Dijital ekonomideki işletmeler, dijital altyapıya her geçen gün daha fazla bağlandıklarını fark ettikçe, uygulamaları ve verileri buluta taşıma fikri, “sahip olsak fena olmaz”dan “mutlaka yapmalıyız”a dönüşmeye başlıyor.
Kovid-19 dikkate alınmayacak duruma gelinceye kadar daha gidecek uzun bir yolumuz olsa da, iyi haber şu ki, bulut tabanlı sistemler işletmelerin bu belirsizlikte biraz daha güvenli ilerlemesine yardımcı oluyor. Sonuçta her şirket, daha az sistem yöneticisine ve değişken bir ortama yanıt vermek için gereken çevikliğe sahip olmak istiyor. Dijital dönüşüm, mevcut ve gelecekteki ortamda hayatta kalmak için bir ön koşul haline geliyor.
Veeam’in 2021 Veri Koruma Raporu, Kovid-19’un, Türkiye’deki şirketlerin yarısından fazlasını (yüzde 57) olağanüstü bir şekilde etkileyerek dijital dönüşümlerini (DX) hızlandırdığını gösteriyor. Bu oran yüzde 54 olan global dijital dönüşüm hızlanma oranının da üzerinde. Bununla birlikte, pandeminin yol açtığı yeni uzaktan çalışma modellerini desteklemek için bulut tabanlı hizmetlere hızla geçmeye başlayan işletmeler birçok zorlukla da karşılaşıyor.
Dijital dönüşüm, her ne kadar işletmeler için riskleri azaltan ve gelecekteki iş kapasitelerinin kilidini açacak bir fırsat olsa da, önemi ve boyutu büyüdükçe alınması gereken güvenlik önlemleri de giderek karmaşık hale geliyor.
Dijital dönüşüm daha çok benimsendikçe ve bulut teknolojileri akla ilk gelen konu oldukça, işletmeler doğru güvenlik önlemlerini uyguladıklarından da emin olmalıdır. Bu, bulut ortamınızın güvenliğini, herkese uygun tek bir çözümle sağlamak yerine, istediğiniz ve size özel şekilde desteklemesi gerektiği anlayışıyla başlar.
Peki işletmeler, bulut ortamlarının olgunlaşmasını engellemeden bulut güvenlik stratejilerinin şimdiye uygun hale getirildiğinden nasıl emin olabilirler?
Riskleri değerlendirin ve buna uygun planlama yapın
Bulut tabanlı sistemleri kullanmak sadece veri aktarımı ile ilgili değildir. Verilerin buluta taşınmasının başarısız olmasının, savunmasız hale gelmesinin ya da daha kötüsü bir saldırıya veya kayba maruz kalmasının temel nedenlerinden biri yetersiz planlama ve uygulamadır.
Başarılı bulut uygulaması, ortamın güvenliğini sağlamak için dikkatli ve bilinçli planlama gerektirir. Bu, öncelikle var olan tüm riskleri, güvenlik açıklarını ve potansiyel tehditleri dikkate almayı ve anlamayı içermelidir. İkinci olarak da ağınızın güvenli olmasını ya da kilit altyapıya erişimin kısıtlanmasını sağlamak gibi yedeklemelerin ve kopyalamaların güvenli bir şekilde geri yüklenmesini veya kurtarılmasını sağlayacak hangi önlemlerin alınması gerektiği belirlenmelidir.
İleriye dönük planlama ve kesintisiz risk değerlendirmesi, işletmenizin bulut güvenliği stratejisinde bir adım önde olmasına yardımcı olmanın yanında büyük uyumluluk sorunlarının ve ciddi olması muhtemel yasal ve finansal sonuçların da önüne geçer.
Anlaşmanızda ne olduğunu bilin
Birçok kişi, hizmet seviyesi sözleşmelerinin (SLA’ler) ve bulut hizmet sözleşmelerinin yalnızca bir olay meydana geldiğinde sunulacak hizmet ve yardımı garanti ettiğini bilmez. Bu nedenle, verilerinizin üzerinde tam kontrol hakkına sahip olup olmadığınızı kontrol etmek ve aldığınız hizmetlerin sonlanması durumunda bu verilere ne olacağını bilmek önemlidir. Çoğu zaman, şartlar ve koşullarda göz ardı edilen çok sayıda gri alan vardır ve bunlar, bir güvenlik açığı meydana gelmesi durumunda anlaşmayı sona erdirmek için kullanılabilir.
Çalışanlarınızı eğitin
Personelinizi, işletmenize uyguladığınız bulut tabanlı hizmetleri nasıl kullanacakları ve bunlardan nasıl faydalanacakları konusunda sürekli olarak eğitin. Güvenlik tehditleri herhangi bir yerden gelebilir ve çalışanlar bulut ortamları hakkında uygun şekilde eğitilmezlerse şirket içinde büyük bir risk haline gelebilirler. Farklı departmanların çeşitli seviyelerde eğitime ihtiyacı olacaktır. Örneğin; BT ekibinizin diğer çalışanlara kıyasla daha fazla uzman rehberliğine ihtiyacı olacaktır ve bilgilerini güncel tutmak için sürekli yenilemeye ihtiyaç duyacaklardır.
Bulut bilişim, Kovid-19 sırasında kesinlikle büyük şirketlere yönelik BT alanının parlayan yıldızlarından biri oldu. Bulut bilişim güvenliği ise teknoloji / bilgi / dijital yöneticiler (CTO / CIO / CDO) için en önde gelen ve merkezi konulardan biri haline geldi.
Bulutta büyüme hızlanarak devam edecek ve işletmeler, dijital ayak izlerini oluştururken kendi bulut ortamlarının da olgunlaştığını görmeye başlayacaklar. İşletmeler mevcut bulut ortamlarını doğru şekilde kurabilirlerse geleceğe gönül rahatlığıyla bakabilirler. Bu da bulut güvenlik önlemlerinin tasarlanması, uygulanması ve kullanılmasında mümkün olanın en iyisini yapmak anlamına gelir.
Yazar: Rick Vanover, Veeam Ürün Stratejisinden Sorumlu Kıdemli Direktör
İlgili Haberler
>> Veeam 2021 Veri Koruma Raporu Yayınlandı, İlginç detaylar var