Koronavirüs süreci ile birlikte şirketlerin dijital dönüşüm karnesi değerlendirildi. Hepinizin bildiği üzere virüs salgını ortaya çıkınca çok kişi işyerine gidemez duruma geldi. Özellikle de salgının herkese yayılmaması için büyük çaba sarf edildi ve bu nedenle dijital çözümlere yönelme başladı. Bunun etkilerini görmek aslında çok zor değil. Görüntülü görüşme uygulamaları sadece birkaç ay içerisinde en az 3 kat oranında büyüdü. Bu bile dijital çözümlere yönelme oranının ne kadar yüksek olduğunu göstermeye yetiyor.
Peki dijital dönüşüm süreçleri işletmeler için yeteri kadar çözüm sunabildi mi? Dünya genelinde çok ciddi bir dijital yönelim başladı ve işletmeler Bundan büyük oranda etkilendi. Özellikle de Microsoft, Facebook ve Apple gibi kuruluşlar çalışanlarının %82 gibi bir bölümünü evden çalışmaya yöneltti. Böylece salgının daha fazla yayılmaması için önlemler alınmış oldu. Örneğin Microsoft zaten kendi uygulaması olan Microsoft Team ile bu alanda önemli bir başarı yakalamıştı.
Şirketlerin dijital dönüşüm karnesi umut veriyor
Türkiye’deki işletmeleri böyle bir değerlendirmeye tabi tutarsak, büyük oranda başarının yakalandığını söyleyebiliriz. Özellikle de home ofis çalışma modelinde ve şirket içi veri aktarımında iyi bir yerde olduğumuzu da ifade edebiliriz. Elbette bunun en önemli nedenlerinden birisi hiç şüphesiz bulut sistemlerinde uzun süredir yapılan çalışmalar.
Dilerseniz bu konuda biraz da işin uzmanlarına kulak verelim. Uluslararası Telekom Haftası’nda Ivo Ivanov, 16 Haziran tarihinde Türkiye saati ile saat 13:00’da gerçekleşecek bir yuvarlak masa toplantısı düzenledi. Amaç tamamen şirketlerin dönüşüm süreçleri ile ilgili kesin değerlendirmelerde bulunmak.
Ivo Ivanov şirketlerin dijital dönüşüm karnesi ilgili yaptığı değerlendirmelerde, “Bizim için kapalı kullanıcı grupları geleceğin bağlantı dünyasında önemli bir yere sahip. Kurumlar üçüncü parti bileşenleriyle birlikte veri, akıllı sonuçlar ve kompakt çözümler paylaşmak için yerinde BT sistemlerinden ekosistem içinde yer alan platform tabanlı modellere geçiyor. Bu durum, bağlantı ihtiyaçlarını artırıyor ve belirli & tanımlı bir tedarikçi ya da müşteri evrenine (interneti bypass ederek eş zamanlı şekilde her yere erişebilen) bağlanmayı da gerekli kılıyor. Kapalı kullanıcı grubu, bir grup seçili hizmet ve iş ortaklarına olan bağlantıyı zenginleştiren bir bağlantı hizmeti olarak özetlenebilir. Bu bağlantı hizmeti, kurumlardan iş ortaklarına ve onların ihtiyaç duydukları hizmetlere optimal bir yönlendirmeyle birlikte güvenilir ve yüksek performanslı bir bağlantı sunuyor.” ifadelerine yer verdi.
>> Kürşat Sezgin: Türkiye Olarak Pandemi Sürecinde Ciddi Bir Kişisel Dijitalleşme Yaşadık
>> Dr. Soner Canko KOBIL Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi oldu
>> Bağlantılar kurumların dijital dönüşüm sürecini nasıl etkiliyor?
>> Windows 10 Siber Saldırılar Konusunda Çok Zayıf: Uzmanlar Uyardı