Bundan tam bir yıl önce tanıştığımız ve 4.5G diye adlandırdığımız mobil bağlantı standardının tüm hayatımızı değiştirdiğiniz söyleyebilirim. Geçtiğimiz bir yıl boyunda Turkcell şebekesi üzerinden mobil internet kullandım. Şimdi bu deneyimlerimi sizinle paylaşmayı istiyorum. Peki, sizce bir yıl nasıl geçti?
Heyecanla beklediğimiz 4.5G 1 Nisan 2016 tarihi ile ülkemizde kullanılmaya başlandı. Birçoğumuz bu bağlantı türünün hayatımızda çok bir şey değiştirmeyeceğini öngörse de geçtiğimiz bir yıl bunun ne kadar yanlış bir yaklaşım olduğunu gösterdi. Türkiye’de günde yaklaşık 40 milyon kişi internet kullanıyor. Genişbant ve mobil kullanım yaygınlığı OECD ülkeleri arasında sırasıyla %12,27 ve %50,44 oranına sahip. Bu kullanım oranlarına rağmen, Türk internet ve mobil servis sağlayıcılar modern ve dijital bir ülkenin ihtiyacı olan türden altyapı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyorlar.
Altyapı Yatırımlarında Tüm Dünyanın Önündeyiz
Mobil altyapı yatırımları açısından Türkiye daha gelişmiş ekonomilere denk düzeyde ya da onlardan ileride bulunuyor. Türkiye’nin önde giden mobil servis sağlayıcıları 1 Nisan 2016 tarihi itibariyle LTE-Advanced (4.5G) teknoloji yatırımlarına hız verdiler. Türkiye’nin genç bir ülke olduğu ve ortalama yaşın 30,5 olduğu düşünüldüğünde bu yatırımların meyvesi gelecekte fazlasıyla alınacak gibi gözüküyor.
Tabii ki “4.5G yatırımları konusunda dünya ülkelerinin önündeyiz” lafını sadece ben söylemiyorum. Speedtest’in geliştiricisi Ookla tarafından yayınlanan raporda Turkcell; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya’nın lider mobil operatörlerini geride bırakarak müşterilerine en hızlı interneti sunmayı başarmış durumda. (Bu haber bir Turkcell kullanıcısı olarak beni de sevindirdi)
Yayınlanan Rapor Beklentilerin Üzerinde
Türkiye’de modern cihazlarda ortalama mobil indirme hızı 2015’in 2. ve 3. çeyreklerindeki 10,13 Mbps seviyesinden, 2016’nın 2. ve 3. çeyreklerinde %206,1’lik kayda değer bir artışla 31,01 Mbps seviyesine yükseldi. Türkiye, Belçika, İsviçre ve İsveç gibi ülkelerin önünde yer alıyor. En büyük hız artışı, 2016 yılının Şubat ve Nisan ayları arasında mobil şebeke üzerinde 4.5G’ye geçilmesiyle yaşanmış durumda.
2016 yılının 2. ve 3. çeyreklerindeki 13,40 Mbps’lik ortalama yükleme hızı, 2015’in 2. ve 3. çeyreklerindeki ortalama hız olan 1,97 Mbps’ye göre %580,2’lik bir artış göstermiş. Ortalama mobil yükleme hızında Türkiye’nin dünyada 9. sırada, Lüksemburg’un hemen arkasında ve Avustralya’nın önünde bulunması etkileyici ve bu hızdaki gelişmenin çabukluğu daha da etkileyici. Ayrıca Türkiye’nin mobil yükleme hızının, ülkenin ortalama genişbant yükleme hızından %233,3 daha hızlı olması da dikkate değer. Modern cihazlardaki indirme hızları, İstanbul, Ankara, Bursa ve Adana gibi büyük şehirlerde ülkenin tamamına göre biraz daha yüksek görülüyor. Türkiye’nin en hızlı ortalama mobil indirme hızı 34,94 Mbps ile Adana’da. Başkent Ankara’daki hız ise 31,90 Mbps. Türkiye’de ortalama mobil hızları, ortalama sabit genişbant hızlarının üstünde ve hatta sabit genişbanttaki en yüksek %10’un içindeki hızlara daha yakın.
Mobil Bağlantı Turkcell’den Soruluyor
Ookla tarafından yayınlanan raporda; Türkiye’nin en hızlı mobil sağlayıcısı, 2016’nın 2. ve 3. çeyreklerinde indirme hızında 38,80 Mbps ve yükleme hızında 16,26 Mbps’lik ulusal ortalamalarıyla Turkcell. Bu hızlar 2015’in 2. ve 3. çeyreklerine göre sırasıyla %242,2 ve %764,9’lik artışlar gösteriyor. Turkcell, en yüksek indirme ve yükleme hızlarında büyük bir hakimiyet sürüyor. Şirket, geleceğe yönelik yatırımlarını 5G için araştırma ve geliştirme desteği sağladıkları Huawei, Aselsan ve Ericsson ortaklıklarıyla pekiştiriyor. 2016’nın 2. ve 3. çeyreğinde Turkcell, Türkiye’nin beş büyük kenti Adana, Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir’de en yüksek indirme hızlarına sahip oldu. Turkcell’in en yüksek ortalama indirme hızı 41,46 Mbps ile Bursa’daydı. Turkcell’in en yüksek yükleme hızı 18,09 Mbps ile Ankara’daydı.
Yatırımlar Hız Kesmeden Devam Ediyor
Geçtiğimiz dönemde özellikle 4.5G yatırımlarında yerli payını artırmak için gerçekleştirilen ULAK projesi devletimizin destek verdiği en büyük proje olarak karşımıza çıkıyor. Birçoğunuz bilmese de 4.5G üzerinde yerli baz istasyonu kullanıyoruz. Hatta Turkcell geçtiğimiz günlerde yerli baz istasyonu üzerinden anlık mesaj uygulaması BiP ile ilk görüntülü görüşmeyi gerçekleştiren mobil operatör oldu. Görüntülü görüşmede, Savunma Sanayii Müsteşarlığı sahipliğinde ASELSAN’ın ana yüklenici olduğu, Netaş ve Argela ile birlikte geliştirilen ULAK yerli baz istasyonları projesi kapsamında üretilen ve 4.5G teknolojisiyle geliştirilen LTE – Advanced standartlarına sahip baz istasyonları kullanıldı. Görüşme için Küçükyalı Plaza ile Erzincan şehir merkezinde bulunan iki yerli baz istasyonu Turkcell şebekesi üzerinden birbirine bağlandı. Turkcell’in en çok kullanılan uygulamalarından biri olan BiP üzerinden yapılan ilk görüntülü görüşmeyi Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, Erzincan’daki Turkcell şebeke operasyonlarında görevli çalışanlarla gerçekleştirdi.
Turkcell Yerli Baz İstasyonunu 1200 Saat Test Etti
ULAK Projesinin en başından bu yana projenin içerisinde aktif rol oynayarak projeyi destekleyen Turkcell, yerli baz istasyonlarını ilk olarak kendi laboratuvarlarında test etti. Turkcell, 1200 saatlik test sonucunda ULAK ekibine geri dönüş sağlayarak ürünün geliştirilmesinde büyük rol oynadı. Yakın bir zamanda Şile Ağva yolu üzerinde 3 yerli baz istasyonu kuran Turkcell bu sayede testlerini sahaya taşıdı. Sahada test hatları kullanılarak yapılacak denemelerin ardından yakın bir zaman içerisinde Rize’de kurulacak 8 sahada yerli baz istasyonu Turkcell müşterilerinin kullanımına açılacak. Ayrıca, Turkcell’in evrensel hizmet kapsamında 4.5G götüreceği köylerde de yerli baz istasyonu kullanılacak.
4.5G Hayatımızı Nasıl Değiştirdi?
4.5G deyince aklımıza hızlı bir mobil internet deneyimi geliyor. Teorideki bu hız artışları yeni bağlantı standardını kullanmaya başlayınca günlük hayatımıza olumlu yansıdı. Mobil cihaz ekranlarının büyümesiyle birlikte artık daha hızlı ve kaliteli video, müzik, sörf deneyimine sahip olduğumuz gibi aynı zamanda bulut gibi teknolojilere sahip uygulamalar ile daha hızlı ve iyi veri aktarımı gerçekleştirebiliyoruz.
Hayatımıza giren yeniliklere baktığımızda ise VoLTE ve Vowifi ile karşılaştığımızı söyleyebilirim. Artık veriyi sadece internette bir şeyler bulmak için değil, VoLTE sayesinde HD kalitesinde sesli arama yapmak için de kullanabiliyoruz. VoWifi teknolojisi ise wifi’a bağlanılan her yerden (metro, uçak vs. gibi) bizi Turkcell şebekesine bağlayarak, arama yapabilmemizi ve aranabilmemizi sağlıyor.
4.5G ile Kurumların İş Yapış Şekilleri Olumlu Yönde Değişti
4.5G’nin sunduğu yüksek indirme ve yükleme hızları sayesinde artık saha çalışanı olan şirketler işlemlerini çok daha hızlı yapabiliyor. Uzaktan çalışma uygulamaları da günden güne daha fazla kitleye hitap ederek yaygınlık kazanıyor. Ulaşımdan bankacılık sektörüne, perakendeden sağlık sektörüne, medyadan inşaat sektörüne kadar hemen her sektör 4.5G ile birlikte dönüşerek ticari açıdan daha karlı bir yapıya sahip oluyor.
4.5G ile Yakaladığımız Trenin Darısı 5G’ye
Türkiye olarak bir yıl gibi kısa bir sürede 4.5G ile birlikte çok yol kat ettik. Teknolojinin nimetlerinden faydalanarak yapılan yatırımların meyvelerini şimdilerde birer birer topluyoruz. Gelecekte de bu durum olumlu yönde devam edecek ve 2020’li, yıllarda hayatımıza girmesi planlanan 5G’ye de en erken katılacak ülkeler arasında olacağımızı tahmin ediyorum. Darısı 5G’nin başına.