilçesinde “Gülümseten Hayaller Topluluk Evi” açıldı. Başta çocuklar ve gençler olmak üzere bölge halkının yaşamına katkı sağlayacak bir dizi STEM eğitimi, terapi ve psikososyal destek seansını içeren çok yönlü ve çok paydaşlı “Gülümseten Hayaller” projesinin ilk yılında yaklaşık 1.500 kişiye ulaşılması hedefleniyor.
Dijitalleşme ve İhracat Etkisi
Dijitalleşme ve ihracat, günümüz dünyasında birbirine sıkı sıkıya bağlı iki kavram olarak öne çıkıyor. Amazon’un Türkiye’deki lojistik merkezi, KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve ihracatta daha büyük bir etki yaratma potansiyelini sunuyor.
Dijital platformlar sayesinde KOBİ’ler artık uluslararası müşterilere kolayca ulaşabiliyor. Amazon gibi global e-ticaret devleri, ürünlerin dünya genelinde satılmasını sağlayarak işletmelerin ihracat kapasitelerini artırıyor. Bu da Türk şirketlerinin küresel pazarda rekabet edebilme imkanını güçlendiriyor.
Amazon Lojistik Merkezi’nin açılmasıyla birlikte, Türkiye’deki KOBİ’ler için yeni fırsatlar doğacak. Daha hızlı teslimat süreleri sayesinde ürünler uluslararası müşterilere daha hızlı ulaştırılabilirken, güvenli bir lojistik altyapısı da sağlanmış olacak.
Bu gelişmeler dijitalleşmenin ve ihracatın önemini vurguluyor. Artan teknoloji kullanımı ile beraber işletmeler kendilerini dönüştürerek küresel arenada varlık gösterebilir hale gelecek. Amazon Lojistik Merkezi ise bu dönüşüm sürecinde Türkiye için büyük bir adım olacak.
Toplumsal ve Sürdürülebilirlik Yatırımları ve Projeleri
Amazon’un Türkiye’deki ilk lojistik merkezi, ülkemiz için büyük bir değer taşıyor. Bu yatırımın miktarı ve açılış töreni dikkate alındığında, Amazon’un Türkiye’ye olan güvenini ve gelecekteki potansiyelini görebiliyoruz. KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve ihracatta etkisi de göz ardı edilemez bir faktördür. Amazon’un bu alanda sağladığı destek, KOBİ’lerin büyüme ve uluslararası pazarda rekabet gücünün artmasına katkı sağlamaktadır.
Amazon aynı zamanda toplumsal sorumluluklarına da önem vermektedir. Yaptığı sosyal projelerle çevreye duyarlılık konusunda öncülük yapmaktadır. Toplumun ihtiyaçlarına yönelik yatırımlarını sürdürülebilirlik ilkesiyle entegre etmektedir.
Sonuç olarak, Amazon Lojistik Merkezi’nin Türkiye’de faaliyet göstermesi hem ekonomik hem de sosyal anlamda büyük bir fayda sağlamaktadır. Bu yatırım sayesinde yerli KOBİ’ler daha geniş kitlelere ulaşma imkanına sahip olacak, dijital dönüşüm sürecine hız kazandıracak ve ihracatta daha fazla rekabet avantajı elde edecektir. Ayrıca toplumsal sorumluluk projeleriyle de çevre ve toplum odaklı bir yaklaşım sergileyerek ülkenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, Amazon’un Türkiye’deki yatırımlarının devam etmesi ve benzer uluslararası şirketlerin de ülkemize yatırım yapması büyük önem taşımaktadır.
İlgili Haberler
>> Amazon’un 100 milyon dolardan fazla yatırımla hayata geçirdiği Türkiye’deki ilk lojistik merkezi, düzenlenen resmi törenle açıldı
