Araştırmalara göre BİT, verimliliğin işletme, bölge ve ülke düzeyinde geliştirilmesinde, artırılmasında hayati bir öneme sahip bulunuyor
Ülkelerin kişi başına düşen gelirlerini artırmalarında, verimliliğin geliştirilmesi anahtar bir kavram olarak ön plana çıkıyor. Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), verimliliğin işletme, bölge ve de ülke düzeyinde geliştirilmesinde ve artırılmasında hayati bir öneme sahip bulunuyor.
Verimlilik dikkate alındığında, geçen 20 yılda Avrupa işletmelerinin neden daha rekabetçi olmadıklarını anlamak çok da zor değil. Bilimsel deliller, organizasyonları dönüştürücü rol oynayan BİT uygulamalarına adaptasyonunun Avrupa’ya ait verimlilik bulmacasını çözmede temel bir role sahip olduğunu gösteriyor. İktisatçıların genel amaçlı teknolojiler olarak tanımladıkları BİT’in, bir uçtan diğer uca tüm ekonomiyi çok geniş bir yayılımda etkilediğini ve tüm üretim ve dağıtım sistemlerini yeniden şekillendirdiğini gösteriyor.
ABD’nin 1995-2004 yılları arasındaki toplam faktör verimliliği (TFP) artışının üçte ikilik kısmı BİT ile açıklanıyor ve kabaca iktisadi büyümesinin üçte birlik kısmı BİT katkılarından kaynaklanıyor.
BİT Tabanlı Araçlar Verimliliği Artırıyor
Verimlilik artışları birçok faktörün etkisi ile sağlanabiliyor. Ancak temelde daha iyi ekipmanların, makinelerin, yazılımların kullanılması ile verimlilik artıyor. Kısaca daha iyi araçların kullanılması verimliliği de geliştiriyor. Günümüzde yaşanan bilgi tabanlı toplumsal dönüşümde, en etkili ve verimliliği en çok artıran araçlar BİT tabanlı araçlar ve uygulamaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu dijital araçlar çok basitçe internet, donanımlar, yazılımlar, telekomünikasyon ağları ve bilgisayar destekli üretim sistemleri ve benzeri araçların tamamını kapsıyor. 1990’dan 2014’e kadar devam eden araştırmalarda BİT’nin verimlilik üzerinde belirgin bir etkisinin olduğu ortaya kondu. ABD’nin verimliliği üzerinde BİT’nin geniş etkisi 1995-2002 arasında net olarak gözlemlendi. Bu dönemde ABD’nin iş gücü verimliliğinin tamamı aslında BİT’den kaynaklanıyor. Günümüzde verimliliği geliştiren en temel bileşenin BİT olduğu artık özümsenmiş bir gerçek.
ABD ve Avrupa Arasındaki Verimlilik Farkları
ABD ile kıyaslandığında Avrupa’nın BİT kaynaklı verimlilik kazanımının çok daha düşük bir seviyede gerçekleştiği gözlemleniyor. Birtakım AB ülkeleri, ABD’nin yakalamış olduğu BİT kaynaklı verimlilik artışlarını yakalamış olsalar bile birçok AB ülkesi, ki bu ülkelere Fransa ve Akdeniz ülkeleri bile dâhil edildiğinde, bu seviyede bir verimlilik artışını elde edemedikleri görülüyor.
Avrupa’nın verimlilik açısından bu geri kalışı, Avrupa’nın BİT sermayesine yatırım yapmada, gerek GSYİH içinde BİT’ne ayırdığı pay açısından ve gerekse de BİT’ne yaptığı toplam yatırım düzeyi açısından, ABD’nin ciddi anlamda gerisine düşmüş olmasından kaynaklanıyor.
Uzmanlara göre Avrupa’nın BİT yatırımlarında geri kalmış olmasının dört temel nedeni bulunuyor. İlk olarak, ürün, iş gücü ve arazi pazarlarındaki devlet düzenlemeleri yeni iş modellerinin uygulanmasını kısıtlıyor ve BİT yatırım maliyetlerini artırıyor. Böylelikle firmaların pazar gücü düşerek verimli BİT pratiklerine adapte olmaları zorlaşıyor. BİT yatırımlarını düşüren ikinci önemli faktör, AB’nin takip ettiği vergi politikası olarak gösteriliyor. BİT ürünleri üzerindeki tüketim vergileri yüksek olduğu için tüketicilerin BİT uygulamalarına uyum sağlamaları zorlaşıyor ve böylelikle iş dünyasının BİT adaptasyonu da yavaşlıyor.
Yapılan araştırmalara göre, BİT yatırımlarından tam fayda elde edilebilmesi için organizasyonel yeniden yapılanma gerekiyor
Üçüncü sebep, Avrupa iş dünyasının daha etkin ölçek ekonomilerine ulaşmadaki kısıtlı yetenekleri. Avrupa pazarlarının sürekli parçalanması, Avrupa ürünleri için olan potansiyel talebi daraltarak ölçek ekonomilerinin sağladığı avantajlardan ekonomiyi mahrum bırakıyor ve BİT yatırımlarının yapılmasını güçleştiriyor. Avrupa’daki işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük işletmelerden oluşması BİT yatırımlarındaki yüksek sabit maliyetleri karşılamayı zorlaştırıyor. Son olarak da, BİT yatırımlarında Avrupa’nın ABD’nin gerisinde kalışına açıklık getiren diğer bir önemli faktör olarak yönetim biçimleri gösteriliyor. Yapılan araştırmalara göre, BİT yatırımlarından tam fayda elde edilebilmesi için organizasyonel yeniden yapılanma gerekiyor. Bu konuda ise ABD işletmelerinin kullandıkları yönetim biçimleri BİT dönüşümünü daha kolay hale getiriyor.
Verimlilik Farkının Kapatılmasında BİT’in Önemi Artırılmalı
Konunun uzmanlarına göre, Avrupa bu durumdan kurtulabilmek için iktisat politikasının merkezine verimliliği almak zorunda. BİT’ne adaptasyon sonucunda işletmelerde iş gücü ihtiyacının azalacağını ve işsizliğin ekonomide artacağını ileri süren tezlerin varlığının, verimlilik politikasının değiştirilmesi için makul bir gerekçe olamayacağı kaydediliyor. Verimliliğin artırılmasının kümülatif ekonominin daima lehine olduğunu kaydeden uzmanlar, Avrupa’nın, verimlilik gelişiminin yavaş olduğu sanayilere odaklanarak bu sektörlerde BİT adaptasyonunu teşvik ederek verimliliği artırmaya öncelik vermesi gerektiğini düşünüyor.
Avrupa’nın, aktif olarak endüstrilerin dijital dönüşümlerine yardımcı olması ve BİT yatırımları ve adaptasyonu için de uygun zemini hazırlaması gerekiyor. Devletin kendi ihtiyaçları için bizatihi BİT adaptasyonunu proaktif olarak gerçekleştirerek, kendi bağlı bulunduğu ağdaki diğer aktörlerin ağ dışsallıklarıyla BİT adaptasyonunu kolaylaştırabileceğini düşünen uzmanlara göre, devlet BİT uygulamalarını kullanınca devlete bağlı bulunan tüm aktörler de BİT’ne adapte olmak zorunda kalacaklar.
Politika yapıcıların BİT kullanımından kaynaklanan verimlilik artışları için, BİT yatırımları üzerindeki vergi yükünü minimize etmeleri gerekiyor
Ticaret ve vergi politikasının değiştirilmesi de BİT yatırımlarının artırılmasında bir kaldıraç görevini yerine getiriyor. Politika yapıcıların BİT kullanımından kaynaklanan verimlilik artışları için, BİT yatırımları üzerindeki vergi yükünü minimize etmeleri gerekiyor. Böylelikle BİT yatırımlarının kolaylaşması ve verimlilik artışının hızlanması bekleniyor. Avrupa işletmeleri, özellikle BİT kullanan endüstrilerde eğer daha büyük ölçek ekonomilerini oluşturmayı başarabilirlerse BİT’nin sağladığı avantajlardan daha net faydalar elde edebilirler.
Güncel AB raporlarının ortaya koyduğu sonuçlara göre, ulusal pazarlara girişi engelleyen bariyerler nedeniyle AB tek bir pazar olmaktan çok uzak bulunuyor. Bu durum ölçek ekonomilerinin gelişimini engelleyerek verimliliği de düşürüyor. Uzmanlara göre, Avrupa küçük işletmelere verdiği önceliklendirmeden vazgeçmek zorunda. Çünkü yine uzmanlara göre, küçük işletmelerin sürekli korunması profesyonelleşmeyi engelliyor ve verimliliği geriye düşürüyor. “Sonuç olarak Avrupa ‘zarar vermeme’ konusunda uyanık olmak zorunda” görüşünü savunan uzmanlara göre, pazar güçlerinin işletmeleri kullanmaya mecbur bıraktığı yeni teknolojiler ve inovasyonların, bulut bilişim ağının sınırlandırılması gibi dijital düzenlemelerle kısıtlanmaması ve BİT’nin kullanımına zarar verilmemesi gerekiyor.