Bu ay teknolojinin nabzını tutan firmalardan biri olan Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Firma olarak uzun yıllardır faaliyet gösteriyorsunuz, perakendecilik konusundaki zorluklardan bahsedebilir misiniz? Bunları aşmak için neler yapılmalı?
Teknoloji perakendeciliği, büyüme hızı ve pazar büyüklüğüyle gerçekten iştah açıcı bir pazar olarak gözükse de sektördeki oyuncu sayısının fazla olması, bu sektörü rekabetin en çetin yaşandığı satış kanalı haline getirdi. Rekabetin kârlılığı çok düşük bir seviyede tutmasına, rakip sayısının fazla olmasına, yüksek mağaza ve pazarlama maliyetlerine uzun süre katlanabilmek bu sektörde cidden herkesin harcı değil. Bunu da zaten Türkiye’ye bundan 6-7 yıl önce giriş yapmış olan yabancı teknoloji perakendecilerinin gidişinden görüyoruz. Perakende sektörlerinde mağaza lokasyonu ve maliyetleri hayati önem taşıyan bir kriterdir. Biz hem maliyetlerimizi düşürmek hem de verimli hizmet verebilmek için açacağımız mağaza lokasyonu için gerekirse 1 yıl bekliyor, fizibiliteler yapıyoruz. Genellikle orta büyüklükte mağazalar seçtiğimiz için, hem kira hem de personel maliyetlerimizi de bu sayede minimuma indirebiliyoruz.
Sektörün belli başlı sıkıntılarından birisi de uzman, kalifiye saha elemanı bulmanın kolay olmayışıdır. Bu sebeple biz Gold Akademi adında hem saha da hem de uzaktan eğitim metoduyla hizmet veren bir birim kurduk. Bu eğitim birimi sayesinden personelimizi çok kısa sürede müşteri odaklı, alanında uzman ve satış becerileri geliştirilmiş bir hale getiriyoruz. Bu sayede sektöre de kalifiye eleman yetiştiriyoruz
Türk halkının teknolojiye ilgisi nasıl? Yeni bir teknoloji çıktığında hemen satın alıyor muyuz?
Özellikle son 3-4 yıldır, en son teknolojiye sahip ürünlerin Türkiye’de çok çabuk benimsenip çok hızlı bir şekilde kullanımının arttığını görüyoruz. Bugün Avrupa’nın krizle boğuşan birçok ülkesinde pek çok insan hâlâ 5-10 yıl öncesinin teknolojisine sahip cihazları kullanıyor. Oysa bugün Türkiye’de teknoloji pazarının lokomotifi durumunda bulunan cep telefonunun değiştirilme süresi 8-9 aya kadar düşmüş durumda. Biz ise hem genç bir nüfusa sahip olmamız hem de iletişimi seven bir toplum olmamız sebebiyle yeni teknolojileri yakından takip ediyoruz. Öyle ki almasak bile son teknolojilerle ilgili haberleri mutlaka takip ediyoruz. Bu sebeple özellikle akıllı televizyonlar, akıllı telefonlar, tabletler ve profesyonel fotoğraf makineleri alanlarında yeni ürünleri çok çabuk benimseyen ve artan bir trendde bu ürünleri kullanan bir toplumuz.
Teknolojik ürünler pazarının lideri hangi ürün grubu? Bunun sebepleri neler?
Pazarın açık ara lideri olan ürün cep telefonu. Tüketici elektroniği ürünlerinde yaşanan hızlı değişim, ‘moda’ kavramını teknoloji marketlerine kadar taşıyor. Hızla değişen teknoloji ve eklenen yeni özellikler, henüz birkaç ay önce piyasaya sunulan bir ürünün ‘demode’ bulunmasına neden olabiliyor. Genel eğilime baktığımızda, yeni alınan bir cep telefonunun değiştirilmesi için geçen sürenin ortalama 8-9 ay olduğunu görüyoruz. Bu süre dizüstü bilgisayarlarda 18 aya, televizyonlarda ise 36-40 aya kadar çıkabiliyor. Kısacası modası en çabuk geçen ürün kategorisi cep telefonu diyebiliriz. Bu sürenin diğer ürünlere göre daha kısa olmasını hem gelişen teknoloji ve değişen tasarım anlayışı hem de moda kavramı ile ilişkilendirmek mümkün. Benzer bir eğilimi LED TV’lerde de görüyoruz. Bu ürünleri 3D ya da Smart TV gibi özelliklerinden çok, şık tasarımları ve ince çerçeveleri gibi sebeplerden dolayı satın alanların daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Tüketiciler, tıpkı cep telefonları gibi sürekli göz önünde bulunan, yaşam alanlarında yer alan TV’lerini değiştirecekleri zaman tasarıma da büyük önem veriyorlar. Dizüstü bilgisayar pazarında ise özellikle ultrabook olarak adlandırılan yeni nesil bilgisayarlar, hem ince tasarımlarından hem de hafifliklerinden dolayı, kapasiteleri düşük olmasına rağmen rağbet görüyor.
Akıllı telefonların yaygınlaşmasının MP3 çalar satışlarını tahmin edildiği kadar olumsuz etkilemedi. MP3 çalar ve kulaklıkların kullanım ömrü ortalama 3 ay olarak tespit edilmiş durumda. Türkiye’de ayda 40 bin adetten fazla MP3 çalar satılıyor ve bu ürünlerin tüketici kitlesinin büyük çoğunluğunu ise 12-24 yaş aralığı oluşturuyor.
2012 yılında MP3 çalar satışlarında adet bazında yüzde 25’lik bir erime yaşandı. Ancak şu an bu erimenin yüzde 1-2 aralığında seyrettiğini görüyoruz. Yani pazarın geldiği yeni nokta, akıllı telefonlara rağmen müzik çalardan vazgeçmeyen sabit bir kitlenin olduğunu ve bu cihazlarının modasının henüz geçmediğini gösteriyor. Kulaklık satışlarında ise geçen yıla göre yüzde 30’luk bir büyüme söz konusu. Bu ürünlerde, gelişen teknoloji sayesinde ses kalitesinin çok iyi noktalara gelmesi, akıllı telefon sahiplerinin de bu kulaklıklara yönelmesini sağlıyor. Türkiye’de MP3 çalarların yüzde 75’i teknoloji marketlerinden alınıyor ve hem MP3 çalarlar hem de kulaklıklar en çok Ekim ayında talep görüyor. Bu durumda okulların açılmasının büyük etken olduğunu düşünüyorum.
Tablet pazarının popülerliği günden güne artıyor. Bu konudaki görüşleriniz neler? Son kullanıcı tarafındaki bu olumlu gelişme kurumsal pazara nasıl yansıyacak?
Sizin de belirttiğiniz gibi, satış grafiği olarak tabletler dizüstü bilgisayarları sollamış durumda. Satış rakamlarına baktığımızda, tablet satışlarının dizüstü bilgisayar satışlarını ilk kez haziran ayında geçtiğini görüyoruz. 2013’ün Ağustos ayında tablet satışları geçen senenin aynı ayına göre 5 kat artarak 200 bin adede ulaştı.
Son bir yıl içinde büyük bir sıçrama yaparak bilgisayar pazarının lideri olan tabletlerin bu başarısında uygun fiyatlı ürünlerin piyasaya sunulması başrol oynuyor. Özellikle 500 TL’nin altında fiyata sahip ürünler, tüketicilerin tabletlerle olan ilişkisini oldukça artırdı; bu da satış rakamlarına yansıdı. Her gelir seviyesinden kullanıcının sahip olabildiği bu cihazlar, ağır dizüstü bilgisayarları taşımak istemeyenler için önemli bir alternatif oldu. Özellikle aileler, çocuklarının kullanımı için fiyatı düşük tabletleri almayı tercih ediyor. Bu eğilim önümüzdeki dönemde de bu şekilde devam edecektir. Tabletler bugün teknoloji marketlerinin 5. ana ürün grubu haline geldi.
Gold Teknoloji Marketlerinin gelecek planları ve 2014 yılından beklentileriniz neler?
2013 yılı bizim için büyük bir gelişimin başlangıç yılıydı. Ancak 2014, bu gelişimi artırarak sürdüreceğimiz yıl olacak. 2013 Eylül ayında önceki seneye göre ciromuzu %116 oranında artırdık. Teknoloji marketleri pazarı ise %50 büyüdü. 2014 yılında da pazarın üzerinde bir büyüme ile devam edeceğiz. Yeni mağazaların yanı sıra müşteri hizmetleri konusunda da ciddi yatırımlar yapıyoruz. 2014 yılında, pazarlama iletişimimizde de çok önemli değişiklikler yapacağız.