Apple ’ın 500 Milyar dolarlık yatırımı: Gerçek bir ekonomik hamle mi, yoksa aldatmaca mı?

Apple, önümüzdeki dört yıl boyunca ABD’de 500 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurdu. Yüzeysel olarak bakıldığında, bu büyük bir ekonomik hamle gibi görünüyor. Ancak detaylara inildiğinde, bunun yalnızca yatırım değil, aynı zamanda şirketin çıkarlarını korumaya yönelik stratejik bir hamle olduğu anlaşılıyor.

Apple ‘ın duyurduğu yatırım planı, tedarik zinciri sözleşmelerinden veri merkezlerine kadar geniş bir alanı kapsıyor. Ancak dikkatli bir inceleme, bunun Apple’ın mevcut harcamalarını yeniden paketleyerek sunduğu bir halkla ilişkiler hamlesi olabileceğini gösteriyor. Örneğin, Houston’da yapay zeka destekli bir üretim tesisi kurma planı, Apple’ın uzun süredir ortağı olan Foxconn’un liderliğinde yürütülüyor.

Apple

Teknoloji devi geçmişte de benzer yatırım duyuruları yaptı. 2018’de 350 milyar dolar, 2021’de ise 430 milyar dolarlık planlarını açıkladı. Bu rakamlar her ne kadar etkileyici görünse de, şirketin toplam gelirleri ve naktini düşününce bu harcamalar o kadar da büyük bir risk taşımıyor. Apple’ın 2023 gelirleri 394 milyar dolara ulaştı ve nakit rezervleri 162 milyar dolardan fazlaydı. Bu nedenle, 500 milyar dolarlık yatırım, Apple için çok da büyük bir fedakarlık değil.

Apple, Rakiplerine Göre Daha Az Harcıyor

Apple’ın altyapı ve yeni teknolojilere ayırdığı sermaye harcamaları rakiplerine kıyasla oldukça düşük. 2024’te gelirlerinin yalnızca %2,4’ünü teknoloji ve altyapıya yatırdı. Buna karşın Alphabet 52,5 milyar dolar, Microsoft ve Meta ise yapay zeka ve bulut bilişim alanlarına büyük yatırımlar yaptı.

Apple’ın Ar-Ge harcamaları da benzer bir tablo sunuyor. 2023’te 31,4 milyar dolara yükselmiş olsa da bu, gelirlerinin sadec e %8’ine denk geliyor. Buna karşın Alphabet gelirlerinin %14’ünü, Microsoft %12’sini, Meta ise %27’sini Ar-Ge’ye ayırdı. Ancak Apple’ın odak noktasının donanım olması nedeniyle bu oranlar farklılık gösterebilir.

Apple, bizzat fabrikalar kurmak yerine, Foxconn ve TSMC gibi dış ortaklarla çalışmayı tercih ediyor. Bu sayede, doğrudan üretime büyük harcamalar yapmadan, satış fiyatlarını yüksek tutarak büyük kâr marjları elde edebiliyor.

Apple, rakiplerinden daha az yatırım yapmasına rağmen finansal olarak önde olmasıyla dikkat çekiyor. Örneğin, Microsoft pazar payı bakımından PC dünyasında lider, ancak Apple kadar gelir elde edemiyor. Alphabet, Android ve Google arama motoru sayesinde teknoloji dünyasının vazgeçilmezi olmasına rağmen Apple’ın finansal gücünü yakalayamıyor.

Apple, ürün fiyatlandırmasını ustaca yaparak premium algısı yaratıyor ve müşterilerini ekosisteminde tutmayı başarıyor. Bunun yanında, yatırımlarını ve harcamalarını optimize ederek rakiplerinden daha az harcayarak daha fazla kâr ediyor.

Apple’ın 500 milyar dolarlık yatırımı gerçek bir ekonomik hamle mi, yoksa ustaca planlanmış bir strateji mi? Apple’ın her zamanki harcamalarını yeniden çerçevelendirerek büyük bir yatırım gibi sunması, halkla ilişkiler konusunda ne kadar usta olduğunu gösteriyor. Ancak gerçek olan şu ki Apple, rakiplerinden daha az harcayarak dünyanın en değerli şirketlerinden biri olmayı sürdürüyor. Büyük rakamlara aldanmadan, bu yatırımın kimler için gerçekten faydalı olduğunu sorgulamak gerekiyor.

Nokia, Ay’a ilk hücresel şebekeyi yerleştirmeye hazırlanıyor