Yapılan bir ankette göre, finans kuruluşlarının %52’sinin müşterilerinin İnternet dolandırıcılığı kaynaklı kayıplarını gerçek anlamda araştırmadan geri ödediği görüldü.
Şirketlerin neredeyse üçte biri siber tehditlerin neden olduğu maliyetlerin koruma maliyetlerinden daha az olduğuna inanıyor. Siber suçlular e-ödemeleri her geçen gün daha fazla hedefliyor olsa da, bu yaklaşım, şirket için büyük bir harcama anlamına gelebiliyor.
Çevrimiçi ödemelerle çalışan bir çok kuruluş, siber saldırılardan kaynaklanan ek maliyetleri kabul etmeye hazır. Ankete katılanlar arasında finans şirketi temsilcilerinin %28’i ve çevrimiçi mağaza çalışanlarının %32’si, çalınan paranın geri ödenmesi de dahil olmak üzere çevrimiçi suç kaynaklı kayıpların toplamının güvenlik çözümü uygulama maliyetlerini geçmeyeceğinden emin. Finans kuruluşlarının sadece %19’u ve çevrimiçi mağazaların sadece %7’si, en ciddi üç siber dolandırıcılık vakasında müşteri kayıplarının telafi edildiğinden söz ediyor.
Kaspersky Güvenlik Ağına göre yaklaşık 4 milyon Kaspersky Lab ürünü kullanıcısı, 2013 yılında paralarını çalmaya çalışan finansal zararlı yazılımlarla karşılaştı (2012 rakamlarına göre %18,6 oranında artış). 2013 yılının Aralık ayında birkaç Kuzey Amerika bankası, müşterilerinin kart bilgileri ve kişisel bilgilerinin çalınmasının sonucunda 200 milyon ABD Dolarından fazla kayıp yaşadı, hasarın tamamının çok daha büyük olacağı tahmin edilmekte. Doğal olarak siber suçların sürekli olarak artıyor olması, şirketler tarafından ödenen tazminatın hem finansal işlemleri koruma maliyetlerini hem de tazminat bütçelerini aştığı bir duruma neden olacak.
Özel güvenlik çözümleri kullanmayı destekleyen bir diğer olumlu argüman da müşterinin ihmalkarlığı. Başka bir ankete göre kullanıcıların %57’si, tüm gerekli önlemlerin bankaları tarafından alındığını düşünüyor. Bu nedenle çevrimiçi ödemelerine çok az ya da hiç dikkat etmiyorlar.. Bu da ancak siber suçlarının eline düşme şansını artırmaya yarıyor.