Kurumsal Kanala Odaklanmış Durumdayız
Bilgi işlem, iletişim ve eğlence platformlarını kapsayan bir hizmet alanına sahip Logitech’in donanım ve yazılım ürünleri; dijital navigasyon, müzik dinleme ve video izleme, oyun, sosyal ağ oluşturma, internet üzerinden görüntülü ve sesli görüşme, video güvenliği ve ev eğlence kontrolü gibi deneyimleri yaşamanıza imkân sağlıyor. Uzun yıllardır Türkiye ofisi faaliyette olan Logitech’in Ülke Müdürü Mustafa Uyar ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bizlere Logitech’in Türkiye macerasından bahsedebilir misiniz?
Logitech 1981 yılında İsviçre’de kurulmuş bir firma, hızlı bir şekilde Amerika’da Silikon Vadisine taşınmış aynı zamanda Çin’de de üretim operasyonu bulunan bir yapı. Türkiye macerası 2005 yılına kadar distribütörler aracılığı ile gerçekleştirilmiş. 2005 yılından 2015 yılına kadar yaklaşık on yıl içerisinde kendi operasyonumuz ile Türkiye’de faaliyet göstermekte ve ürünlerimizi Türk tüketicisi ile buluşturmaktayız.
Şimdiye kadar son kullanıcı ürünleriniz ile popülerdiniz fakat bildiğim kadarıyla kurumsal alanda sunduğunuz ürünler de bulunmakta. Kurumsal alanda sunduğunuz ürünler hakkında bizlere bilgi verebilir misiniz?
Firmamızın 2005 ile 2015 arasında çalışma şekli ve ürün yelpazesine bakarsak hedefimizi daha çok perakendeye konumlandırmıştık. Çünkü tüketicilerin ürünlerimizi kullanması, bakması, denemi ve dokunması gerekiyordu. Aynı dönem içerisinde Türkiye’deki perakendeciliğin de hızlı gelişmiş olduğunu düşünürsek o dönemki yatırımlarımızın doğru olduğunu görüyoruz. Bu durum 2013 yılından itibaren değişmeye başladı. 2013 ila 2015 yılı arasındaki ürünlerimizin farklı gelişimi ve kurumsal kanallardan gelen isteklere karşı cevap verme anlamında yeniden yapılanmamız bakış açımızı değiştirdi. Daha önceleri satış kanallarımızdaki ürünü kullanıcılar alıyor ve beğeniyordu. Ardından bu ürünleri şirketlerinde kullanmak istiyorlardı ve yetkili kişiye söyleyerek yine perakende olarak ürünümüzü temin edip kurumsal alanlarda kullanıyorlardı. Bugün ise biz kurumsal kanallarda şirketlerin kapısını çalıp ürünlerimizi tanıtarak daha verimli ve hızlı çalışmak adına neler yapabileceğimizi gösteriyoruz.
Ürünleriniz en çok hangi sektörlere hitap ediyor?
Ürünlerimize sektörel olarak bakmak bizim için çok kolay olmadı. 2013 yılından bu yana yaptığımız analizler ile hangi ürünlerimizin hangi alanlarda kullanıldığını görmekteyiz. Finans ve bankacılık sektöründe varız. Özellikle bankalar kullandıkları fare ve klavyenin verimliliğini arttırmak adına Logitech markalı ürünleri tercih ediyorlar. Bu işletmelerin çoğunun IP tabanlı telefona geçiyor olması kulaklıklarımız açısından da kendimizi gösterebilme imkanı sundu. Otomotiv sektöründe kullanım oranımız oldukça fazla. Bu sektördeki firmaların ürünlerimizi doğru yerlerde kullanarak verimliliklerini arttırdıklarını görüyoruz. Sağlık sektörü bizim için çok önemli konumda. Çünkü bu sektördeki kullanım alanları diğer sektörlere göre farklı ve ihtiyaçlar da bu farklılığa göre talep gösteriyor. Bu alana özel Tablet PC klavyelerimiz ve Tablet PC koruma kılıflarımız mevcut. Aynı zamanda Bluetooth hoparlörlerimiz ve sunum kontrol cihazlarımı ile yine bu sekterdeki çalışanlara iyi bir deneyim sağlamayı amaçlıyoruz. Eğitim sektörü bizim için kritik alanlardan bir tanesi. Okullarda, üniversitelerde sunum cihazlarımız, hoparlörlerimiz, klavyelerimiz ve farelerimiz ile varız. Keza Turizm sektöründe de varız. Sektörler anlamda baktığımızda hemen hemen her sektörde olduğumuz söyleyebilirim. Tabii ki bir de KOBI dünyası var. O alanda da her ofiste kullanılabilecek ve çalışanların verimliliğini arttıracak ürünler ile yolumuza devam ediyoruz.
2015 yılının ikinci yarısında Logitech Türkiye’nin yol haritası nasıl olacak?
2015 yılı bizim için önemli yıllardan bir tanesi. Logitech’in mali yılı 1 Nisan – 31 Mart tarihleri arasında olduğu için 2015 yılının ilk çeyreğimizi yaşıyoruz. Bu yıl piyasaya sokacağımız yeni ürünlerimiz var. Bunlar hem perakende hem de kurumsal kanalda müşterilerimizle buluşacak. Özellikle kurumsal kanalda video konferans ürünlerimizin ilgi çektiğini görüyoruz. Bunun başlıca sebebi ürünlerimizin fazla teferruat gerektirmeden kullanılabilmesi. Bunun yanı sıra sahip olunan sisteme kolaylıkla entegre edilebiliyor hatta mobil çözümlerimiz sayesinde müşterilerimiz nerede olursa olsun video konferansa katılabiliyorlar. 2015 yol haritamızda B2B çok önemli. Perakende tarafında ise Gaming’in başrol oynadığını söyleyebilirim. O alanda da yatırımlarımız devam edecek. Oyuncuların oyun oynadıkları her ortamda deneyimlerinin daha iyi olmasını amaçlıyoruz.
Kutulu ürün satışının yanında müşterilerinize sunduğunuz farklı hizmetler var mı?
Logitech’e dışarıdan bakıldığında sadece kutulu ürün satan bir firma görünebilir. Sadece bu işi yaptığınızda kullanıcılara bir hizmet vermemiş olursunuz. Bunun tam tersi bir yapıya sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Ciddi bir çağrı merkezimiz var ve bu merkez uluslararası düzeyde kontrol ediliyor. Her gelen isteğe tek tek cevap veriyoruz. Arıza sorunlarını uluslararası boyutta çözüyoruz ve herhangi bir sorun halinde müşterilerimizi bir gün içerisinde yurt dışından yeni ürün gönderimi gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra sosyal medya üzerinde de aktifiz ve müşterilerimizle bu kanla üzerinden de irtibata geçerek farklı ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz.
Türkiye teknoloji kullanımı konusunda hızlı büyümekte olan bir ülke. Teknolojiyi sizin gibi markalar sayesinde ithal edip kullanıyoruz. Bu konudaki görüşleriniz neler? Biz teknoloji üretip ihraç edebilir miyiz?
Türkiye’nin nüfusu ve eğitimi dünya geneline bakıldığında çok önemli bir nokta. Bazı şeyleri eksik yapıyor olmamız ileride bunları gerçekleştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Tabii ki doğru doğru alana odaklanmamız ve buna uygun yatırımlar yapmamız gerekiyor. Logitech olarak Türkiye’de dönemsel bazı projeler yapmayı düşündük. Bunu pazarlama faaliyetlerimiz için kullandık. Genç tüketiciyi her yerde bulmanız mümkün değil. Türkiye bunun için iyi bir alan ve bu konuda gözlemler gerçekleştirdik. Bizim sattığımız ürünler açısından Türkiye’de ARGE yapıp geliştirmek oldukça güç. Fakat başka alanlarda Türkiye’nin büyük bir potansiyeli var. Bu konunun üzerine fazlasıyla çalışmak gerekiyor. Gelecekte Türkiye’nin ihraç edeceği teknolojiler olacaktır. Bunu şuanda yapan bazı girişimciler var. Hedefimiz bunları daha da büyütmek olmalı.
Türkiye’nin günümüz ekonomisi hakkındaki görüşleriniz neler?
Son birkaç yıla baktığımızda Türkiye’nin büyüme açısından yavaşladığı gibi gözüküyor. Fakat dünya ortalamasını yakalamış durumdayız. Bu durum Türkiye’nin içinde bulunan dünya krizine rağmen iyi bir performans sergilediğinin göstergesi. Tabii ki bu büyüme hızının yeterli olmadığını ve arttırmamız gerektiğini de düşünmeliyiz. Bugünlerde bizi etkileyen en önemli konulardan bir tanesi dolar kurunun hareketli olması. Kurun yukarılara çıkması ürün fiyatlarımızı olumsuz anlamda etkiliyor. Bu konuda Logitech olarak farklı bir şeyler yapmak istedik ve ürünlerimizi dünya standartlarının biraz daha altında tüketiciler ile buluşturduk. Bu negatif anlaşılmasın bu durum tamamen Türkiye’nin alım gücü, büyüklüğü ve değişkenliğiyle ilgili. Kısaca Türk insanını kaliteli ürünlere uygun fiyata erişebilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.