ABD’nin Google ve Çin arasındaki ticari gerilimleri tırmandıran yaptırımları sonrası, Çin hükümeti misillemeye başladı.
Çin, Google’a yönelik antitröst soruşturması başlattığını duyurdu ve belirli ABD ürünlerine ek tarifeler uygulayacağını açıkladı. Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi (SAMR), firmanın Çin’de rekabet yasalarını ihlal ettiğini iddia ederek şirkete karşı resmi bir antitröst soruşturması başlattı.
Bu karar ilk bakışta şaşırtıcı görünebilir, çünkü Google, 2010 yılında Çin’den çekilmiş ve hizmetleri ülkede yasaklanmıştı. Ancak, firma hâlâ Çinli şirketlerle iş ilişkileri yürütüyor. Özellikle HONOR, Xiaomi ve Vivo gibi Çinli akıllı telefon üreticileri, Android işletim sistemi üzerinden Google ile çalışmaya devam ediyor.
Bu soruşturma, Arama motoru devinin Çin’deki operasyonlarını ve küresel Android ekosistemini derinden etkileyebilir.
Çin’den ABD’ye Misilleme Tarifeleri
ABD’nin Çin mallarına uyguladığı %10 gümrük vergisinin ardından, Çin hükümeti de ABD’den ithal edilen bazı ürünlere ek vergiler getirdi.
Çin’in Google ve ABD’ye karşı aldığı yeni ekonomik tedbirler:
- Kömür ve doğal gaz ürünleri → %15
- Ham petrol → %10
- Tarım ekipmanları, büyük arabalar ve kamyonetler → %10
Bu vergiler, özellikle ABD’nin enerji ve tarım sektörleri üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
Ayrıca Çin, teknoloji üretimi için kritik olan bazı minerallerin ihracatına da kısıtlamalar getirdi. Tungsten, tellür, rutenyum, molibden ve rutenyum gibi stratejik minerallerin ihracatı sınırlandırıldı.
Bu hamle, firmanın veri merkezleri ve ABD’nin çip üretim sektörü dahil olmak üzere birçok yüksek teknoloji endüstrisini etkileyebilir.
Google ve Çin Arasındaki Gerilim Yeni Bir Ticaret Savaşına mı Dönüşüyor?
Başkan Trump, tarifeleri uygulamaya koymasının ardından Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir görüşme yapmayı planladığını duyurdu. Ancak Çin, anlaşmaya varılamaması durumunda ek vergilerin “çok daha ağır” olacağı konusunda uyardı.
Bu gelişmeler, 2018-2019 yıllarında yaşanan ABD-Çin ticaret savaşını hatırlatıyor ve iki süper güç arasındaki gerilimin yeniden tırmanabileceğini gösterirken, gelişmeler dünya genelinde de endişe ile karşılandı.
