Firmaların sahip olduğu veriler zaman içerisinde katlanarak büyümeye devam ediyor. Büyüyen veriler için gerekli depolama sistemlerini oluşturmak eskisi kadar kolay değil. Artık sadece büyük depolama alanına sahip sistemler kurmaktansa değerli verileri daha da değerli kılacak sistemlere ihtiyaç var.
Eskiden birçok teknolojiyi ayrı ayrı konuşup tartışırdık. Günümüzde ise bu teknolojilerin uyumlu çalışması, birlikte çalışırken ortaya çıkan yeni özellikler ve sağladığı faydalar hakkında konuşuyoruz. Artık veri depolama, büyük veri, Bulut Bilişim, sosyal ağlar ve mobil teknolojiler gibi konuları aynı platformlar üzerinde konuşabiliyor hatta bu yeni teknolojilerin gelecekte nasıl olacağı ve birbirlerini nasıl etkileyecekleri üzerine planlar yapıyoruz. Depolanan verinin kapasitesi her geçen gün büyüyor. Ancak şirketler verileri analiz etmeden önce sahip oldukları verileri saklamak için bir harita çizmek zorunda. Bu haritayı oluşturmak elinizdeki verilerin büyüklüğüne, önceliklendirmesine ve toplanan bölge veya alana göre farlılık gösterebiliyor. 10 şirket çalışanın verilerini yönetmekle bir perakende zincirinin müşteri ve şirket içi verilerini yönetmek arasında dağlar kadar fark var. Depolama konusunda beş yıl öncesine baktığımızda maliyetlerin çoğunu depolama cihazları tutuyorken şimdilerde bu durum değişmiş durumda. Depolama birilerini yönetecek insan ve uygulama maliyetleri de yavaş yavaş değiş hızlı bir şekilde artıyor. Depolama kapasitesi arttıkça iş sürekliliğinin kesilme riski de o kadar artıyor. Herhangi bir sorun çıktığında BT elemanları sorunu çözmeye odaklanmışken aynı zamanda sistemi de ayakta tutmak zorunda ve veri akışının düzgün bir şekilde devam etmesini sağlamalı. Bir anlamda veri büyüdükçe risk büyüyor. Buradaki anahtar nokta ise depolama haritasını oluştururken risk dağılımını şirket yapısına uygun yapılandırmak gerekiyor.
Verinin Değere Dönüşmesi
Elindeki bilgiyi en kısa sürede ve en iyi değere dönüştürme amacını güden firmalar, akıllı veri depolama sistemlerini karar alma süreçlerinde odak noktası olarak kabul ediyor. Bunun için verinin tek merkezde ve entegre şekilde tutulması şart. Eğer dağınık yapılara sahip depolama birimleriniz varsa bunları tek bir merkezde toplayacak yeni bir yapı kurmalısınız. Ardından sistem üzerinde istenilen bilgi, istenilen departmanlar tarafından, farklı amaç ve yöntemlerle, istenilen zamanda, istenilen sıklıkta, hızlı bir şekilde sorgulanabilir ve istenilen şekilde kullanılabilir. Verinin sadece bir kere depolama birimi içerisine alınması ve ardından istenildiği zaman istenildiği yerden ulaşılabiliyor olması da sunulan depolama çözümler içerisinde önemli bir noktayı oluşturuyor.
Veri depolama yapılacak kurum içerisinde bulunan iş kurallarının da veriden değer elde edilmesi konusunda yardımcı olabileceği gibi, köstek olabileceği durumlarla da karşılaşabilirsiniz. Bu tarz durumlarda platform hazırlanırken kuruma ait iş kuralları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sayede sahip olunan veri anlamlı bir hale dönüşecek ve kurumun tüm departmanları için katma değer sağlayacaktır. Depolama platformu seçimi doğru yapıldığı takdirde, karar süreçlerinin süresi azaltılırken, alınan kararların doğruluğu da maksimum seviyeye çıkarılabilir. Aksi durumlar da ise maliyetlerin arttığı ya da şirketin geleceği için yanlış kararlar alındığı gözlemlenebilir bu durumda şirket karlılığını tehdit edecektir.
Veri Depolama Sistemleri Nasıl Olmalı?
Depolama sistemleri seçerken ilk bakacağınız kriter “kolay anlaşılabilirlik” olmalıdır. Kurumun çalışanları tarafından kolay anlaşılabilir bir sistem, ağır teorik ifadeler yerine iş dilini kullanan ve hiç bilmeyen birisi tarafından kolay öğrenebilecekleri yapıda olan sistemler tercih edilmelidir. Bir diğer kriter ise depolama biriminin akıllı birçok uygulamayı üzerinde barındırmasıdır. Depoala birimi sizlere bir sabit diskten fazla bir şey sunmuyor ise uzak durmanızdan fayda var. Yeni nesil depolama çözümleri kullanıcıların depoladıkları verileri analiz etmeleri konusunda yardımcı olurlar. Özellikle bu konu üzerine çalışan entegrasyon firmaları tercih edilebilir. Bu sayede birçok marka ile sorunsuz kurulum ve uygulama gerçekleştirmeniz mümkün.
Uzman Tercihi
Konusunda uzman kadroya sahip olmayan ve referans konusunda size elle tutulur veriler gösteremeyecek bir firma ile çalışacaksanız bir daha düşünmenizi tavsiye ederim. Bu tarz bir kumara girmek gelecekte yukarıları hedefleyen firmalar için zararlı olabilir. Bu durum veri analitiği çözümleri için de geçerli. Sisteme farklı zamanlarda aynı veriler yüklenebilir, bu ve bunun gibi durumlarda depolama sisteminin bu tarz verileri tanıyıp tek bir veri kümesi oluşturması gerekmektedir. Aksi takdirde sistem kendini şişirecek gereksiz verileri için hem daha fazla depolama alanını harcayacak hem de veri kontrolü süreci uzamaya devam edecektir. Bu sebepten veri kontrolü konusunda üstün özelliklere sahip bir depolama sistemi seçmenizde fayda var.
Farklı departmanların aynı verileri farklı yorumlaması gerekebilir. Bu gibi durumlarda yönetim yazılımının farklı yazılımlar ile entegrasyonu büyük rol oynar. Depolama sistemlerini yapılandırırken konu odaklı olmakta fayda var. Uzman entegratörlerle çalışırsanız bu gibi konularda sorun yaşamazsınız.
Esnek Yapı
Depolama sistemlerinde dikkat edeceğiniz bir diğer önemli husus ise esneklik olmalı. Kurumunuzun alt yapısı ve iş kurallarına tam olarak entegre edilecek seviyede genişletilip, daraltılabilecek bir sistem ile çalışmanız şart. Son olarak uyum sorunlarını dikkat almalısınız. Kurumunun sahip olduğu sistemin yeni depolama sistemiyle olan uyumu her şeyden çok önemlidir. Bunu öğrenmenizin ardından gelecekte kullanabileceğiniz sistemleri de göz önünde bulundurarak depolama tercihiniz yapmalısınız. Eğer yeni nesil depolama sistemleri hakkında fazla bir bilginiz yok ise depolama sistemleri markalarının satış danışmanlarından destek alabilirsiniz. Fakat birkaç danışmanla birden görüşmenizi tavsiye ederim. Tek bir kişi, marka veya kuruma bağlı olarak seçim yapmak sizi kısıtlayabilir.
Depolama Gereksinimi Günden Güne Artıyor
Ortaya çıkan ve ardından depolanan veri konusunda yapılan global araştırmalar ilerleyen zamanda verinin değerinin kat kat artacağını gösteriyor. 2020 yılında dijital verinin 40 milyar terabyte seviyesine ulaşacağı öngörülmekte. Bu rakam önümüzdeki altı yıl içerisinde depolama ve veri analitiği konusunda yapılacak yatırımların artacağını gösteriyor. Yapılan yatırımların şimdiden karşılığını bulması ise, gelecekte yapılacak yatırımlar içi iyi birer örnek teşkil ediyor. Peki bu tarz yatırımlar yaparken neyi hedeflemeli? Yatırım konusu özellikle ülkemizde hala patronların elinde. Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun yapacağınız yatırım patronunuzun ağızından çıkacak birkaç söze bağlı. Eğer yenilikçi ve iş sürekliliğine önem veren bir patrona sahipseniz şanslısınız. O da yapacağınız yatırımların gerekliliğinin sizin kadar bilincinde olacaktır.
Veri depolama konusunun kompleks bir iş olduğu gerçeğini unutmamalısınız. Herhangi bir şekilde veri üreten kaynak sayısının artmasının doğal sonucu olarak veri yapısındaki karmaşıklık ve depolama çeşitliliği de artıyor. Bu yüzden yatırım öncesinde doğru soruların sorulması ve tanımlanması, kurumsal ihtiyaçlar ve beklentilerin net olarak ortaya koyulması, başarılı çıktıların temelini oluşturmak için bir zorunluluk haline geliyor.
Örneğin, tekstil ürünleri satan bir mağazaya sahip firmada çalışıyorsunuz. Sahip olduğunu veriler sadece şirket içinde oluşturulmuyor. Eğer müşterileriniz ile sıkı ilişkiler içindeyseniz ve günümüz gerekliliklerini yerine getiriyorsanız, sosyal medya, metin, ses, e-posta, video, web logları, ürün ve servis logları… vb. gibi yapısal olmayan (yani ilişkisel bir veri tabanında yönetmeye uygun olmayan) verileri de topluyorsunuz demektir. Aynı şekilde yapısal olmasına rağmen hacim olarak büyük miktardaki verilerin depolanması da yine yukarıda saydığımız diğer veriler ile aynı platform üzerine yapılacaktır. Bu tarz verilerin depolanırken kategorileşmesi ve ardından doğru analizler ile değer yaratılması gerekiyor.
Gelişen Teknoloji Trendleri Neler
Akıllı cihazlar ve araçlar, giyilebilir teknolojiler bizlere gerçek zamanlı bilgiyi sunarak, yaşam ve iş yapış şeklimizi değiştirip, gerçek hayatı internet ile birleştirmeye başladı. Bu yeni anlamlı ve anlık bilgi, iş gücü yetkinliklerini değiştiriyor, süreçleri otomatikleştiriyor ve cihazları hayatlarımızın içine daha fazla dahil ediyor. Tüketicilere daha fazla farkındalık ve güç kazandırırken, organizasyonlara gerçek zamanlı verilerin daha hızlı toplanmasını ve anlamlandırılmasını sağlayarak hem çalışanların hem de cihazların daha çevik ve akıllı çözümler üretme fırsatını sunuyor. Teknoloji artık organizasyonların, dünyanın sınırsız kaynak havuzlarından faydalanmasına imkân veriyor. Örneğin bildiğini birçok uluslararası şirket en uygun uçak biletini bulmaktan, satış mağazası yerlerinin optimize edilmesine kadar sayısız soruya cevap arayan bilgisayar mühendisleri, matematikçiler ve veri mühendislerinden oluşan global bir ağ olan Kaggle ile çalışarak problemlerine çözüm bulmaya çalışıyor. Bu tür kaynakları, iş hedeflerini gerçekleştirmek için kullanmak oldukça zor ancak başarıldığı durumda işletmeye sağlayacağı fayda da muazzam. Günümüzün en zor iş problemlerini çözme yetkinliğine sahip, çevik ve aynı zamanda bu işi çoğu kez ücretsiz olarak yapmaya gönüllü olan olağanüstü boyutta bir iş gücüne erişim sağlıyor.
Veri teknolojileri hızlı bir biçimde gelişiyor ancak değişikliklerin birçoğu kademeli olarak kullanılmaya başlanabiliyor. Bu yüzden de şirketler sahip olduğu verilerden yeterince yararlanamıyor. Hâlihazırda, her beş organizasyondan yalnızca biri kurum içi veri entegrasyonunu gerçekleştirmiş durumda. Verinin potansiyel değerini gerçek anlamda etkinleştirmek isteyen şirketlerin, bunu daha çok bir tedarik zinciri gibi değerlendirerek, verinin öncelikle kendi işletmelerinde sonrasında ise bulundukları ekosistem içerisinde kolay, hızlı ve faydalı bir şekilde akışını sağlamaları gerekiyor. Günümüzde daha güçlü ve daha hızlı veri merkezi ihtiyaçları ve bu doğrultuda artan talepler donanım dünyasını yeniliklerin merkezi haline getirdi. Güç tüketimi, işlemciler, bellekler ve mimari altyapı alanlarındaki gelişmeler, şirketlerin verimliliklerini arttırmalarına, maliyetlerini düşürmelerine ve sistemlerinin eskiye göre daha üst seviyelerde çalışmasını sağlamalarına imkân tanıyor. Şirketler işlerini dijitalleştirdikçe, bir sonraki büyüme hamlelerine ulaşmak için donanımın daha da önemli olduğunun farkına varacak.
Zorluklara Göğüs Germek
Dijital dünyada işletmelerden, iş süreçleri, hizmetleri ve sistemleri üzerinde ortaya çıkan ve durmak bilmeyen yeni talepleri desteklemeleri bekleniyor. Bu durum, marka değerinin erozyonu ile “günlük işleyiş” arasındaki fark anlamına gelebileceğinden, işletmenin tüm birimlerinde, özellikle de “7/24 açık” olması gereken altyapıyı sağlayan BT birimleri üzerinde gittikçe büyüyen bir baskı yaratıyor. Otomatik test araçları kullanarak, devamlı kendi sistemlerine saldırmalarını sağlayıp, altyapı dirençlerini arttırmayı amaçlayan Netflix gibi şirketler, günümüzün önde gelen teknoloji liderleri arasında yer alıyor. Bu tür işletmeler teknolojik altyapılarını, olağan durumları karşılamak için tasarlamak yerine, modüler teknolojiler ve gelişmiş test süreçlerinin avantajlarından yararlanarak, sorun ve aksaklıklar karşısında sağlam kalması temeline göre tasarlıyor.
Yukarıda saydığımız teknoloji trendlerinin odak noktası ise veri ve depolamadan geçiyor. Kullandığınız depolama çözümü artık veriden elde ettiğiniz değer kadar iyi. Veri depolama kapsamda yatırımlarınızı planlarken konuyu sadece teknolojik bir yatırım olarak değerlendirmemek. Bunun yerine belirli bir iş problemi ya da hedefi karşılayabilecek şekilde konumlandırmak ve bir plan üzerinde hareket etmek gerekiyor. Hatta bir ön fizibilitenin yapılması, konu uzmanlarından destek alınması depolama yatırım planları öncesinde kuruma ciddi fayda sağlayacaktır.