UDH Bakanı Lütfi Elvan Twitter’ın Türkiye’ye yönelik bakış açısında da ciddi bir değişim olduğunu ama ofis açma konusunda her nedense muhafazakâr davrandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde sık sık eleştirdiği, hatta “bunların kökünü kazıyacağız” dediği dünyanın en önemli sosyal paylaşım platformlarından Twitter’da kişisel hesabını oluşturması ve RTE rumuzuyla kendi yazdığı twitleri paylaşmaya başlamasının ardından gözler yeniden Türkiye’nin Twitter’la ilişkisine çevrildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere siyasilerin en büyük şikâyetlerinden birisi olan karşıda herhangi bir muhatap bulamama ve Türkiye’de ofis açmama gibi sorulara Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Lütfi Elvan cevap verdi.
“Twitter Türkiye’de ofis açma konusunda muhafazakâr”
Twitter’in Türkiye’de ofis açmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan UDH Bakanı Lütfi Elvan, “Twitter birkaç kez Türkiye’ye geldi. Twitter yetkilileri ile görüşmelerimiz oldu. Arkadaşlarımız hem Amerika’yı, hem de İrlanda’yı ziyaret ettiler, son derece olumlu görüşmeler oldu. Twitter’ın Türkiye’ye yönelik bakış açısında da ciddi bir değişim olduğunu ifade etmek istiyorum. Ama ofis açma konusunda her nedense muhafazakâr davranıyorlar. Şu ana kadar olumlu bir yanıt bize ulaşmış değil. Ama Twitter’ın benden bir randevu talepleri oldu. Henüz görüşmedim. Bilemiyorum; belki yeni önerileri olacak” dedi.
“Twitter bir yıl öncesine kadar Türkiye’deki mahkeme kararlarını bile dikkate almıyorken bugün mahkeme kararlarını ağırlıklı olarak uyguladığını görüyoruz”
Twitter yetkilileriyle henüz görüşmediğini ancak iki taraf arasında yakın bir işbirliğinin bulunduğunu söyleyen Bakan Lütfi Elvan, “Ama şunu ifade etmeliyim: Bir yıl öncesine geri dönecek olursak Twitter Türkiye’deki mahkeme kararlarını bile dikkate almıyordu. Ama bugün mahkeme kararlarını ağırlıklı olarak uyguladığını görüyoruz. Bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz” şeklinde konuştu.
3G – 4G
Türkiye’de başta internet altyapısı olmak üzere özellikle son yıllarda hem telefonlara yönelik, hem sabit internet bağlantısı açısından çok önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Elvan, Türkiye’de şu anda 240 bin km uzunluğunda fiber altyapısı bulunduğunu, geçen yıl 30 milyon abonesi bulunan geniş bant kullanıcı sayısının da bugün 42 milyona ulaştığını ifade etti. Türkiye’nin özellikle 3G uygulamalarında son derece başarılı, dünyadaki en iyi ve en hızlı 3G altyapısı olan ülkelerden bir tanesi olduğunu kaydeden Elvan, “Çünkü biz 3G’ye biraz geç geçtik ve 3G’nin gelişmiş modeliyle Türkiye’ye girdik. Dolayısıyla operatörler tarafından 3G’nin iyi bir altyapısı oluşturuldu. Şu anda yaygın bir şekilde uygulamaları devam ediyor. Özellikle akıllı telefonların çıkması, akıllı telefonlar vasıtasıyla internetin kullanımının yaygınlaşması, birçok yeni uygulama alanlarının ortaya çıkması, vatandaşa hizmete yönelik hayatı kolaylaştırıcı uygulamaların ortaya konması, gerçekten vatandaşlarımız tarafından son derece cazip bulunuyor” dedi.
2015 sonu itibariyle 4G uygulamalarına geçmek istiyoruz
4G’ye yönelik olarak yoğun bir şekilde çalıştıklarını, BTK’nın konunun tüm teknik detaylarını çalıştığını, ihalenin şartlarının ne olacağını, nasıl ve ne şekilde bir başvuru yapılacağını, hangi bantları nasıl ve ne şekilde tahsis edeceklerini de kapsamlı olarak incelediklerini belirten Bakan Elvan, “800 bandı, 900 bandı, 1800 bandı, 2100 ve 2600 frekanslarında 4G için hizmet vereceğiz. Bununla ilgili BTK ön çalışmalarını tamamladı ve Bakanlığımıza gönderdi. Şu anda Bakanlığımız BTK’nın çalışmalarını değerlendiriyor. Bakanlığımız BTK’ya aktaracak ve ihaleyle ilgili süreci böylece başlatacağız. Bizim buradaki hedefimiz, 2015 sonu itibariyle 4G uygulamalarına Türkiye’de geçmek. Belki biraz daha erken de olabilir. Ama ben biraz daha ihtiyatlı olmak açısından 2015 sonu diyorum. 2015 sonu itibariyle 4G’ye geçmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Arkadaşlarımız gerekli altyapıyı oluşturdular, süreç içerisinde internetin ucuzladığını hep birlikte göreceğiz
İnternet ucuzlayacak
İnternet erişim ücretleriyle ilgili de bilgi veren Bakan Lütfi Elvan, aslında son üç yıllık sürece bakıldığında internet fiyatlarında ciddi bir ucuzlama olduğunu ve bu ucuzlamanın devam edeceğini ifade etti. İnternet erişimini sağlayan servis sağlayıcılarına hizmet veren Türk Telekom’un toptan olarak paket halinde internet servis sağlayıcılara bu hizmeti veriyor belirli bir ücret karşılığında verdiğini söyleyen Elvan, “İnternet servis sağlayıcıları ise kendi fiyatlarını belirliyorlar. Yani bu konuda herhangi bir yaptırımımız söz konusu değil, serbestler. Ancak Türk Telekom’un özellikle toptan satışta fiyat belirleme konusunda BTK’nın yetkisi var. Dolayısıyla Türk Telekom özellikle fiyat belirleme konusunda BTK’nın belirlediği fiyat ölçüsünde hareket etmek zorunda. Buna yönelik bir çalışmamız devam ediyor. Arkadaşlarımız gerekli altyapıyı oluşturdular. Süreç içerisinde internetin ucuzladığını hep birlikte göreceğiz” dedi.
Yerli akıllı telefon
Yerli akıllı telefon ve yazılımları konusunda UDH Bakanlığı olarak BTK’nın Ar-Ge faaliyetlerine destek vermeye başlayacaklarını söyleyen Elvan, bu çerçevede 2015 yılında 1 milyar liralık yani eski parayla 1 katrilyon liralık bir ödeneklerinin bulunduğunu, bunu tamamıyla hibe olarak kullandıracaklarını kaydetti. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik her türlü Ar-Ge faaliyetlerine bu desteği vereceklerini söyleyen Elvan, “Bununla ilgili arkadaşlarımız bir yönetmelik çalışması yaptı, bunu tamamladılar. Biz daha önce Bakanlık değerlendirmeyi kendisi yapsın diye düşünmüştük ama TÜBİTAK tarafından bunun yapılmasının çok daha uygun olacağını düşündük. Çünkü TÜBİTAK’ın bir anlamda bu tür projeleri, Ar-Ge projelerini değerlendirme kapasitesi oldukça yüksek ve ciddi de bir altyapı var. TÜBİTAK kanalıyla projeleri değerlendirteceğiz ve buna göre de bir destek mekanizması oluşturacağız” dedi. Bakan Elvan şunları söyledi:
“Şu ana kadar maalesef Türkiye’de istenilen ölçüde yerli mobil telefon konusunda istenilen seviyede olduğumuzu söyleyemem. Aşağı yukarı yılda, 17 milyon civarında bir telefon satın alınması söz konusu. Bunun yüzde 90’ının biraz daha üzerindeki bir rakamı tamamıyla ithal. Yerlilik oranına baktığımızda yüzde 10’a yakın bir yerlilik oranımız var. Şu anda Türkiye’de BTK’dan özellikle telefon üretimi konusunda izin almış aşağı yukarı 16 firma var. Türkiye’de üretilen telefon miktarına baktığımızda da özellikle 2013 yılına göre 2014 yılında aşağı yukarı 3 katı oranında bir artış var. 1 milyonun üzerinde bir telefon üretimi söz konusu. Ama biz 2015’le birlikte bunun daha hızlı bir şekilde artacağını düşünüyoruz. Çünkü 2013 yılı ile 2014 yılını kıyasladığımızda 2013 yılına göre 2014 yılında yerli telefon üretiminde 2,5 katlık bir artış söz konusu. Biz bu artış trendinin bu şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Özellikle telefon üretimine yönelik Ar-Ge faaliyetlerini de Bakanlık olarak desteklemeye hazırız.”
Dijital güvenlik ve bireyin korunması
Geçtiğimiz Ocak ayında İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Whatsapp, iMessage ve Snap Chat gibi şifreleme teknolojisi kullanarak mesajları daha güvenli hale getiren mesajlaşma uygulamalarının teröristlere özel iletişim imkânı sağladığı gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini dile getirmesiyle ilgili de görüşlerini açıklayan UDH Bakanı Lütfi Elvan, kendilerinin de İngiltere Başbakanı Cameron gibi düşündüklerini ancak bu konuda Türkiye’ye ve hükümete haksızlık yapıldığını düşündüğünü ifade etti. “Bize bu eleştirileri yöneltenler inanın dünyadaki uygulamaları bilmiyorlar” diyen Bakan Elvan, Anayasanın haberleşme hürriyetiyle ilgili 22. maddesinde örneğin kamu düzeninin sağlanması gibi eğer gecikmesinde sakınca bulunan bir hal varsa o zaman hürriyetlerin kısıtlanabileceği şekilde bir ifade bulunduğunu kaydetti.
Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkelerinin birçoğunda mahkeme kararı olmadan sadece bir kamu kurumunun talimatıyla erişim engellenebilmekte
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde özellikle milli güvenlik, ulusal güvenlik ve kamu düzeniyle ilgili konularda birtakım yaptırımlara gidilebileceğinin vurgulandığını hatırlatan Elvan şunları söyledi:
“Şimdi dünyanın hangi gelişmiş ülkesine bakarsanız bakın mahkeme kararı olmaksızın birçok ülkede bu tür engellemeler el altından yapılıyor, bunu biliyoruz, herkes de biliyor. Herhangi bir kamu kurumunun talimatıyla da bunları yapıyorlar. Ama biz Türkiye’de ne yapıyoruz? Her şeyimizle biz şeffafız. Biz şunu yapıyoruz Türkiye’de: Mahkeme kararı alıyoruz, ne olursa olsun ‘her halükarda mutlaka mahkeme kararı gerekir’ diyoruz. Ben ülke isimlerini saymak istemiyorum, şu anda Avrupa Birliği’nin üyesi olan, Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkelerinin birçoğunda mahkeme kararı olmadan sadece bir kamu kurumunun talimatıyla erişim engellenebilmekte. Gerekçe olarak da ulusal güvenlik ve kamu düzeni gösterilmekte. Ama biz her zaman mutlaka mahkeme kararı arayacağımızı söylüyoruz.”
“Kişilerin, özellikle bireyin korunmasına ve özel hayatın gizliliğine yönelik yine aynı düzenlemeyi yaptık. Özel hayatın gizliliğine yönelik gecikmesinde cidden sakınca bulunan bir hal varsa, geçici olarak bu engellemenin sağlanması ve daha sonra mahkeme kararı aranmasını istiyoruz” diyen Elvan, “Hangi konu olursa olsun biz mahkeme kararı arıyoruz. Ama dünyada birçok ülkede Amerika Birleşik Devletleri dahil mahkeme kararı olmadan bu tür engellemeler yapılabilmekte” şeklinde konuştu.
Erişimin engellenmesiyle ilgili kamuoyunda büyük bir bilgi kirliliği olduğunu söyleyen Elvan, diğer ülkelerdeki uygulamalara bakılmadan belirli kesimler tarafından internete ya da sosyal paylaşım sitelerine yasaklar getirildiği ile ilgili söylemlerin getirildiğini kaydetti.
Dünyada sadece Türkiye’nin değil gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere birçok ülkede sosyal medya konusunda sıkıntılar yaşandığını ifade eden Bakan Elvan, “Eğer Twitter, Facebook gibi sosyal medya şirketleri kendi kontrol mekanizmalarını oluşturmazlarsa, küfür, hakaret, insanı itibarsızlaştırmaya yönelik, gerçekten insanı aşağılayıcı birtakım mesajların, birtakım bilgilendirmelerin kendi mekanizması içerisinde kontrol edilmediği takdirde bu şirketlerin kredibilitelerinde çok ciddi düşüşler yaşanacaktır. İnsanlar belirli bir süre sonra bunları kullanmak istemeyeceklerdir. Hatta işte İngiltere’de İngiltere Başbakanının ifade ettiği gibi birçok ülkede de bu tür WhatsApp ve diğer sosyal medya şirketlerine yönelik ciddi eleştiriler de gelecektir” dedi.
İnternetin de bir anayasası olmalı
Bu ve benzeri tartışmaların daha da alevlenmemesi için internetin de bir anayasası olması gerektiğini belirten Elvan, “Nasıl biz bir insan hakları evrensel beyannamesinden bahsediyorsak, birçok ülke buna imza koymuş ise, internetin de bir evrensel beyannamesi olmalı ve ülkeler bu beyannamenin altına imza atmalı diye düşünüyorum. Aksi takdirde inanın bu alanda çok daha yoğun eleştiriler gelecektir. Ve birçok gelişmiş ülke artık İngiltere’de olduğu gibi ‘ben bu tür haberlerle artık baş edemiyorum, bu tür yalan haberlerle, hakaretlerle, saldırılarla sistem böyle yürümez’ diyecektir. O nedenle bu şirketlere çok büyük sorumluluk düşüyor. Hele hele internetle ilgili uluslararası organizasyonlara inanılmaz işler düşüyor. Eğer biz zaman geçirmeden bu alanda gerçekten çalışmazsak, işbirliğine gitmezsek durum daha da kötüleşecek diye düşünüyorum” dedi.
Kendilerinin kesinlikle yasakçı bir zihniyet içerisinde olmadıklarını vurgulayan UDH Bakanı Lütfi Elvan, “Eğer öyle bir yasakçı yaklaşım içerisinde olsaydık, bugün Avrupa Birliği’nin 27-28 ülkesi arasında Türkiye dördüncü-beşinci sırayı alır mıydı? Eğer yasakçı zihniyete sahip bir hükümet olsaydı, internet alanında bu kadar büyük gelişim sağlanabilir miydi? Biz hem firmalarımızın önünü açtık, hem vatandaşlarımızın önünü açtık. Bunları yaparken de ciddi bir altyapı oluşturduk. Özellikle BTK’nın düzenlemelerine baktığınızda tamamıyla vatandaş odaklı, yapılan düzenlemelerin hemen hemen tamamının vatandaşın lehine yapılan düzenlemeler olduğunu görebilirsiniz” dedi.
Bugün Avrupa Birliği üyesi bir ülke vatandaşının aylık mobil telefon kullanım maliyetinin 20 Euro’nun üzerinde bulunduğunu ifade eden Elvan, “Yani Avrupa Birliği’nde herhangi bir ülkede yaşayan bir vatandaş ayda ortalama mobil telefon için 20 Euro’nun üzerinde bir para ödüyor. Türkiye’de bu rakam 7 Euro. Bu durum Türkiye’de aslında operatörler arasında ciddi bir rekabet ortamı oluşturulduğunu gösteriyor. Şimdi televizyonu açtığınızda bir bakıyorsunuz, A operatörünün, bir bakıyorsunuz B operatörünün, bir bakıyorsunuz C operatörünün reklamı var. Yani ciddi bir yarış var. Biz sağlıklı bir rekabet ortamını da sağladık” dedi.
Operatörler arasında bir taraftan rekabeti sağlarken, diğer taraftan da bu şirketlerin çok yoğun bir şekilde altyapı yatırımlarına devam ettiklerini hatırlatan Elvan, “Örneğin sadece Türk Telekom 2015 yılında altyapı yatırımları için 3 milyar liralık yatırım öngörüyor. Bu gelişerek devam edecek. Yani diğer şirketlere baktığımızda da, Turkcell’e, Vodafone’a, Avea’ya, hangisine bakarsanız bakın ciddi bir altyapı yatırımına girdiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
e-Devlet hedefleri
Geçtiğimiz haftalarda 20 milyoncu e-Devlet kullanıcısına ödül verdiklerini hatırlatan UDH Bakanı Lütfi Elvan, özellikle 2014 yılında TÜRKSAT yönetiminin e-Devletin yaygınlaştırılması yönünde inanılmaz bir gayret sarf ettiğini, aşağı-yukarı 15 milyon 500 bin civarında olan e-Devlet abone sayısını 1 yıl gibi bir sürede 20 milyona ulaştırdıklarını söyledi. Vatandaşların kurum kurum dolaşıp işlerini bu kurumlarda saatlerce zaman harcayarak geçirmemelerini istediklerini ifade eden Bakan Elvan, “Örneğin vatandaşın Ulaştırma Bakanlığı’nda bir işi varsa e-Devlet üzerinden başvurusunu yapıp işlemlerini gerçekleştirebilecek bir yapıya kavuşması gerekiyor. Yani vatandaşımıza verilecek tüm hizmetlerin bakanlıklarımızın, genel müdürlüklerimizin, müsteşarlıklarımızın binalarına giderek, kapı kapı dolaşarak değil, elektronik ortamda ne talebi varsa bunların giderilmesini hedefliyoruz” dedi.