Ericsson, 2020’de ticari olarak piyasaya sunulması beklenen mobil 5G ’nin Türkiye’deki Türkiye demosunu basın ve sektör temsilcilerinin huzurunda gerçekleştirdi ve 22 Gbps hıza ulaştı.
17 Ocak 2017’de İstanbul Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapılan 5G Konferansı, Ulaştırma Bakanlığı, BTK, telekom operatörleri ve sektör temsilcilerini ağırladı. Ericsson’un mobil 5G testi, şirketin bu alandaki liderliğini bir kez daha ortaya koydu. Çığır açacak 5G teknolojisinin en kolay biçimde denenmesi için Ericsson, taşınabilir bir cihaz kiti oluşturdu. Ericsson’un 5G ağlarını kurmaya ve bunu standartlaştırmaya yönelik bağlılığı, dünya çapındaki teknoloji lideri ülkelerle paralel olarak bu kit ile Türkiye’de de gözler önüne serildi.
Ericsson Türkiye Genel Müdürü Ziya Erdem, mobil 5G testiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Önümüzdeki 4-5 sene içerisinde teknolojik gelişmeler bize çağ atlatacak; ABD’deki bir doktorun 5G teknolojisi sayesinde Türkiye’deki hastasını robotlar vasıtasıyla gerçek zamanlı olarak ameliyat edebilecek, şoförsüz araçlar bizleri dilediğimiz yere, güvenli bir şekilde bırakacak. Bu gibi örneklerin mümkün olması 5G teknolojisine bağlı. Ericsson, bu test ile birlikte hayatlarımızı değiştirecek bu teknolojiye ilişkin liderliğini, taşınabilir boyuttaki mobil cihaz ile bugünden yapabildiğini kanıtladı.”
Dünyanın dört bir yanında yaptığı 5G çalışmalarıyla bu alanda lider olan Ericsson, pek çok ülkedeki mobil operatörlerle işbirliği yapıyor ve operatörlerin test kapsamında farklı yapılar ve uygulamaları denemesine imkân tanıyor.
2022’de dünyada 500, bölgede 20 milyon 5G kullanıcısı olacak
Ericsson’un en son hazırlanan Mobilite Raporu’na göre 2022 yılında 5G kullanıcı sayısının; Türkiye’nin de içinde değerlendirildiği Ortadoğu Bölgesi’nde 20 milyona, tüm dünyada ise 500 milyona ulaşması bekleniyor. 5G, ‘nesnelerin interneti’ konseptini en yaygın şekilde kullanılmasının önünü açacak. Mobilite Raporu’na göre 2022 yılında bağlantılı cihaz sayısı 29 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
5G, kuruluşların yeni pazarlara girişleri, nesnelerin interneti dâhil olmak üzere pek çok uygulama ve radikal iş modelleri ile yeni gelir sistemleri oluşturmalarına olanak sağlıyor.