Çin ile ABD arasında ticari savaşın başlamasından bu yana geçen bir haftada, sürekli yeni durumlar yaşanıyor. ABD, önceki gün ek gümrük vergisi uygulanacak 200 milyar dolar tutarındaki Çin menşeli ürün listesini yayınladı.
Bunun üzerine Çin Ticaret Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada ABD’nin anlaşmazlığı tırmandırması halinde bu listeyi açıklamasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Bakanlığın açıklamasında, Çin hükümetinin, ülkesinin ve halkın temel çıkarlarını korumak için eskiden olduğu gibi şimdi de bu eyleme karşılık vereceği belirtildi.
ABD’nin yayınladığı listelerdeki 50 milyar dolardan 200 milyar dolara kadar olan bütün ürünlere ek gümrük vergisi getirilirse, bu Çin’in ABD’ye ihraç ettiği ürünlerin yarısına kapının kapatılması anlamına geliyor. Çin Gümrükleri Genel İdaresi tarafından yapılan istatistiklere göre, 2017’te Çin’in ABD’ye ihracat tutarı 429 milyar 800 milyon doları buldu. Eğer ABD’li tüketiciler bu listedeki Çin menşeli ürünleri almak istiyorlarsa, en az yüzde 10 daha fazla para ödeyecekler. Bu yüzden Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasında ABD’nin uygulamasının sadece Çin’e değil, tüm dünyaya ve hatta kendisine de zarar vereceği vurgulanarak, akıl dışı bu hareketin kimsenin desteğini kazanamayacağı kaydedildi.
“Ticaret sanatı” yoluyla, “tek taraflı kazanç” isteyen Trump yönetimi, her iki tarafa da zarar verecek sonuçları üstlenebilir mi? Beyaz Saray’ın ek gümrük vergisi uygulanacak 200 milyar dolarlık Çin menşeli ürün listesini yayınlaması, Çin’in karşılık vermekten vazgeçerek ABD’ye boyun eğmesini sağlamayı amaçlıyor. Aslında bu liste üzerinde, gelecek iki ayda ABD’li vatandaşlardan görüşleri alınacak. Ancak bu süre içinde yine bir sürü belirsizlik yaşanacak.
Sonuç ne olursa olsun, ülkenin ve halkın temel çıkarlarını ilgilendiren sorunlarda hiçbir egemen ülke, taviz vermez. Bu nedenle Çin de kapsamlı tedbirler alarak, ticari savaşa sonuna kadar karşılık verecektir. İlginç bir nokta var ki, Beyaz Saray’ın başlattığı “ticaret terörizmi”nde olumsuz sonuçların ortaya çıkmasıyla birlikte, hem ABD’li işletmeler hem vatandaşlar buna karşı çıkmaya başladı. Son günlerde Çin, uzun vadeli işbirliği görüşmesi için ülkeye gelen birçok ABD’li siyaset ve ticaret adamını ağırladı.
10 Temmuz’da ABD’li elektrikli araç devi ve enerji şirketi Tesla, Shanghai ile elektrikli araç projesi üzerine bir yatırım anlaşması imzaladı. Böylece Tesla’nın yurt dışındaki ilk fabrikası Çin’de kurulacak. Fabrikanın önümüzdeki yılın baharında üretime başlaması, yıllık üretimin de 500 bin adete ulaşması bekleniyor.
11 Temmuz’da da Chicago Belediye Başkanı liderliğinde büyük bir ticaret heyeti Beijing’e geldi. Heyet, Çin’le “2018-2023 Beş Yıllık Endüstriyel İşbirliği Planı” imzaladı. Plana göre iki taraf; tıp, sağlık, imalat, inovatif teknoloji, finans hizmeti, tarım, gıda ve altyapı tesisleri alanlarındaki işbirliğini güçlendirecek. Bu, iki ülkenin yerel yönetimleri arasında imzalanan ilk beş yıllık plan.
ABD’li ünlü şirketler işbirliği için Çin ’e geliyor
Bir yandan Beyaz Saray, Çin menşeli ürünlere karşı bariyer koyuyor. Sonuçta da ABD’li tüketiciler daha fazla harcama yapmak zorunda kalıyor. Diğer yandan ise ABD’li ünlü şirketler, Çin’le uzun vadeli işbirliği kurmaya çalışıyor. Bu, Beyaz Saray’ın ticari korumacılığına rağmen; Çin piyasasına güven duyan ABD’li yerel yönetim ve şirketlerin somut hareketleriyle ticari savaşa karşı çıktığını gösteriyor.
Verilere göre; 2017’de Tesla’nın, dünyadaki en büyük otomobil tüketim piyasası olan Çin’deki satışı, 2 milyar doları aştı. Chicago ise, ticaret miktarı açısından, ABD’nin üçüncü büyük kenti. 2013 yılında Chicago ile 8 Çinli kent arasında ticaret ve yatırım işbirliği ortak çalışma grubunun kurulmasından bu yana, ikili işbirliğinde büyük ilerlemeler kaydedildi.
Örneğin; Qingdao Yonga Vadisi İnovasyon Merkezi ve Shanghai Shibei İleri Teknoloji Bölgesi’nde ABD İnovasyon Merkezi’nin kurulması yanında, Çinli şirket CRRC Sifang’in Chicago metro yapımına katılması ve iki ülke arasında sınır ötesi e-ticaret alanındaki işbirliği gibi çalışmalar iki tarafa da büyük yarar getirdi. Dolayısıyla ABD’li yerel yönetimler ve şirketler, Çin piyasasını büyük bir fırsat olarak görüyor. Fakat Trump yönetiminin ek gümrük uygulaması, onların rüyasını bozuyor. Bu şirketlerin Çin’e gelerek; Çin’in dışa açılma ve inovasyona dayalı kalkınma politikasının getirdiği fırsatları yakalaması da seçenekler arasında yer alıyor.
Birkaç gün önce CBS (Columbia Broadcasting System), Iphone’u örnek alarak, Çin’in ABD ile ticarette çok düşük katma değer elde ettiğine ve ABD’nin Çin’le ticari savaş başlatmasının anlamsız olduğuna dikkat çekti.
Ayrıca ABD Ticaret Odası ve bazı milletvekilileri de yeni gümrük tedbirlerini sert dille eleştirdi. Aslında ABD’deki siyaset ve ticaret çevreleri, Beyaz Saray’ın başlattığı “ticaret teörizmi”nin esas amacını gün geçtikçe daha net görüyor. Beyaz Saray’da karar verenler, partiler arasındaki rekabet yaratarak, oy kazanmak için seçmenlerin çıkarlarını bir kenara bırakıyor. Yani fazlasıyla egoist davranılıyor. The Washington Post’ta yer alan bir habere göre; ABD’de kararsız seçmenlerle yapılan ankete katılanların yüzde 78’i, ticari savaşın ABD ürünlerinin fiyatlarını olumsuz etkileyeceğini düşündüğünü belirtti.
Ek gümrük vergisi getirme tedbirinin olumsuz etkilerinin görülmesiyle birlikte daha fazla ABD’li vatandaş, bu akıl dışı yönetimin, ülkeyi hangi noktaya götürebileceğini düşünmeye başlayacaktır.