Cyber Security Weekend META 2024 etkinliğinde Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirme şansım oldu. Hadi başlayalım…
Bizlere Kaspersky’nin Türkiye’ye bakışından, şu ana kadar yaptığı yatırımlar ve bundan sonra yapacağı yatırımlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
İlk olarak Türkiye’nin Kaspersky için çok önemli bir pazar olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye’de büyümek ve yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz. Bu bağlamda yaptığımız planları kısa vadeli değil 4 veya 5 yıl gibi uzun vadeli yapıyoruz. Türkiye’nin potansiyel büyümesine ve insanına olan inancımız sağlam.
Kaspersky Türkiye ofisimizden bahsetmek gerekirse: Geçtiğimiz yıl insan kaynağı konusunda yatırımlar yaptık ve mevcut ekibimizin sayısını artırdık. Ayrıca GReAT (Security Researcher) ekibimize de Mert Değirmenci arkadaşımız katıldı. Bu bizim için onur verici. Artık bizzat GReAT ekibinde Türkiye’yi takip edecek, Türkiye’yi ve insanını bilen biri olması, ülkemize yapılan saldırıları karşılamak konusunda önemli bir yatırımdı bizim için.
Bunun yanı sıra destek tarafında önemli yatırımlar yapıyoruz. Çünkü çözümlerimiz ne kadar iyi olursa olsun, kullanıcılarımızın bu çözümleri kullanırken karşılaştığı sorunlarda hem üretici hem de ekosistemimiz (iş ortaklarımız) olarak yanlarında kuvvetli durabilmemiz gerekiyor. BU sebepten ben göreve başladığımdan bu yana tüm hızıyla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ek olarak bizim ve ekosistemimizin teknik ekiplerinin eğitilmesi tarafında ciddi adımlar attık. Bu eğitimleri de sıklıkla güncelliyoruz.
Kaspersky’i sunduğu güvenlik çözümleri açısından nasıl tanımlarsınız?
Kaspersky olarak uçtan uca sunduğumuz değişik alanlarda güvenlik çözümlerimiz bulunmakta. Ürünlerimiz son kullanıcılardan KOBİ’lere ve büyük ölçekli firmalar hitap ediyor. Son kullanıcı ürünlerimize yatırım yaptığımız gibi kurumsal alandaki ürünlerimizde yatırımlar yapıyoruz.
Eskiden donanım tarafında yoktuk. Aralık ayında çıkardığımız SD-WAN ürünüyle birlikte artık bu alanda da varız. Bildiğiniz gibi geliştirdiğimiz Kaspersky OS işletim sistemimiz var. Bu işletim sistemi Gateway ve Thin-Client’ler üzerinde çalışıyor. Yeni işletim sistemimizi de donanımlar ile birlikte sunuyoruz.
Söylediğim gibi son kullanıcıların yanı sıra çok büyük devasa yapılar ile de çalışmaktayız. İsim vermeyeceğim ama ülkelerin sahip olduğu güvenlik operasyon merkezlerini dahi dizayn ediyoruz. Bir anlamda çözüm aileleri sunuyoruz.
Türkiye’de 2022 yılından bu yaza kurumsal alanda hızlıca büyümeye başladık. Zamanında ektiğimiz tohumlar şu dönemde meyvelerini vermeye başladı. Çözümlerimiz kurumsal alanlarda değer görüyor ve tercih ediliyor. B2B alanda geçtiğimiz yıl iki kattan fazla büyüdük. Bireysel ürünlerimizi tercihi de bu rakama yakın büyüdü. Bunlara ek olarak kamu tarafında da önemli ürünlerimizin kullanıldığını söylememde fayda var.
Kaspersky olarak danışmanlık veriyor musunuz?
Evet bu konuda da çalışmalarımız var ve müşterilerimizden bizden destek paketi satın alabiliyorlar. Destek paketlerimiz farklılık gösteriyor. İster bir olay üzerine araştırma ister ürün kullanımı, istenirse de sistem sağlığı konusunda müşterilerimize destek sunabiliyoruz. Bizden yetkili bir arkadaş da tahsis edebiliriz. Bu tamamen istenilen şeye bağlı.
Eğitim tarafındaki faaliyetleriniz neler?
Kaspersky olarak eğitim konusuna çok önem veriyoruz. Bu hem içimizde hem de ürünlerimizi kullanan kullanıcılarımıza karşı sorumluluğumuz. Kaspersky Akademi olarak birçok alanda eğitimler vermekteyiz. Eğitim ve sertifikasyon paketlerimizin yanı sıra simülasyon paketlerimiz de bulunmakta. Bu sayede eğitim alan kullanıcılar aynı zamanda asimilasyon paketleri üzerinde pratik yapabiliyorlar. Aynı zamanda eğitim öncesi ve eğitim sonrası kurum içi tatbikatlarda yapabiliyoruz. Bu sayede personelin eğitim sürecini de derecelendirebiliyoruz.
Kaspersky 2017 yılında şeffaflık merkezleri açmaya başladı. Bu konuyu biraz açabilir misiniz?
Evet söylediğiniz gibi 2017 yılından bu yana dünyanın farklı ülkelerinde şeffaflık merkezi açıyoruz. Çünkü güvenlik kritik bir konu ve bu konuda çözümlerimizi kullanan kişiler Kaspersky ürünlerinin şeffaf olduğunu ve arkasında neler olduğunu görebiliyorlar.
Şeffaflık merkezimiz şu şekilde çalışıyor. Bu merkez sadece kodumuzu koyduk ve isteyen gelip inceleyebilir, bakabilir ile sınırlı bir olay değil. Biz bu merkez etrafında ciddi anlamda bilgi transferi ve uzmanların gelip belli dönemlerde eğitim vermesi gibi etkinlikler de planlıyoruz. Bunu bir bilgi transfer merkezi şeklinde düşünmek lazım. Evet, tabii ki en ufak bir sorusu olan da gelip uzmanıyla beraber kodumuzu inceleyebilir. Ve o kodu inceledikten sonra da o kodla kendisindeki kodun aynı olduğuna dair sertifikalandırma işlemi gerçekleştirebilir. Kaspersky bunu yapan tek güvenlik üreticisi.
Şimdiye kadar 11 ülkede şeffaflık merkezleri açıldı. Nisan ayı sonu itibariyle de Türkiye’de açılacak. Şimdilik İstanbul olarak planlıyoruz. Nisan ayında yapacağımız duyuru ile sizlere daha detaylı bilgiler vereceğiz.
Türkiye’ye nerelerden ataklar yapılıyor. Bu konuda araştırmalar ne gösteriyor?
Jeopolitik durumumuz siber saldırı konusunda da bizim yakamızı bırakmıyor. Çünkü Avrupa hedefli ataklar, doğu hedefli ataklar, orta doğu hedefli ataklar ülkemizi etkilemekte. Veya bu alanlara geçmek için ülkemizi köprü olarak kullanıyorlar.
Ülkeler bazında çok fazla saldırı alıyoruz. Bu saldırıları bertaraf etmek için eğitim şart. Çünkü hepimizde cep telefonu var. Saldırılar sadece bilgisayar değil cep telefonlarına yapılıyor. Bu konularda dikkatli olmalı ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
İlgili haberler
>> Yükselen Siber Tehdit Dalgası: Kaspersky, 2024’te Siber Güvenliği Şekillendirecek Tehdit Ortamı İçgörülerini Paylaştı