Boğaziçi Üniversitesi tarafından Türkiye’de elektrikli araçlar konusunda ulusal ölçekte yapılan araştırma, Türk halkının elektrikli araç satın almak istediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre ülkemizde elektrikli araç sayısı 4 yıl içinde 56 kat artarak 140 bine, şarj istasyonu sayısı da 5 yılda 35 kat artışla 14 bine ulaşacak. Araştırma, elektrikli araçların ülkemizde yaygınlaşması için teşvik mekanizması geliştirilmesi gerekliliğini de ortaya koydu.
Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’deki elektrikli araç ların geleceğini ve enerji altyapısına olası etkilerini incelemek amacıyla Türkiye’nin ulusal ölçekte en güncel araştırmasını gerçekleştirdi. Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) Başkanı ve Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Araştırmacı Dr. Zafer Öztürk tarafından yürütülen ‘’Türkiye Ulaştırma Sektöründeki Elektrikli Araçların İklim Değişikliği ve Elektrik Talebi Etkileri Projeksiyonu’’ başlıklı araştırmaya göre, elektrikli araç hakkında bilgi sahibi olsun veya olmasın, Türk halkının büyük bölümü elektrikli araç satın almayı istiyor. Araç sahibi olan veya önümüzdeki 2 yıl içinde araç satın almayı planlayan 600 kişi ile gerçekleştirilen araştırma, ülkemizde her 10 kişiden 8’inin elektrik aracı bildiğini, bilenlerin yüzde 80’inin, bilmeyenlerin ise yüzde 65’inin elektrikli araç satın almayı düşünebileceğini ortaya koydu. Elektrikli araç satın alma tercih sebepleri arasında; bu araçların düşük maliyetli, tasarruflu ve çevre dostu olması gibi nedenler ön plana çıkıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) Başkanı ve Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, “Boğaziçi Üniversitesi olarak yaptığımız araştırma Türk halkının elektrikli araçlara büyük ilgi duyduğunu ve bu konuda oldukça istekli olduğunu gösterdi. Yeterli bilgiye sahibi olmamaları ve elektrikli araçların şarjına yönelik yeterli altyapı bulunmaması, elektrikli araçlarının yaygınlaşmasının önündeki temel engeller olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla şarj istasyonlarının yaygınlaşması, bu altyapının gelişmesinde kritik önem taşıyor” diye konuştu.
Elektrikli araç sayısında 56 kat, şarj ünitesi sayısında da 35 kat artış bekleniyor
Türkiye’de hibrit araçları saymazsak 2017 yılı sonu itibariyle kullanımda olan yaklaşık 2 bin 500 elektrikli araç bulunuyor. Araştırmaya göre 2022 yılında ülkemizdeki elektrikli araç sayısının 56 kat artarak 140 bine ulaşması bekleniyor. EPDK’nın meclis komisyonuna sunduğu verilere göre 2017 sonu itibariyle Türkiye’de halka açık ve aktif kullanımda olan 400 adet şarj istasyonu bulunurken, 2022 yılında bu rakamın 14 bine çıkmasıöngörülüyor. Bu da 5 yıl gibi kısa bir sürede 35 kat artış anlamına geliyor.
Araştırma elektrikli araçların şarjının tamamen yenilenebilir enerjiden sağlanması halinde 2022 yılına gelindiğinde yıllık 1,3 milyon ton CO2 kazanımı elde edileceğini de gözler önüne seriyor. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu da elektrikli araç pazarının gerçek anlamda sürdürülebilir büyüme trendine girmesi için elektrikli araçların kaynağı yenilenebilir enerjiden sağlanmasının önemli olduğunu hatırlatıyor. Kumbaroğlu, “Elektrikli otomobil devriminin öncülüğünü üstlenen Norveç’te elektriğin yüzde 94’ü yenilenebilir kaynaklardan ve yaklaşık 17 g/kWh sera gazı salımı ile üretiliyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 29 ve elektrikle birlikte yaklaşık 520 g/kWh sera gazı salımı üretiliyor. Yani Türkiye’de şebekeden elektrik alan araç, Norveç’te şebekeden şarj olan bir elektrikli araca göre yaklaşık 30 kat daha fazla sera gazı salımına neden oluyor. Bu nedenle sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından şarj sistemi kuran şirketlerin yenilenebilir enerji kullanmalarının sağlanması gerekiyor. Elektrikli araç kullanımına geçişi güneş enerjisiyle birlikte düşünmek gerekiyor” dedi.
Araştırmada görev alan Dr. Zafer Öztürk de elektrik altyapısına neredeyse hiç yatırım yapmaksızın elektrikli ve temiz araç kullanımına geçilebileceğini, yan şarj istasyonu yatırımı yapılırsa 2022 yılında öngörülen 140 bin elektrikli aracın çok daha ötesine çıkılabileceğini kaydetti. Dr. Öztürk araç almayı düşünenlerin istasyon yokluğundan, istasyon yatırımı yapmayı düşünen yatırımcıların da elektrikli araca talep olmamasından ve bu alanda teşvik mekanizmasının bulunmamasından yakındığını söyledi. Öztürk, bu nedenle elektrikli araçların yaygınlaşması için kamu ve özel sektörün bu alanda bir araya gelmesinin ve hem tüketiciyi hem de yatırımcıyı memnun edecek bir teşvik mekanizması oluşturmanın önemine vurgu yaptı.
Türkiye’de ilk defa temiz enerji ile çalışan şarj noktaları için ideal lokasyonlar belirlendi
Araştırma kapsamında coğrafi bilgi sistemi üzerinde çalışılarak güneş destekli şarj istasyonlarının ve otoparkların kurulumu için de bir analiz yapıldı. Türkiye için güneş sahaları ve güneş potansiyeli de araştırmaya dahil edilerek şebeke ile bağlantıya sahip ve güneş potansiyeli yüksek noktalar belirlendi. Karayolları haritasının da dahil edildiği ve elektrikli araçların ortalama menzilleri hesaplanarak çıkarılan optimum lokasyonlar sayesinde, elektrikli araçların Türkiye çapında mesafe kat ederken şarjları bitmeden nerelerde şarj istasyonu kurulabileceğinin haritası çıkarıldı. Hazırlanan coğrafi bilgi sistemi haritası, elektrik şarj istasyonlarının ve otoparkların güneş enerjisi kullanarak nerelerde kurulabileceği konusunda tüm sektör için rehber görevi görecek.