Dijital çalışma ortamlarının lider şirketi Citrix, uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla iş dünyasının daha önce hiç olmadığı kadar ciddi siber güvenlik riskleriyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek güvenlik stratejisinin detaylarını açıkladı.
Günümüzde iş dünyası, artık daha esnek çalışma modellerine adapte olmuş olsalar da bu değişim özellikle uzaktan ve hibrit çalışma sistemleri söz konusu olduğundan beraberinde siber güvenlik risklerini de getiriyor. 2024 yılında kuruluşların çoğunluğu (yüzde 78) hibrit ve çoklu bulut stratejilerini tercih ediyor, bu kuruluşların yüzde 43’ü bulut ve şirket içi altyapıdan oluşan bir hibrit kullanırken yüzde 35’i çoklu bulut stratejisine sahip. Bulutla ilişkili siber güvenlik zorlukları ve bulut ortamlarında gelişmiş güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyaç, yapay zekâ tabanlı yeni tehditler karşısında daha kritik hale geliyor. Hatta kuruluşların yüzde 96’sı bulut güvenliği konusunda orta veya aşırı derecede endişeli olduklarını bildiriyor. Özellikle fidye yazılımı saldırılarının 2022’de yüzde 41 oranında artması ve bir ihlalin tespit edilip düzeltilmesinin ortalama 49 gün sürmesi, güvenli bir dijital çalışma alanının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Ekim ayında kutlanan Siber Güvenlik Farkındalık Ayı, bu risklerin üstesinden gelmek ve dijital ortamda daha güvenli bir şekilde çalışma ortam oluşturmak için farkındalık yaratması açısından da önem taşıyor. Bulut üzerinden güvenli ve verimli kurumsal çözümler sunan dünyanın lider teknoloji şirketlerinden Cloud Software Group’un iştiraki ve dijital çalışma ortamlarının lider şirketi Citrix’in güvenli bir şekilde uzaktan ve hibrit çalışmayı mümkün kılan çözümleri de adından sıkça söz ettiriyor.
Deneyim, seçim ve basitlik prensiplerine dayalı olarak dünya genelinde 400 binden fazla kuruluşa ve 100 milyondan fazla kullanıcıya güvenilir dijital çalışma ortamları için çözüm sunan Citrix’in bu kapsamda uyguladığı sıfır güven (zero trust) yaklaşımı, siber tehditlere karşı etkin bir koruma sağlıyor. Sıfır güven modeli, özellikle mobil ve uzaktan çalışanların artışıyla birlikte birçok kurumun öncelikleri arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalar, şirketlerin yüzde 80’inin sıfır güven modelini uygulamaya koymayı planladığını veya hâlihazırda bu modeli uyguladığını gösteriyor. Citrix; Windows, macOS, Linux, Pardus ve IO IGEL OS kullanan cihazlar da dâhil olmak üzere tüm cihazlarda sanal uygulamalara ve masaüstlerine, özel web ve SaaS uygulamalarına ve istemci-sunucu uygulamalarına sıfır güven ilkesi doğrultusunda ağ erişimi sağlamasıyla farkını ortaya koyuyor.
Güvenlik ve uyumluluğun adresi
Citrix, yirmi yılı aşkın süredir sanal uygulamalara ve masaüstü bilgisayarlara sıfır güven erişimi sağlıyor. Bu sıfır güven güvenlik modeli artık Web ve SaaS uygulama erişimini de kapsayacak şekilde genişletildi.
Citrix, son kullanıcı deneyiminden ödün vermeden yönetilen, yönetilmeyen ve BYOD (Kendi Cihazını Getir) cihazlara güvenli erişim sağlıyor. İster bulutta ister şirket içi veri merkezinde konuşlandırılmış olsun tüm kurumsal uygulamalara uyarlanabilir erişim sağlar. Bu sıfır güven ağ erişimi (ZTNA) çözümü yalnızca uygulama düzeyinde erişim sağlayarak güvenliği güçlendirmenize olanak tanır. Ağ düzeyindeki saldırılar gibi yaygın sorunlardan kaçınmak için VPN’lerin yerini alır.
Sıfır güven ağ erişimi (ZTNA) ile uygulama son kullanıcı deneyiminden ödün vermeden, rol hiyerarşilerine dayalı olarak dâhilî uygulamalara erişim verebiliriz ve kısıtlamak için ayrıntılı güvenlik kontrolleri kullanabilirsiniz.
“Her noktadan güvenli erişimi mümkün kılan bir yapı sağlıyoruz”
Citrix Türkiye Genel Müdürü Sevi Tüfekçi Karahallı yaptığı açıklamada, “Günümüzde iş dünyası, özellikle uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin yaygınlaşmasıyla daha önce hiç olmadığı kadar ciddi siber güvenlik riskleriyle karşı karşıya. Citrix olarak, çalışanların ve iş verenlerin bu yeni çalışma düzeninde güvenli bir şekilde işlerini yapabilmeleri için proaktif güvenlik çözümleri sunuyoruz. Sıfır güven güvenlik modelimizle her noktadan güvenli erişimi mümkün kılan bir yapı sağlıyoruz. Bu model, her erişim noktasında kimlik doğrulama ve yetkilendirme işlemlerini zorunlu kılarak yalnızca doğrulanmış kullanıcılara ve güvenli cihazlara ağ kaynaklarına erişim izni verir. Siber güvenliği sağlamak için çok katmanlı bir savunma stratejisi benimsiyoruz.” dedi.
İlgili haberler
>> WatchGuard 2024 2. Çeyrek İnternet Güvenliği Raporu Yayınlandı