Apple, Çin’de AI destekli iPhone için bir ortak seçerek büyük bir adım atarken, Avrupa’da ciddi bir düzenleyici baskıyla karşı karşıya.
Almanya’nın Federal Kartel Ofisi (Bundeskartellamt), Apple ’ın Uygulama İzleme Şeffaflığı (ATT) özelliğini kullanarak haksız rekabet avantajı sağladığını öne sürerek şirkete karşı resmi suçlamalar yöneltti.
ATT Özelliği ve Apple’a Yönelik Suçlamalar
Apple, iOS 14.5 ile 2021 yılında tanıttığı ATT özelliğini gizliliği güçlendiren bir araç olarak pazarlamıştı. Bu özellik, kullanıcıların farklı uygulamalar arasında izlenmeyi devre dışı bırakmasına olanak tanıyordu. Ancak, reklam gelirine bağımlı olan şirketler, özellikle Meta gibi devler, bu özelliğe sert tepki gösterdi. Eleştirmenlere göre Apple, üçüncü taraf uygulamalara sıkı izleme kısıtlamaları getirirken, kendi reklam ağında kullanıcı verilerini toplamaya devam etti ve böylece “çifte standart” oluşturdu.
Alman rekabet düzenleyicileri, şirketin ATT ile rakiplerine haksız bir şekilde zarar verdiğini ve kullanıcıları kendi reklam platformuna yönlendirdiğini iddia ediyor. Düzenleyiciler, Apple’ın ekosistemi üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmak amacıyla yapay engeller yaratmış olabileceğini düşünüyor.
Bu suçlamalar yeni değil. Federal Kartel Ofisi, 2021 yılında ATT’nin gerçekten kullanıcı gizliliğini mi koruduğu yoksa Apple’ın pazar hakimiyetini artırmak için stratejik bir hamle mi olduğu konusunda bir soruşturma başlatmıştı. Üç yıllık soruşturmanın ardından, yetkililer artık Apple’a karşı resmi suçlamalar yöneltti ve şirketin politikasını değiştirmesi için baskıyı artırdı.
Apple’ın Savunması ve Olası Sonuçlar
Apple, geliştiricilere kıyasla daha yüksek bir gizlilik standardı uyguladığını ve ATT’nin kullanıcılara verileri üzerinde daha fazla kontrol sunduğunu savunuyor. Şirket, bu özelliğin gizliliği korumak adına kritik bir adım olduğunu ve rekabeti engellemek gibi bir amaç taşımadığını belirtiyor.
Ancak, eğer Apple suçlu bulunursa, büyük para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir ve ATT uygulamasını Avrupa’da değiştirmek zorunda kalabilir. Bu durum, Apple’ın reklam gelirlerini ve ekosistem stratejisini doğrudan etkileyebilir.
Önümüzdeki süreçte Avrupa’nın diğer düzenleyici kurumlarının da benzer soruşturmalara girişmesi ve Apple’ın ATT uygulamasına yönelik daha geniş çaplı düzenlemelerin gündeme gelmesi muhtemel görünüyor.