New York Mahkemesinin Microsoft için oluşturduğu arama emri, büyük tepkilere yol açtı. Apple ve Cisco gibi devler, kullanıcı bilgilerini vermek istemeyen Microsoft’a tam destek vereceklerini açıkladılar.
Microsoft, İrlanda’da kayıt edilen veriler için bir arama emri çıkartan New York mahkemesini kararına savaş açtı. Bu durum o kadar çok büyüdü ki, Apple ve Cisco gibi IT devleri bu durumdan rahatsız olduğunu göstererek Microsoft’a destek verdiklerini açıkladı. Verizon ve AT&T gibi operatörleri de yanına alan Microsoft, New York mahkemesine hitaben ortak bir bildiri yayınladı.
Bu olaydan önce Electronic Frontier Foundation (EFF), yolladıkları bir mektup ile Microsoft’a destek vermişti. Mektup ’ta Amerikan hükümetinin arama emrinin, deniz aşırı sunucularda geçerli olmadığını belirti. Hatta burada yapılan E-mail trafiğinin verilmeyeceğini özellikle yazdı.
4. Kanun tasarısı, kurumları keyfi arama ve hacizlerden koruyor. EFF’in Avukatı Hanni Fakhoury’ye göre yine de böyle bir durumda dikkatli olmak gerektiğini söylüyor. Çünkü fiziksel bir aramadan çok sanal bir arama yapılmak isteniyor. Temel kanuna karşı gelmek ciddi sonuçlara yol açabilir. Fakat sanal bir aramada Hükümet memurları çok basit bir olaydan, tüm dünyada toplanan birçok veriye kayıt eden sunucuya erişebilirler.
Amerika hükümeti, bir uyuşturucu soruşturması yüzünden bu verilere erişmek istiyor. Daha doğrusu Microsoft’un bir müşterisinin e-posta trafiğini kontrol altında tutmak ve görmek istiyor. Bu yüzden de Aralık 2013 tarihinde bu arama emri çıkartıldı. Microsoft, Nisan ayında bu emire karşı itiraz etti ve anında ret cevabını aldı. Haziran ayında ise bu kararın doğru olmadığını tekrar savundu ve verileri vermemek için ısrar etti.
Microsoft tarafından yapılan açıklamaya göre, Amerika’da bulunan bir mahkeme ya da hükümetin İrlanda Dublin merkezinde bulunan sunuculara amerikan polisi ile kapıya gelmesine hakkı yok. Amerika dışında olmayan ve Amerika toprağı olmayan bir yerde Amerika mahkemesinin herhangi bir kararının geçersiz olacağını savundu.
Bu davanın esas problemi, US Electronic Communications Privacy Act (ECPA) tarafından kullanılan ve mahkeme talimatı veya arama emri olarak da algılanan “Warrant” kelimesi oluşturuyor. Microsoft’a göre mahkemenin direktifi daha çok bir şahit dinleme daveti olarak algılanıyor. Mahkeme yurt dışında bir yere arama emrinin veremeyeceğini, şahit dinleme olayında da muhatabın Microsoft’un olmadığını sanık veya şahit kişilerin çağrılması gerektiğini savunuyor.
Mahkeme ise, oluşturduğu arama emri ile, Amerika’da oturan bir kişinin e-posta yazışmalarını dünyanın neresinde olursa olsun kontrol edebileceğini savunuyor. Oysa bu olayda daha çok devletlerin anlaşması şart. Yerel mahkeme, Amerika birleşik devletleri ve İrlanda arasında yapılan Mutual Legal Assistance Treaty anlaşmasına göre hareket etmesi gerekiyor.
Durum böyle olunca tüm gözler bu davaya çevrilmiş durumda. Amerika dışında bulut bilişim hizmeti sunan Amerikalı şirketler bu olaydan çok ciddi zarar göreceği kesin gözüyle bakılıyor. Zaten Edward Snowden olayından sonra tüm dünya, Amerikalı şirketlere şüphe içinde bakıyor. Google ve Microsoft, kendi kullanıcılarına karşı güvenlerini kaybetmemek için güvenlik önlemlerini arttırarak ekstra şifreleme teknikleri kullanmaya başladılar. Buna ek olarak yapılan birçok faaliyet, kapalı kapılar dışına alınarak şeffaf raporlarla ilgili kişilere sunuluyor. Tam bu esnasında Amerikalı IT şirketleri kullanıcılara karşı güvenlerini tazeliyorken, Amerika hükümetinin bu eylemi tüm cabayı sıfırlayacağından korkan Amerikalı IT şirketleri, güvensizlik durumuna düşmemek için ortak hareket etmeye karar vermeleri yerinde bir karar.
