Apple, çevresel sürdürülebilirlik konusundaki iddialarıyla sık sık gündeme gelse de, Watch Series 9, Watch SE ve Watch Ultra 2’nin “karbon nötr” olarak pazarlanması şimdi şirketi hukuki bir mücadelenin içine sokmuş durumda. Kaliforniya’da açılan toplu dava, Apple’ın karbon nötr iddialarının yanlış ve yanıltıcı olduğunu öne sürerek, tüketicilerin bilinçli bir karar verme hakkının ellerinden alındığını savunuyor.
Davanın temel noktalarından biri, Apple’ın karbon dengeleme stratejisi. Şirketin, karbon salınımını gerçekten azaltmak yerine, Chyulu Hills (Kenya) ve Guinan (Çin) gibi karbon dengeleme projelerine yatırım yaptığı belirtiliyor. Ancak davacılar, bu projelerin karbon azaltımına somut bir katkı sağlamadığını, çünkü arazilerin zaten ormanlık olduğunu ve Apple’ın bu ekosistemler üzerinde belirleyici bir etkisi bulunmadığını iddia ediyor. Eğer müşteriler Apple’ın “karbon nötr” söyleminin arkasındaki gerçekleri tam olarak bilselerdi, ya bu saatleri hiç satın almazlardı ya da en azından daha düşük bir fiyat talep ederlerdi.
Dava ayrıca, tüketici davranışlarını ele alan bir araştırmaya da atıfta bulunuyor. National Retail Federation ve IBM tarafından yapılan çalışmaya göre, ABD ve Kanada’daki müşterilerin yaklaşık %70’i satın alma kararlarında çevresel sürdürülebilirliği göz önünde bulunduruyor. Bu bağlamda, Apple’ın karbon nötr iddiası, müşterilerin satın alma sürecinde yanıltıcı bir faktör olarak değerlendiriliyor. Davacılar, Apple’ın yanıltıcı pazarlama stratejileri nedeniyle maddi zarara uğradıklarını öne sürerek tazminat talep ediyor ve şirketin bu saatleri “karbon nötr” olarak tanımlamayı bırakmasını istiyor.
Öte yandan Apple, iddiasının arkasında durmaya devam ediyor. Şirket, Apple Watch modellerinin üretim sürecindeki emisyonlarının %75’ten fazla azaltıldığını ve karbon dengeleme projelerine önemli yatırımlar yapıldığını belirtiyor. Apple’a göre, bu projeler atmosferden yüz binlerce metrik ton karbon temizlemeye yardımcı oluyor. Şirket, 2030 yılına kadar tüm ürünlerinde karbon nötr olmayı hedeflediğini açıklasa da, bu hedefe tam olarak nasıl ulaşacağı konusunda bazı belirsizlikler mevcut.
Apple’ın çevresel sürdürülebilirlik taahhütleri konusunda tüketicileri ne kadar tatmin ettiği tartışmalı bir konu olmaya devam ederken, bu dava, büyük teknoloji şirketlerinin yeşil pazarlama stratejilerine yönelik artan yasal denetimin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu sürecin nasıl sonuçlanacağı, sadece Apple için değil, diğer teknoloji devleri için de emsal teşkil edebilecek önemli bir gelişme olabilir.
Nokia, Ay’a ilk hücresel şebekeyi yerleştirmeye hazırlanıyor
