Citrix göre; çalışanlar çalışma saati ve yerinde esneklik sağlayan bir işin peşine düşecekler. Esnek çalışma saatleri büyük önem taşıyacak.
İşini değiştirerek küresel salgının hayatında yarattığı kargaşayı biraz daha artırmak isteyen çalışanların sayısı epey az. Ancak, salgın nihayetinde etkisini yitirmeye başladığında çalışanların çoğu önlerindeki seçenekleri keşfetmeye açık olacak. Yeni bir araştırma çalışanların arayışlarının ne olacağını ortaya koydu. Citrix’in son araştırmasına göre, çalışanlar esnek modellerin, dijital teknolojinin, çeşitlilik ve kapsayıcılığın, öğrenme ve gelişimin, iş hayatının geleceğine yön vereceğini düşünüyor. Ayrıca çalışanlar kendileriyle aynı görüşü paylaşan ve başarılı olmak ve kariyerlerini geliştirmek için ihtiyaç duydukları alanı ve araçları kendilerine sağlayan şirketlerin sunduğu fırsatları kollayacak.
Citrix konuyla ilgili olarak işletmelere yardımcı olmak üzere ABD merkezli, büyük, köklü kuruluşlarda ve orta ölçekli işletmelerde çalışan 2.000 bilgi çalışanının ve 500 insan kaynakları direktörünün yer aldığı, Censuswide tarafından yürütülen Talent Accelerator anketini üstlendi. Citrix’in, çalışma hayatının geleceğini görmek ve kuruluşların ve bir bütün olarak ekonomilerin yeni.dünya düzenine uyum sağlamasını ve bunu kendi yararlarına kullanabilmesini sağlamak için çerçeveler, çözümler ve beceriler yaratmak amacıyla.işletmelerle, hükümetlerle ve akademisyenlerle birlikte çalıştığı, devam eden bir girişim olan Work 2035 Projesiyle bağlantılı olarak gerçekleştirilen bu ölçüm, hem çalışanların hem de insan kaynakları direktörlerinin.çalışma hayatının geleceğini.nasıl gördüğünü ve şirketlerin bu geleceği sağlamak için atması gereken adımları anlamayı amaçlıyordu.
Bu anket çalışanlarla direktörlerin görüşleri arasında önemli farklılıklar olduğunu ortaya koydu.
Dijital Göçebeler
Çalışanlar çalıştıkları yer, zaman ve çalışma biçimleri konusunda bugün daha önce hiç olmadığı kadar çok esneklik istiyor. Aslında, Talent Accelerator anketine katılan çalışanların %88’i yeni bir pozisyon ararken çalışma saati ve yeri açısından.tam esneklik sağlayan bir işin peşine düşeceklerini söylüyor. Katılımcıların %76’sı ise çalışanların iş yerinin yakınlığından çok hayat tarzına öncelik verme ihtimallerinin daha yüksek olduğunu, maaştaki düşüşün bunu etkilemeyeceğini düşünüyor. Talent Accelerator anketine göre:
- Çalışanların %83’ü ve insan kaynakları direktörlerinin %69’u çalışanların, çoğunlukla uzaktan çalışma.fırsatlarının olması durumunda, şehrin dışına ve kentin diğer yerlerine taşınma ihtimallerinin yüksek olduğunu düşünüyor.
- Çalışanların %78’i ve insan kaynakları direktörlerinin %67’si, kuruluşların coğrafi olarak farklı bölgelere.dağıtılmasının gelecek 12 ay içinde banliyölerde ve kırsal alanlarda yeni iş merkezlerin oluşturulmasına yol açacağını tahmin ediyor.
Ayrıca, ankete katılan çalışanların çoğunluğu esnek çalışma modellerinin gelecek yıl içinde standart hale geleceği görüşünde
- Çalışanların %83’ü şirketlerin, küresel çaptaki nitelikli yetenek kıtlığına yanıt olarak, yaşadıkları yere bakmaksızın uygun adaylara ulaşabilmek için esnek çalışma.modellerinden yararlanacağını tahmin ediyor. Ancak, bunu düşünen insan kaynakları direktörlerinin oranı yalnız %66.
Minahan sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Küresel yetenek savaşı kızıştıkça, şirketler bu savaşı kazanabilecekleri bir şekilde konumlanabilmek için çalışanlarla bulundukları yerde bir araya gelmelerine olanak tanıyan daha esnek çalışma modellerini benimsemek zorunda kalacak.
Uzaktan çalışmaya olanak tanımak amacıyla teknoloji kullanan şirketler bulunması zor yetenekleri kendilerine çekmekle kalmayıp çalışan bağlılığını ve üretkenliğini artırabilir. Söz konusu anket de bunun kanıtı.”
Sanal Gerçeklik
Küresel salgın ve onunla bağlantılı uzaktan çalışma zorunlulukları, çalışanları birbirinden fiziksel olarak ayırırken, teknoloji de değerini ortaya koyuyor ve çalışanların bağlantısını, bağlılığını ve üretkenliğini koruyor.
Talent Accelerator anketi şunları ortaya koyuyor
- Çalışanların %89’u teknolojinin çalışanları kuruluşları içerisinde daha üretken hale getirdiğine inanıyor.
- Çalışanların %86’sı ve insan kaynakları direktörlerinin %69’u, kuruluşlarındaki iş liderlerinin etkin olarak işbirliği etmek ve yenilik gerçekleştirmek için teknoloji kullandıklarını bildiriyor.
- Çalışanların ve insan kaynakları direktörlerinin ortalama olarak üçte ikisi, uzaktan çalıştıklarında, bağlı oldukları müdürle, CEO’yla, üst yönetim ekibiyle ya da çalışma arkadaşlarıyla, ofiste çalıştıkları duruma oranla daha bağlantılı hissettiklerini söylüyor.
- Çalışanların %73’ü ve insan kaynakları direktörlerinin %72’si, gelecekte teknoloji kullanımındaki artışın hiyerarşiyi ortadan kaldıracağını ve kariyerlerini geliştirebilecek iş liderleri ve üst düzey yönetim ekipleriyle daha açık bir iletişimle sonuçlanacağını düşünüyor.
Çıktılar Yerine Sonuçlar
Gelecekte şirketlerin, üretkenliği ölçme biçimlerini yeniden düşünmesi gerekecek. Ankete göre, günümüz çalışanları sağladıkları hacimle değil, değerle ölçülmek istiyor. Ayrıca, nerede olurlarsa olsunlar, en iyi şekilde çalışmak için ihtiyaç duydukları alanın ve güvenin kendilerine sağlanmasını bekliyorlar.
- Çalışanların %86’sı sonucu, çıktının önüne koyan bir şirkette çalışmak istediklerini söyledi, ama şirketlerinin şu anda bu şekilde çalıştığını söyleyen insan kaynakları direktörlerinin oranı yalnız %69.
- Çalışanların %69’u şunu söylüyor; işverenleri çalışanların ilerlemesini takip etmeden kendilerinin işi yapacağına inandığını hissettiğinde çalışanlar –ortalama %72 oranında– daha üretken oluyorlar. Oysa işverenleri ya da üst düzey yönetimi bu bakış açısını benimserse kuruluşlarının bir bütün olarak üretkenliğinin artacağını düşünen insan kaynakları direktörlerinin oranı %51.
Kariyerde Çeviklik
Küresel salgın yaşama ve çalışma biçimimizi altüst etti. Müşteri tercihlerindeki ve ihtiyaçlarındaki değişikliklerin tetiklediği yeni iş modellerini destekleyecek yeni görevler hızla ortaya çıkıyor; çalışanlara yeni beceriler kazandırmak ve çalışanları farklı görevlerin gerektirdiği becerilerle donatmak, bu hıza ayak uydurmada önemli bir faktör olacak. Talent Accelerator anketinin bulgularına göre:
- Çalışanların %82’si ve insan kaynakları direktörlerinin %62’si, çalışanların, küresel istihdam pazarında rekabet üstünlüğünü korumak için, var olan becerilerini geliştirmesi ya da yılda en az bir kez yeni beceriler edinmesi gerekeceğine inanıyor.
- İnsan kaynakları direktörleri, bir kuruluşun çevik öğrenmeye olanak tanımak için işbirliğine dayalı en son teknolojiye sahip olmasının en iyi yetenekleri işe almada ve korumada en önemli faktör olacağını düşünüyor. Çalışanların %88’i de yeni bir pozisyon ararken bu olanağı istediklerini söyleyerek bu düşünceyi onaylıyor.
Çeşitlilik Önemlidir
Çeşitlilik yalnızca yönetim kurulu toplantısında görüşülecek bir gündem maddesi değil. Talent Accelerator anketinin de ortaya koyduğu gibi, hem çalışanlar hem de insan kaynakları direktörleri çeşitliliğin gelecekteki işgücünün belirleyici bir özelliği olduğunu düşünüyor.
- Çalışanların %86’sı ve insan kaynakları direktörlerinin üçte ikisi, görevler, beceriler ve şirket gereklilikleri zamanla değiştikçe, çeşitlilik barındıran işgücünün daha da önem kazanacağını düşünüyor.
- Çalışanların %78’i ve insan kaynakları direktörlerinin %69’u, nörolojik çeşitliliğin kendi kuruluşlarında gittikçe daha çok kabul gördüğünü ve gelecekte rekabet üstünlüğü sağlayacağını düşünüyor.