Tek Bir Kurumsal Ürün Veya Çözüm Yerine Çok Farklı Gereksinimleri Adresleyen Bir Anlayışına Sahibiz
Artan internet kullanımı ve erişim teknolojilerindeki hızlı gelişim sayesinde bilgi alışverişi ortamı olmaktan çıkan kurumsal ağ yapıları daha kompleks bir yapıya kavuşarak günümüzde iş yapma platformu haline geldi. Bu platformda rekabet avantajı kazanmanın en önemli yolu, sağlam ve güvenilir bir altyapıya sahip olmaktan geçiyor. Ağ konusunda sektörümüzün deneyimli oyuncularından biri olan ZyXEL’in Türkiye Müdürü Vefa Tarhan ile konu hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Vefa Bey öncelikle bizlere kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
ZyXEL Türkiye Genel Müdürüyüm. İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği bölümü ve Koç Üniversitesi Executice MBA İşletme Master bölümlerinden mezun oldum. Profesyonel kariyerime Datateknik firmasında başladım. 13 Yıl Arge Mühendisi, Satış Destek Mühendisi, Ürün Müdürü, Network İş Birimi Satış ve Pazarlama Direktörü gibi farklı pozisyonlarda görev aldıktan sonra 2007 yılında ZyXEL Türkiye ofisinin, yerel şirket olarak ZyXEL İletişim teknolojileri A.Ş kuruluş sürecinde yer aldım ve o tarihten beri Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorum.
ZyXEL’in Türkiye’deki macerası ne zaman başladı ve ilk başladığınız günler ile şimdiki durumunuzu kıyaslayabilir misiniz?
ZyXEL’in Türkiye macerasından önce kuruluşundan kısaca bahsetmekte fayda var. Biliyorsunuz ZyXEL, 1989 yılında kurulan Tayvan merkezli bir firma ve sektöre konunkasyon ürünleriyle girdi. Modem de devrim niteliğinde yenilikler yaptı. Hem fiyat hem hız olarak kendine özgü ve uluslararası standartlar geliştirdi. Günümüzde oldukça geniş katagorü ve yüzlerce çeşit ağ iletişim ürünleriyle ,ürün dizaynından üretim ve pazarlamaya Dünya’nın her yerine ulaşan, Dünyada önde gelen firmalardan bir halien geldi. 2007 yılında Türkiye’de doğrudan genel merkeze bağlı bir ZyXEL ofisi açılmadan önce, ülkemizde ZyXEL operasyonları distribütör firmalar aracılığı ile yürüyordu. Aslında o dönemde de hem son tüketici pazarında hem telekom sektöründe ZyXEL oldukça bilinen bir markaydı. Ancak 2007 yılında Tayvan’daki genel merkezin doğrudan yatırım yapma ve ülke ofisi açma kararıyla birlikte ZyXEL’in Türkiye operasyonları çözümlerinin zenginleşmesi, gelişen satış ve servis yapısı ile oldukça büyük ilerleme gösterdi.
Küresel BT pazarının en önemli markaları arasında yer alan ZyXEL, ülkemizde 2007 yılı Haziran ayından bu yana ZyXEL İletişim Teknolojileri A.Ş. ticari unvanıyla, altı milyon Dolar ödenmiş sermayesi ve 2015 yılı itibariyle ortalama 70 kişilik kadrosuyla tam teşekküllü yerel firma olarak faaliyetini sürdürmekte. Bu önemli yatırımın bir sonucu olarak ZyXEL ürünleri ülkemizde 2,5 milyonun üzerinde DSL, 500 binin üzerinde de fiber internet kullanıcısı tarafından tercih edilir hale geldi. Bugün Türkiye’de toplamda dört milyonu aşkın ZyXEL ürünü; gerek bireysel kullanıcılar tarafından gerekse de fabrika, hastane, otel, eğitim, üniversite gibi her türlü kamu, özel sektör, kurumsal ve telekom alt yapısında aktif olarak kullanılmakta.
Ayrıca yine ZyXEL Türkiye ofisi, ZyXEL bünyesinde doğrudan Tayvan’daki genel merkeze bağlı bir yapılanmaya sahip ve üst düzey servis merkezi olarak Ortadoğu ve Afrika bölgesinin servis ve destek merkezi konumunda hizmet veriyor. Yani 2007 yılı öncesinde distribütörler ile yürüyen ZyXEL operasyonları bugün ZyXEL Türkiye ofisinin tam sorumluluğunda farklı bir boyut kazanmış durumda.
Tabi bu noktada, hem 2007 öncesi operasyonlar için hem de ZyXEL’in ülke ofisinin açıldığı 2007 yılından bu yana geçen süre için, ağ teknolojileri alanında yaşanan devasa gelişmelerden, bu gelişmelerin ülkemizdeki etkilerinden, son kullanıcı alışkanlıklarındaki değişikliklerden bahsetme gereği bile duymuyorum. ADSL’in olmadığı ve çevirmeli bağlantı ile internete bağlanılan bir dünyadan bugün 3G yedekli, farklı bant genişliklerinde trafik önceliklendirmesi yapabilen, Gigabit hızında veri aktarımına imkan veren ağ ekipmanlarının ve altyapısının olduğu bir dünyaya geçiş yaptık. ZyXEL de hem 1989 yılından beri sektörde öncü ve lider firmalardan birisi olmasının hem de sürekli Ar-Ge yatırımları yapmasının sayesinde ağ teknolojileri alanında çığır açmaya devam ediyor.
ZyXEL’in ürün portföyü oldukça fazla, Türkiye’de hangi ürün grupları konusunda faaliyet gösteriyorsunuz?
ZyXEL olarak toplam 24 kategoride 400’ün üzerinde ürün sunuyoruz. Bizi belki de sektördeki rakiplerimizden ayıran en önemli özelliklerden birisi, ağ teknolojileri konusunda bireysel pazar, kurumsal pazar ve servis sağlayıcı / telekom endüstrisi pazarlarının tümüne yönelik farklı ürün ve servisler sağlıyor oluşumuz. ZyXEL’in bu konudaki yaklaşımı ülke ofisi olarak kurulduğumuz günden beri aynı ve her 3 pazara da odaklı bir biçimde faaliyet göstermeye devam ediyoruz. Her 3 farklı pazar için de en yenilikçi ve en son teknolojiye sahip ZyXEL ürün ve servislerini ülkemizde sunmakla kalmıyor, bahsettiğim gibi Orta Doğu ve Afrika’da desteğini de sağlıyoruz.
Bununla birlikte, ürün gamımızda özellikle son dönemde VDSL2 ve fiber çözümlerine muazzam bir ilgi söz konusu. Bu ilgiyi hem bireysel kullanıcı pazarında hem de servis sağlayıcı (ISP) tarafında gözlemliyoruz zira ISP’ler kendi VDSL2 dönüşümünde ZyXEL çözümlerinin kalitesi sayesinde müşteri memnuniyetini de artırmış oluyorlar. Bizce VDSL dönüşümü Türkiye’de ADSL kullanımına başlanmasından bu yana yapılan en büyük devrimdir. Bu dönüşüm sayesinde son kullanıcılar ve kurumlar çok daha yüksek hızlara kavuşurken, servis sağlayıcılar da artan bant genişliği ile birlikte müşterilerine ses, TV, oyun ve bulut depolama servislerinden oluşan farklı hizmet paketlerini sunup katma değer yaratma şansı elde ediyorlar. Bu dönüşüm her iki taraf için de çok daha kazançlı hale geliyor. Türkiye’de internet girişimciliğinin artması ve ekosistemin büyümesi için bu dönüşüm şarttır. ZyXEL olarak bu alanda en başarılı çözümleri sağlamaktan ve bu dönüşüme liderlik etmekten dolayı gururluyuz.
Son üç yıla baktığınızda ZyXEL’in rakiplerine göre Türkiye’deki durumunu nasıl özetlersiniz?
2012 – 2015 yılları arasında ZyXEL Türkiye olarak son derece istikrarlı bir büyüme yakaladık. 2013 yılında %30, 2014 yılında ise cirosal anlamda %50’nin üzerinde bir büyüme kaydettik. Son yıllarda hem bilişim sektöründeki durağanlık hem global ekonomik resesyon hem de döviz kurlarındaki dalgalanma göz önüne alındığında bu muazzam bir başarı. Ayrıca geçtiğimiz yıl yani 2014 sonu itibarıyla 900 bin adet rakamını deviren satışla Türkiye’nin en çok ev – SOHO- SMB ağ ürünü satan markası olmayı başardık. Kurumsal tarafa baktığımızda orada da benzer bir performans söz konusu. 2014 yılında kurumsal çözümlere iş ortakları ile birlikte daha fazla odaklanan ZyXEL Türkiye, farklı sektörden müşterilerine çözüm odaklı projeler geliştirerek bu alanda %46 büyüme gerçekleştirdi. Dolayısıyla istikrarlı bir biçimde büyümesini sürdüren, kendi pazarında teknolojik anlamdaki öncülüğünü ve liderliğini satış rakamlarına da yansıtan bir firmayız. Sadece pazarın tek bir segmentine değil bireysel, kurumsal ve telko segmentlerinin tümüne odaklı bir biçimde çalışmamızın da bizi rakiplerimizden ayrıştırdığı kanaatindeyim.
Sunduğunuz kurumsal ağ çözümlerini firmalar neden tercih etmeli? ZyXEL’in rakiplerine göre farkları neler?
Öncelikle en büyük avantajlarımızdan birisi son derece güçlü bir ürün portföyüne sahip olmamız. 1989 yılında kurulan ZyXEL, dünya çapında hizmet veren 2 Ar-Ge merkezi aracılığıyla sürekli yeni teknolojiler geliştiriyor ve ağ teknolojileri ürünlerine öncülük ediyor. Bunu yaparken de sadece bireysel Pazar veya sadece kurumsal pazara odaklanmadan, çok daha geniş bir perspektifte yenilikçi ürün ve servisler geliştiriyor. Dolayısıyla biz tek bir kurumsal ürün veya çözüm yerine çok farklı gereksinimleri adresleyen bir sunum anlayışına sahibiz ve şirketler de kendi ihtiyaçlarına göre farklı çözümlerimizi tercih edebiliyorlar. Bu güçlü ürün ve servis çeşitliliğinin rakiplerimize göre bizi öne çıkartan bir unsur olduğunu görüyoruz.
Ayrıca, ZyXEL Türkiye olarak kurumsal müşterilerimize hizmet verirken uçtan uca çözüm sağlayabilmeyi, şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda projelerimizi ölçeklendirebilmeyi ve güçlü çözüm ortaklığı programımız ZyPartner üyesi çözüm ortaklarımız sayesinde tüm Türkiye’de servis sunabilmeyi son derece önemsiyoruz. Bu da bizi kurumsal projelerde öne çıkartan bir yaklaşım.
Pazarda hem kurumsal hem bireysel müşterilere yönelik müşteri hizmetleri konusunda nasıl bir yaklaşımınız var?
Ağ teknolojileri firmaları arasında müşteri hizmetleri konusunda en hassas davranan ve en ciddi yatırımı yapan firmalardan birisiyiz. ZyXEL Türkiye olarak 2007 yılında tam operasyon ofisimizin kurulduğu günden beri sahadaki tüm ürünlerine, garanti süreleri bitse bile, sınırsız ücretsiz teknik destek sunarak müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutuyoruz. Bu konudaki kararlılığımızı bu yıl içinde yaptığımız bir yatırımla 7/24 çağrı merkezi kapasitemizi 2 katına çıkartarak ortaya koyduk. İnternet ve telefon kanalı üzerinden 365 gün – 7 gün 24 saat hizmet misyonuyla hareket eden ZyXEL İletişim Merkezi, uzman bir ekiple müşterilerin soru ve sorunlarına çok kısa sürede çözüm üretebiliyor. Bu önemli hizmetimizle rakiplerimizden ayrıldığımızı düşünüyoruz.
ZyXEL, ilk ürün satın almasının ardından müşterisinin yanında ömür boyu dost olarak bulunuyor. Firma olarak bu güvenin karşılığını her zaman takdir edip korumak için desteğimizi esirgemiyoruz ve bunu her zaman aklımızda tutuyoruz. Daima önceliğimiz müşterimiz diyoruz. Servis kalitesinde hiçbir zaman maddi bakış açısıyla bakmıyoruz. Para kaybetmek müşterimizin dostluğunu kaybetmenin yanında hiç önemli değil. Bu sebeple de belirttiğim gibi garanti süreleri bitse bile sahadaki tüm ürünlerimiz için ömür boyu teknik destek hizmeti sağlıyoruz.
Son dönemde kurumsal ağ pazarının durumunu nasıl görüyorsunuz? Büyüme sizce yeterli mi?
Kurumsal ağ pazarı, aslında bireysel pazara göre çok daha büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Kurumlar şimdiye kadar hep basit ağ altyapısı çözümleriyle işlerini yürütmeye çalıştı. Ancak artık iş dünyasında rekabet teknolojiyle birlikte hızla artıyor ve firmalar da bu alana hızla yatırım yapmaya başladılar. Bizim çok önemsediğimiz, Yerel ağda akıllı gigabit ağ anahtarları, Profesyonle kablosuz çözümleri, Ağ depolama ,VDSL2 ve fiber dönüşümü bu açıdan kurumsal ağ pazarına yeni bir ivme getirdi. Elektronik dönüşümü kurumlar her alanda yaşıyor ve rekabet avantajlarını korumak için buna ayak uydurmaları gerekmekte.
Ayrıca şuanda akıllı ev teknolojisi, BYOD yaklaşımı, giyilebilir teknolojilerin kurumsal anlamda kullanımları, sağlık sektöründe ağ teknolojilerinden faydalanma yöntemleri gibi tam olarak benimseme kazanmamış ve çok büyük potansiyel taşıyan alanlar mevcut. Kurumsal ağ pazarı da bu alanda büyük bir potansiyele sahip ve büyümenin artarak sürmesi gerekiyor.
Bize, kurumsal tarafta sunduğunuz ağ çözümlerinden kısaca bahsedebilir misiniz?
Kurumsal tarafta Güvenlik Cihazları ve Hizmetleri, Ağ Anahtarları, Kablosuz Yerel Ağ Erişim Noktaları ve Kontrolörleri, Ağ Geçitleri ve Ağ Yönetimi yazılımları olmak üzere 5 farklı ürün kategorimiz mevcut. Bu farklı kategoriler altında da hem kurumsal şirketlerin ölçek ve büyüklüklerine hem de değişik ihtiyaçlarına yönelik özelleşmiş ürün ve çözümlerimiz yer alıyor. Örneğin Güvenlik Cihazları ve Hizmetleri kategorimizde USG serisi tümleşik güvenlik ağ geçidi ürünlerimizin yanı sıra ZyWall OPTv2 tek kullanımlık şifre sistemi ve VPN istemci yazılımı da yer alırken Kablosuz Yerel Ağ Erişim Noktaları ve Kontrolörleri kategorimizde NWA serisi erişim noktaları ve NXC serisi denetim birimi ve kontrolörlerimiz yer alıyor. Yani farklı kurumsal ihtiyaçlar için farklı ürün ve çözümler sunabiliyoruz. Ayrıca tüm bu çözümleri, kurumsal bir proje kapsamında uçtan uca uyumlu bir ağ altyapısı oluşturacak şekilde de tasarlayabiliyor ve ölçeklendirebiliyoruz.
2015 yılı nasıl geçiyor? 2016 yılından beklentileriniz neler?
2015 yılı, hem satış adetleri ve cirosal anlamda hem de üstlenilen proje anlamında bir önceki yılın üzerine koyduğumuz bir sene olarak devam ediyor. İlk 6 aylık satış hedeflerimizi tutturmuş durumdayız, 2014’ün ardından 2015’te de son derece iddialıyız. Elbette döviz kurunun yılın ilk döneminde ve son zamanlarda oldukça dalgalı geçmesi bilişim alanında faaliyet gösteren tüm firmalarda olduğu gibi ZyXEL’de de etkilemektedir. Yılın sonuna doğru nispeten daha fazla istikrarlı olacağı kanaatindeyiz. ancak hem 2015 yıl sonu için hem de 2016 için hedeflerimizi tutturacağımız ve büyümemizi sürdüreceğimiz öngörüsündeyiz.
Gelecekte hangi ağ teknolojilerinin daha popüler olacağını düşünüyorsunuz?
Ağ teknolojilerinin kullanılan teknoloji bağımsız öncelikle kendi başına bir popülaritesi var. İnsanları cihazlar haberleştirmek çok özel bir alan. Dünyada her yıl birbiriyle bağlanan insan ve cihaz sayısı katlanarak artıyor. Kısa zamanda biribire bağlı cihazların sayısı 50milyarı geçecek. Küçük ve orta büyüklükte işletme ve evler için Ağ teknolojilerinde güncel yenilikler ve trendler, VDSL2, Fiber, G.Fast, 10G akıllı ağ anahtarları, profesyonle WiF AC teknolojisi, NAS uygulamları yavaş yavaş başlayan akıllı ev dönüşümünün yakın gelecekte çok daha etkin bir rol oynayacağı görüşündeyiz. Ayrıca giyilebilir teknoloji ürünlerinin ağ teknolojileri üzerine getireceği yenilikler, LTE gibi teknolojilerdeki yenilikler de yakın gelecekte adından çok söz ettirecek. Tüm bu teknolojilerle birlikte, akıllı cihazların daha da akıllı hale gelecekleri görülüyor. 1989 yılından beri ağ teknolojilerine yatırım yapan ve bu alanda lider bir firma olan ZyXEL de ağ teknolojilerinde pek çok yeniliğe öncülük etmeyi sürdürecek.