Şirketler bulut teknolojilerini birçok farklı nedenle tercih ediyor. Bulutun kullanıldığı hibrit mimarilerin nasıl olması gerektiği konusunda IT sektöründe genel kabul gören anlayış yok. Ancak bu ortamda yanlış efsaneler de oluşuyor
Türkiye Kurumsal Lideri Mert Doğu’ya göre; bulut kullanmaya başlayanlar artan hız, düşen maliyetler ve küresel erişim gibi avantajlardan faydalanıyor. Diğer yandan etkin ve verimli bir bulut adaptasyonu, zaman alan bir süreç. Bu süreçte şirketler buluttan yararlanırken hali hazırda var olan sistemlerini çalışır halde tutmanın ve yatırımlarından en yüksek faydayı elde etmenin yollarını bulmaya ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaçlar hibrit mimarileri doğuruyor.
Bulutun kullanıldığı hibrit mimarilerde yanıltıcı olan üç efsane şunlar;
1- Hibrit, kalıcı bir hedeftir. Kalıcı, bu bakış açısını anlatmak için fazlasıyla güçlü bir sözcük. Ciddi miktarda eski sistemlere sahip büyük şirketler, muhtemelen yıllara yayılan bir süre boyunca hibrit bulut mimarileri kullanacaktır. Her kuruluşun bulut’a geçiş süreci bir miktar farklı olacak, herkes rahat hissettiği bir hızla ilerleyecektir.
2- Hibrit, uygulamaları fiziksel altyapınız ile bulut arasında sorunsuz bir şekilde taşımanızı mümkün kılar. Bu fikir ilk bakışta cazip gelebilir, ancak bu yaklaşımın temel bir sorunu bulunuyor. Burada bulut ile fiziksel altyapınızın aynı ölçüde imkanlar sunduğu varsayılıyor. Birçok şirket fiziksel altyapısını yönetmek için gereken donanıma sahip. Şirketler aynı zamanda veri merkezlerinin sahip olmadığı özellikler ve olanaklar nedeniyle de buluta geçiyor: gerçek esneklik, güvenlik, kullandığın kadar ödeme fırsatı ve kesintisiz inovasyon gibi. Uygulamalarınızın fiziksel veri merkezleri ile bulut arasında sorunsuzca çalışmasınımümkün kılacak şekildeplanlanması, buluttan kazanımınızı fiziksel veri merkezinizin özellikleri ile sınırlayacaktır.
3- Hibrit, uygulamalarınızı sorunsuz bir şekilde çeşitli bulut tedarikçileri arasında dağıtmanızı mümkün kılar. Şirketler, iş ihtiyaçlarını karşılamak için farklı bulut çözümlerinden faydalanıyor. Burada, çeşitli altyapı hizmetlerinin yanı sıra şirket veri merkezinin dışında (sıklıkla AWS’de) çalışan paket çözümlerin bir kombinasyonu söz konusu. Bu son derece mantıklı bir yaklaşım. BT yöneticileri çözmeye çalıştıkları sorunlara istinaden en iyi çözümü sağlayan aracı seçmelidir.
Uygulamalarının mimarisini bilinen otomasyon teknikleriyle tasarlayan şirketler ortamlarını güvenilir bir şekilde tekrar tekrar oluşturabilirler. Bu uygulama sayesinde bulutun esneklik özelliklerinden faydalanabilmekte ve uygulamanın altyapıya bağımlılığını kesebilmekteler. Bu mimarinin başarılı şekilde yapılması halinde, istenildiğinde başka bir bulut tedarikçisine geçmek daha az zahmetli hale gelir. Teknoloji seçimleri her zaman kolay ve eksiksiz değildir. Farklı bulut tedarikçilerini kullanarak hibrit mimari oluşturmak gerekli değildir.
Kurumsal şirketlerin buluta geçiş yolculuğunda; birçok şirket, Amazon Virtual Private Cloud (VPC) and AWS Direct Connect kullanarak sahip oldukları fiziksel altyapıyı genişletmek için hibrit bir mimari oluşturuyor. Bu şekilde yapılandırılan hibrit mimari, şirketlerin bulutun avantajlarından maksimum ölçüde faydalanmasını sağlıyor.
