Eskiden, yavaş yavaş değişim gösteren statik gereksinimler etrafında mimariler inşa ediliyordu. Bugün ise, hızlı değişim ve büyüme için bulut tabanlı sistemlere çabucak geçiş yapmak gerekiyor. Bulut mimarisi önemli.
Bulut mimarisi günümüzde çok önemli. Mesela, orta ölçekli, 5 yaşında bir firmanın olduğunu düşünelim. Elektrik kabloları tarafında faaliyet gösteren bu firma, 5 yıllık süreçte pek çok kârlı iş gerçekleştirmiş olabilir. Peki bundan sonrasında da iyi performansını ve kârlı yapısını devam ettirebilir mi? Belki evet, belki hayır. Ancak…
Bu sektörde (Elektrik kablosunu örnek olarak belirlediğimiz hatırlatalım) yeni firmaların sürekli kurulduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor ve yeni firmalar, günümüz teknolojisinin avantajlarından yararlanarak mevcut firmaları geride bırakabilir. Hani “Boynuz kulağı geçer” deriz ya, o mantıkta düşünebiliriz. Peki bunun olmaması için ne yapmak gerekir? Tabii ki ne kadar tecrübeli bir firma olursa olsun, günün olanakları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Teknoloji, ilk sırada tutulması gereken başlıklardan biri olmalı. Peki bu odakta hareket edilmezse ne olur?
Bahsi geçen elektrik kabloları tarafında faaliyet gösteren firma, piyasada daha uygun fiyata daha iyi sonuçlar verebilecek teknolojik çözümlerden mahrum kalır. Bu, tabii ki firmanın BT departmanı tarafından yürütülmesi gereken bir süreç. Sonrasında, uygun imkânların AR-GE birimiyle paylaşılması ve daha verimli üretim süreçlerinin hazırlanması için çalışmak gerekiyor. Ama dediğimiz gibi, daha en başından bu konuya odaklı hareket edilmezse, eski-yeni fark etmeksizin, pek çok rakip karşısında kan kaybı başlayacak ve önlem alınmadığı sürece de kayıp miktarı artacaktır.
Şunu göz önünde bulundurmakta fayda var. İş dünyasında “İyi şans ve kötü şans” gibi kavramlar çok da gerçekçi kavramlar değildir. İyi işleyen firma, iyi sonuçlar verir; kötü işleyen de kötü. Bu aslında 2+2=4 kadar kolay ve kesindir.
Dolayısıyla, günü yakalamak ve geleceği düşünerek hareket etmek önemli. Bu hareketler arasında, mutlaka bulut bilişim sistemleri de es geçilmemeli.
Birçok uzman, bulut bilişim sistemlerini hem maliyet hem de kullanılabilirlik olarak en iyi çözümler arasında gösteriyor. Öte yandan, bu sistemin “otomatik” olarak işlediğini düşünenler de fazla. Oysa ortada “otomatik” bir durum yok. Bunun farkına varmak önemli. Eldeki mevcut eski sistemleri yeni teknolojilerle günümüze taşımak elbette kolay değil. Hem zaman hem de para isteyen bir süreç ortaya çıkacaktır, ama geleceği düşünerek bunun yapılması önemli. Dolayısıyla bulut sistemine geçiş yaptıktan sonra da çalışanların bu bilinçte hareket etmeleri önemli. “Her şeyi buluta yükledik, tüm yük üstümüzden kalktı, artık yapmamız gereken bir şey yok” gibi bir düşünceyle hareket edilirse, bulut sistemi de bir işe yaramayacaktır.
Bulut bilişimi mimari bir öncelik olarak görebilir ve bu konuda personelin eğitimini de ön planda tutabilirsiniz. Tabii uzun vadede daha kârlı tablolar elde edebilmek için bazı adımları da atlamamak gerekiyor. Örneğin…
Volatiliteyi uygun noktalara yerleştirme:
Volatilite, aslında finansal piyasalarda yer alan herhangi bir ürünün, belli bir zaman içinde fiyatında yaşanan değişimler, yani fiyat oynaklığı olarak tanımlanabilir. Bu gelişmeler çoğu zaman takip edilebilir, ama bazen belirsiz süreçler ortaya çıkar ve bu süreçlerde fiyatların nasıl seyredeceği kestirilemez. Genellikle de belirsiz ortamda fiyatlar yukarıya doğru tırmanır. Ama elde detaylı veriler varsa ve gelişmiş bir bulut sistemi kullanılıyorsa, yüksek masraflara gerek kalmadan ileriye dönük daha sağlam adımlar atılabilir. Bir nevi riskler en aza indirilebilir.
Servislerin yaygın olarak kullanımı:
Mikro servislerden sanal servislere kadar, mimaride yeniden kullanıma uygun ayrık ve ayrık olmayan servisleri ayrı ayrı konumlandırın. Bu hizmetlere çoğu zaman yeniden dağıtım ve yeniden test gerektirmeden değiştirme yeteneği verebilirsiniz.
Soyut kullanım:
Soyutlama, fiziksel verilerin işlenmesinde değişiklerle başa çıkmak için önemli bir araç olarak gösterilebilir. Bu mekânizma, az evvel bahsettiğimiz volatiliteyi planlandığı gibi doğru konuma yerleştirmeyi sağlayacaktır.
Tabii daha bahsedilmesi gereken pek çok konu var. Yazıda bahsedilen bazı konuları tam olarak anlamamış da olabilirsiniz. Buradan çıkarılması gereken ana fikir ise, gelişmiş bulut sistemlerin günümüz ve gelecek için çok önemli olduğu, bu sebeple de vakit kaybetmeden uzman kişilerle ortak harekete geçilmesi gerektiği. Unutmayın, işletmeniz büyük ve kârlılığınız da yüksek olabilir, ama bunu bir “devamlılık” sürecine katabilmek için teknolojinin sunduklarını reddetmemelisiniz.
İlgili Haberler:
>> YouTube CEO’su, Dislike Sayılarının Gizlenmesini Savundu. Sebebi İse…