BİT ile ekonomilerin ihtiyaç duyduğu insan kaynağı ve istihdam arasında doğrudan ve dolaylı ilişkiler bulunuyor.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) bazı iş alanlarının ortadan kalkmasına neden olurken yeni iş alanlarının ortaya çıkmasına imkân tanıyor ve uzaktan çalışma ve esnek çalışma biçimlerinin gelişmesini sağlıyor. Bu sayede işgücünde verimlilik artışları görülürken engelliler, ev kadınları ve öğrenciler gibi kesimler için daha iyi bir yaşam dengesi ve işletmeler için de düşük maliyetler sağlanabiliyor. Diğer yandan, BİT destekli otomasyon sistemleri ve yeni iş modellerinin ortaya çıkması mevcut insan kaynağının yetkinliklerinin gelişmesini de zorunlu kılıyor.
BİT, otomasyonu yaygınlaştırmasıyla düşük eğitimli işgücünün istihdamında ve rutin işlemler gerçekleştiren orta seviyede eğitimli kişi istihdamında azalmaya sebep olmakla birlikte, eğitimli işgücü açısından yeni iş kollarının ortaya çıkmasına da vesile oluyor. 2012 yılında 30 ülke dikkate alınarak yapılan bir araştırmaya göre internetin gelişimiyle beraber kaybolan 1 işin karşılığı olarak 3,1 yeni işin ortaya çıktığı görüldü. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8 ülke (Türkiye, Arjantin, Macaristan, Malezya, Meksika, Fas, Tayvan, Vietnam) için bu oran 3,2 iken Rusya, Hindistan ve Çin’de 3,5 seviyesinde bulunuyor.
BT hizmetlerinin istihdamı giderek artıyor
BİT sektöründe nitelikli insan gücü talebi dünya genelinde artıyor. Buna paralel olarak BİT sektöründeki istihdam artışı diğer sektörlere oranla daha yüksek gerçekleşiyor. 2009-2011 döneminde AB ülkelerinde istihdam edilen toplam kişi sayısı yüzde 0,2 azalırken, BİT sektöründe yüzde 2,1’lik istihdam artışı meydana geldiği görülüyor. OECD ülkelerinde ise 2009 yılı itibarıyla özel kesim istihdamının yüzde 6’sını oluşturan BİT sektöründe 1995-2009 döneminde yıllık yüzde 0,8 istihdam artışı gerçekleşirken, bu rakamın toplam özel kesim istihdam artışından yüksek olduğu görülüyor.
BİT sektöründe sağlanan bu artış, yazılım ve Bilişim Teknolojileri (BT) hizmetlerinden kaynaklanıyor. OECD ülkelerinde, donanım istihdamı giderek azalan bir eğilim gösterirken, yazılım ve BT hizmetlerinin istihdamı giderek artıyor. 1995-2009 yılları arasında OECD ülkeleri genelinde yazılım ve BT hizmetlerinde yüzde 2’lik bir istihdam artışı yaşanırken aynı dönemde donanım sektöründe yüzde 1,9’luk azalma oldu. Ülke örneklerine bakıldığında 2008-2011 yılları arasında İngiltere’de donanım sektöründe yüzde 6,5 istihdam kaybı yaşanırken, Almanya’da yazılım ve BT hizmetlerinde yüzde 3’lük istihdam artışı meydana geldi.
BİT sektöründeki artan işgücü talebine karşın arzın bu konuda nitelik ve nicelik olarak yetersiz kaldığı görülüyor. AB’de 2010-2015 dönemi için yapılan senaryo bazlı tahminlerde BİT alanında ihtiyaç duyulan niteliklerde insan kaynağı arzının sağlanamayacağı öngörülmüştü. 2015 yılında, düşük ekonomik büyümenin esas alındığı senaryoda 86 bin 500 nitelikli eleman açığı tahmin edilirken BİT tabanlı yeniliklerin sektörlere çok hızlı nüfuz ettiği senaryoda bu açığın 669 bin olması bekleniyor.
İşgücü talebindeki artışın nitelik ve nicelik olarak karşılanabilmesi amacıyla ülkeler kendi koşullarını dikkate alan stratejiler geliştiriyor. Avrupa için Sayısal Gündem kapsamında nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik eylemlere yer verilirken, üye ülkeler ise bu doğrultuda kendi stratejilerini belirliyor. Örneğin, Avusturya BİT eğitiminin kalitesini artırmayı, öğrencilere dijital yetkinlik kazandırmayı, e-yetenekleri geliştirmeyi ve e-içerme faaliyetlerine ağırlık vermeyi temel hedefler olarak belirledi. Ayrıca, AB Dijital İşler İçin Büyük Koalisyon Programı ile nitelikli BİT uzmanlarının arzının artmasını ve nitelik uyuşmazlığını en aza indirmeyi hedefliyor. Program kapsamında, BİT alanında kariyerin cazibesinin artırılması ve eğitim programlarının oluşturulması, öğrenci ve işverenlerin beklentileri doğrultusunda mesleki eğitimdeki ve üniversitelerdeki müfredatın gözden geçirilmesi gibi faaliyetlere yer veriliyor.
BİT alanında sektörün yapısını ve işleyişini değiştiren yeni alanlardaki mesleklere olan talebin artması bekleniyor
İrlanda’da nitelikli BİT uzmanı ve yönetici açığını gidermek amacıyla kamu kurumları ve meslek birlikleri işbirliği ile bir eylem planı hazırlandı. Bu kapsamda, kısa vadede, staj programları, iş arayan kişilere destek programı oluşturulması, uzun vadede ise lisans bölümlerinde eğitim görenlerin matematik yeteneğinin geliştirilmesi, lisans eğitimlerinin özel sektör işbirliği ile güçlendirilmesi gibi eylemlere yer verildi.
BİT alanında sektörün yapısını ve işleyişini değiştiren yeni alanlardaki mesleklere olan talebin artması bekleniyor. Bu kapsamda büyük veri alanında veri bilimcileri, bilgi güvenliği alanında siber güvenlik uzmanları ve çeşitli sektörlerdeki akıllı uygulamaları geliştirecek uzmanlar gibi talebin yüksek olacağı alanlar göze çarpıyor.
BİT alanındaki eğitimin geliştirilmesi yanında ülkeler, eğitim politikalarında bilişim teknolojileri yetkinlikleri genel seviyesini artırmak amacıyla farklı yaklaşımlar da benimseyebiliyor. Bunlardan en dikkat çekeni, ABD’de orta öğretim düzeyinde yazılım kodu geliştirmeyi özendirmeye yönelik olarak başlatılan program.
BİT’in istihdam piyasasına olan bir diğer etkisi de iş bulma platformları üzerinden iş arayanlarla işverenleri buluşturması. Bu sayede işin gerektirdiği niteliklere uygun eleman hızlı ve etkin şekilde bulunabiliyor. Bu platformların kullanım yaygınlığının dünya genelinde artmakta olduğu gözleniyor.
BİT’in topluma nüfuzu
BİT’in kullanımı dünya genelinde hızla yaygınlaşıyor. Ancak kullanım yoğunluğu ve niteliği açısından bölgeler ve ülkeler arasında belirgin farklılıklar bulunuyor. İnternet kullanım oranları yıldan yıla artmakla beraber halen dünya genelinde 4 milyarın üzerinde insan henüz internetle tanışmadı.
Pek çok ülke BİT’in kullanımını yaygınlaştırmak için kapsamlı politikalar yürütüyor. Gelişmekte olan ülkeler erişim altyapısının yaygınlaştırılmasına, cihaz ve erişim fiyatlarının düşürülmesine, bireylere temel BİT becerilerinin kazandırılmasına odaklanırken, gelişmiş ülkeler bireylerin sayısal yetkinliklerinin geliştirilmesine, dezavantajlı kesimlerin BİT ile tanışmasına ve içerik ve uygulama ekosisteminin gelişmesine yönelik çalışmalar yürütüyor.
Telemerkezler, bireylerin erişim imkânlarının artırılmasında ve sayısal becerilerinin geliştirilmesinde pek çok ülkede etkili bir araç olarak kullanılıyor. Çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere farklı adlar altında faaliyet gösteren yaklaşık 500 bin tele merkezden yılda ortalama 1 milyar insan faydalanıyor. Bu merkezler özellikle eğitim amacıyla gelişmiş ülkelerde de kullanılıyor. Örneğin, İngiltere’de 2010-2012 döneminde 4 binin üzerinde telemerkezde erişim imkânı sunuldu ve yaklaşık 1,2 milyon insana bu merkezlerde eğitim verildi. Kısacası dünyada BİT sektöründe nitelikli insan gücüne talebin artmasıyla BİT’in eğitim-öğretimin tüm aşamalarında erişim ve verimliliği artırıcı bir unsur olarak kullanılmasına ilişkin pek çok yaklaşım da geliştiriliyor.