Dassault Systèmes, Gebze’de ulaşım ve mobilite sektörü için “Otomotiv Teknolojisi Günü” adı verilen özel bir etkinlik düzenledi. Etkinlik, Türkiye’nin lider otomotiv sektörü birliklerinden biri olan TAYSAD’ın (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) işbirliğiyle gerçekleştirildi.
“Otomotiv Teknolojisi Günü” boyunca katılımcılar, en yeni endüstri çözümlerini öğrenme, Dassault Systèmes müşterilerinin hikayelerini dinleme (Tırsan) ve 3DEXPERIENCE platformunun otomotiv sektörü için faydalarını tecrübe etme şansı buldu. Dassault Systèmes uzmanlarından, iş ortaklarına, müşterilere ve Türk taşımacılık sektöründeki karar alıcılara kadar 200’den fazla işletme yöneticisi etkinliğe katılım gösterdi.
Araçlarda yeni sosyal deneyimler oluşturma
Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal etkinliğin açılış konuşmasında şunları söyledi: “Araç üreticileri ve tedarikçileri, artan düzenlemeler ve zorlu müşterilerle nitelendirilen global pazarlara hizmet veriyor. OEM’ler ve tedarikçilerin maliyetleri dikkatlice yönetirken ve sıfır kusur hedeflerken yenilikler sunması gerekiyor. Bunun yanı sıra müşteriler, çekici ve kullanıcı dostu olmakla birlikte gelişmiş güvenlik ve rahatlığı bağdaştıran araçlar istiyorlar. Bu yeni Ulaşım ve Mobilite çağında Dassault Systèmes çözümleri bu değişime olanak sağlıyor. Dassault Systèmes’in pazar lideri çözümleri, uzun zamandır otomotiv sektöründe ve pazarda tasarımdan otomobil üretimine kadar tüm süreçlerde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Bugün bu çözümler, araçlarda mobiliteyle yeni sosyal deneyimler sağlamak için bir 3D evren oluşturuyor.
Otomotiv sektörünün sorunlarını çözmek için dijitalleşme bir ihtiyaç
Bu etkinlik; köklü jeopolitik değişiklikler, kentleşme ve akıllı şehirler gibi trendlerle birlikte güvenlik gibi sektörün günümüzde karşı karşıya kaldığı temel sorunları tartışmak adına bir fırsat ortamı yarattı. Sektörün bugününü ve yarınını şekillendiren bu etkenler, paradigma değişimi olarak kabul edilmeli. Mega trendler, bütünleşik mobiliteye ve bununla ilgili iş modellerine yönelik yeni talepler yaratıyor. İnsanların davranışları temelden değişiyor. İşe giderken ya da evlerinde olsun insanlar, sorunsuz bir deneyim yaşayabilmek için mobiliteye kolay erişim istiyor ve otomobil sahipliğinde ulaşım maliyetlerini paylaşmayı tercih ediyor.
Bu doğrultuda gelişen Ulaşım ve Mobilite sektörü, otonom araç prototiplerinin üretimini artırırken bir yandan da kompakt ve giriş seviyesi arabalar için artan talebi de görüyor. İş modellerini araçların esnek ve değiştirilebilir kullanımlarına uygun bir şekilde adapte ederek motor boyutlarını küçültmeye ve üretim döngülerini bağlantı teknolojisi ile eşleşecek şekilde hızlandırmaya odaklanıyor. Özetle, sektördeki rekabet esasında tek bir faktöre dayanıyor: çeviklik. Sektörün oyuncuları, bu gereksinimi karşılamak için stratejik yaklaşımlar getirmek zorunda kalıyor ve dijitalleşme de bunun temel sağlayıcısı olarak da kabul ediliyor.