Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Işıl Hasdemir ‘den Pandemi Dönemi ve Geleceğe Dair Açıklamlar

BT Günlüğü Genel Yayın Yönetmeni Ali Yavuz Şahin, Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Işıl Hasdemir ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi. 

Bakın Işıl Hanımın Pandemi dönemi, yeni teknolojiler ve geleceğe dair görüşleri neler. Hepsi ve daha fazlası röportajımızda.

1. Pandemi sürecini Dell Technologies Türkiye olarak nasıl geçirdiniz?

Türkiye’de pandemi süreci şirketlerin ilk başta tüm yatırımlarını askıya alarak önlerini görmeye çalıştıkları, kısa süre içinde ise teknoloji yatırımlarını hızla artırdıkları bir dönem oldu. Dell Technologies olarak biz bu dönemde şirketlerin geçiş dönemlerini en iyi şekilde geçirmeleri için uçtan uca tüm teknoloji ihtiyaçlarını, danışmanlık hizmetiyle birlikte sağlamaya sürdürdük.
Bu dönemin tam da ortasında ben göreve başladım ve Dell Technologies ailesi olarak bu dönemi genel görünümün aksine büyüyerek geçiriyoruz.

2. 2020 yılında Türkiye’de hangi ürünlere olan rağbet fazlaydı? Bunun sebebi sizce nedir?

Birkaç farklı kategoriden söz etmek mümkün. Bireysel alanda bakıldığında uzaktan eğitim ve insanların evlerindeki teknoloji ihtiyaçlarını karşılama eğilimleri nedeniyle dizüstü bilgisayar ve monitör satışlarında artış yaşandı.

Kurumsal alanda ise 3 farklı sebeple yatırımlar attı:
– Uzaktan çalışma; Gartner araştırmasına göre, şirketlerin yüzde 74’ü uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirmeyi planlıyor. Bu sebeple kurumsal dizüstü bilgisayar ve çevre birimlerine olan ilgi artarken, network yatırımları da etkilendi.
– Teknolojinin adaptasyonu; Bulut altyapı hizmetleri için yapılan harcamalar yüzde 34 artış gösterdi. Birçok işletme hibrit yapılar oluşturarak kendi sunucu ve depolama ölçeklerini geliştirdiler.
– Siber güvenlik ihtiyacı; Büyük kuruluşlar ortalama 130, orta ölçekli şirketler ise 50 ila 60 güvenlik aracı kullanıyor. Siber güvenlik alanında yaşadıkları problemleri aşmak için birçok araç kullanan işletmeler bunları nasıl konsolide edeceğine bakarken, veri kurtarma ve yedekleme çözümlerine ağırlık verdiler.
Bu kategorilerle birlikte işletmeler işyeri, iş yükleri, güvenlik, uygulamalar ve altyapılarını baştan sona gözden geçirmeye başladılar.

3. Türk şirketleri dijital dönüşüm konusunda nasıl hareket ediyorlar. Yurt dışındaki rakiplerine göre artıları ve eksileri neler?

Türkiye’deki işletmeler dijital dönüşüm konusunda önemli adımlar atmaya birkaç yıl önce başlamışlardı. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin de aralarında bulunduğu dijital dönüşüm endeksi sonuçlarına göre, gelişmekte olan pazarların dijital açıdan en olgun düzeye ulaştığı; küresel sıralamanın zirvesinde Hindistan, Brezilya ve Tayland’ın yer aldığı ortaya çıktı. Türkiye, bulunduğu EMEA’da birinci sırada yer alırken Güney Afrika ve Portekiz ikinci ve üçüncü sırada yer aldılar. Üstelik gelişmekte olan pazarlar, gelişmiş ülkelerdeki sadece %40’lık oranla karşılaştırıldığında “etkilenme yerine etkileme” becerisi konusunda kendilerine daha çok güveniyor (%53). Buradan araştırmaya ulaşabilirsiniz.

Tüm bu araştırmaların sonrasında yaşanan pandemi ile 2 yıl içerisinde beklediğimiz sıçramanın 2 hafta içinde gerçekleşmesine sebep olduğunu gözlemledik. Burada yaşanan ani ve zorlayıcı durum tüm dijital dönüşüm stratejisinin gözden geçirilmesini ve önceliklendirilmesini sağladı.

Özellikle gelişmiş ülkelerdeki teknoloji yatırımları zaten olgunluk düzeyinde olduğu için Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki işletmelerin yeni teknolojilere adapte olma olasılıkları çok daha yüksek. Bu nedenle “yeni normal” denen bu dönemde biz Türkiye’deki işletmelerin çok daha hızlı şekilde teknoloji yatırımlarını şekillendirebileceğine inanıyor ve destek veriyoruz.

4. Pandemi ve dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar göz önüne alındığında Dell Technologies olarak Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlere tavsiyeleriniz var mı? Neler?

Biz bu ekonomik zorluk döneminde teknolojinin tüm diğer sektörler için bir kaldıraç etkisi göstereceğini biliyoruz. Bu sebeple modern hizmet anlayışı ve dijital dönüşüme ayak uydurmak isteyen şirketlerin, toplam satın alma maliyetini düşük tutacak şekilde BT yatırımlarını devam ettirmelerini öneriyoruz. Bu sayede bu yeni normal dünyada çok daha öne çıkabilecekler.
İşletmelerin dijital dönüşümlerini hızlandırmaları, yeni normale hızla adapte olmaları ve bu süreçte daha esnek bir BT ortamı oluşturmaları için odaklanmaları gereken 3 alanı şöyle özetleyebiliriz:

• Dijital inovasyon. İşletmelerin yeni gelir akışları sağlamak, maliyetleri optimize etmek ve sonraki yeni normale hazırlanmak için BT’ye daha bağımlı hale geldiği görülüyor. Bu sebeple BT uygulamalarını, iş yükünü, bulut altyapısını, operasyon modellerini ve süreçlerini sürekli olarak geliştirmek gerekiyor.
• Dijital çalışma alanı. Yetenekleri çekmek, elde tutmak ve uzaktan çalışma kültürünü mümkün kılmak için rekabet ederken, işletmeler kullanıcı merkezli bir yaklaşıma sahip olmalılar. Bu yaklaşım çalışanlara nerede ve nasıl çalışırlarsa çalışsınlar üretken ve güvenli bir ortam sağlayarak işletme verimliliğini de artırır.
• Modern güvenlik. Uzaktan çalışma ile birlikte artan veri akışının yanı sıra fiziksel sınırların kaybolması, güvenlik ve risk yönetiminin sürekli geliştiği yeni bir düşünce yapısının ortaya çıkmasına sebep oldu. Güvenlik, bir engelden ziyade inovasyonu kolaylaştıran ve hızlandıran bir unsur haline gelmeli.

5. 2021 yılı beklentileriniz neler? (Sizce hangi teknolojiler ön plana çıkacak)

Türkiye’de yıl sonuna doğru artan BT yatırımlarının yeni yılda daha da ivmelenmesini bekliyoruz. Öne çıkacak konuların başında ise uç nokta bilişim (edge computing), çoklu bulut altyapıları, dağıtık çalışma, güvenlik, 5G altyapıları ve veri yönetimi gelecek.
Akıllı şehirler, ulaşım tesisleri, hastaneler ve okullardaki iletişim ve otomasyon kaynakları yatırımların öne çıkmasını bekliyoruz. Yazılım tanımlı ağlar ile 5G’ye odaklanan network yatırımları artacak. Bununla birlikte artan veri aktarımı, işleme ve depolama ihtiyacının ana kaynakları yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi olmaya devam edecek. IDC’nin rakamlarına göre, 2023 yılına gelindiğinde dünya çapındaki yapay zeka pazarı 98 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak, 2025 yılına gelindiğinde ise yapay zeka tabanlı işletmeler üretkenlikte yüzde 100 artışa sahip olacak.
Güvenlik ise sürekli genişleyen bu dijital ekosistemin en önemli noktalarından biri olacak. Şu anda gelişmiş bir siber saldırı ortalama 197 gün sonra fark edilebiliyor.

6. Dell Technologies Türkiye olarak gelecek yol haritanız hakkında bilgi verir misiniz?

Biz insanlığın gelişimine katkı verecek her türlü teknolojiyi tüketicilere sunmak üzere yola çıkmış bir şirket olarak, yeni yılda da ülkemizdeki tüm işletmeler ve bireyleri dünya standartlarında teknolojilerle buluşturacağız. Onların dijital dönüşüm ve yeni normale hazırlık aşamalarında her zaman destek vermeye devam edeceğiz. Tüm bunları yaparken de sürdürülebilirlik, kadınların daha fazla iş hayatına katılımı gibi sosyal konularda da kamuoyunun dikkatini çekecek projelere imza atmayı sürdüreceğiz.Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Işıl Hasdemir

İlgili haberler

>> Dell Yapay Zeka ile Yüksek Performanslı Bilgi İşlem Çözümlerini destekliyor