Citrix 2020’nin teknolojisi hakkında tahminlerini açıkladı

Citrix

Citrix Başkan Yardımcısı ve Teknoloji Direktörü Christian Reilly, 2019’un sonuna doğru Citrix’in 2020 için teknoloji tahminlerini açıkladı.

2019, teknoloji için inanılmaz bir yıl oldu; hizmet olarak sunulan yazılım, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, yeni sosyal platformlar ve dünya üzerinde ekonomilerin görünüşünü değiştiren yepyeni iş modellerinde bir patlamaya tanıklık ettik.

Citrix Başkan Yardımcısı ve Teknoloji Direktörü Christian Reilly, bu yılın bitmesine günler kala, Citrix’in 2020 için teknoloji tahminlerini açıkladı.

BT liderlerinin görevlerinde dönüşüm yaşanacak, inovasyon sorumlusu olacaklar

Citrix’e göre; öncelikle bilgi teknolojileri direktörü görevinde bir dönüşüm yaşandığını göreceğiz. Yıllardır her şeye olumsuz cevap veren BT departmanının yönetiminde çalışan bilgi teknolojileri direktörlerimiz oldu. Yeni bilgi teknolojileri direktörü ise artık bilgi sorumlusundan çok inovasyon sorumlusu şapkasını takacak.

Dünyanın en ucuz 5G telefonu: Redmi K30

Bilgi teknolojileri direktörleri BT ile iş arasında var olan son duvarları da kaldırmaya yardım edecek, her merkezde değişim elçileri olacaklar. Teknolojinin ‘nasıl’ alanında saplanıp kalmaktan çok büyük ölçüde ‘neden’ alanına odaklanacaklar. 

İçi dolu olmayan dijital dönüşüm klişelerinin sonu gelecek

Bu yıl en çok rağbet gören şey dijital dönüşümdü. Ama şirketler yıllarca dijital dönüşüm halinde olup hiçbir sonuca ulaşamayabiliyor. Artık gerçeği aldatmacadan ayırmanın zamanı geldi. Hepimiz dijital dönüşüm vaadinin bütün dünyada kullanıcı deneyimini nasıl değiştireceğini duyuyoruz. Ancak, müşterilerimizle iletişim kurduğumuzda, teknolojinin üç ila beş yıl içinde yeni iş modellerini nasıl etkinleştireceğiyle ilgili bir hikâyeye nadiren rastlıyoruz. Eski teknolojilere saplanıp kalmış ve yeni iş modellerini nasıl etkilediğini düşünmeden, sırf teknoloji kullanıyor olmak için daha fazla teknolojiyi üst üste yığan birçok kuruluş başarısızlığa mahkûm olacak. 

Citrix

Gig ekonomisi öne çıkacak

2019 yılında çalışma biçimlerimizle ve iş yapmanın anlamıyla ilgili farklı beklentiler geliştirdik. Gig ekonomisi adı verilen esnek ekonomi, işin yeniden düşünüldüğü ve yeniden tanımlandığı, yeni ortaya çıkan bir modeldir. Bu yeni “iş paketlerini” yürüten insanların çoğu fiziksel işyerlerimizden birinde asla ortaya çıkmayabilir. Öyleyse, gig ekonomisindeki bu tektonik kaymaya nasıl hazırlanacağız? Ayrıca, gerçekte asla karşılaşmayacağınız insanlara nasıl BT hizmeti sağlarsınız?

Odak insan merkezli bilgi işleme kayacak

2020 yılında odağımız insan merkezli bilgi işleme doğru kayacaktır. Kullanıcı talebiyle BT’nin ihtiyaçları arasında uzun süredir kurulması beklenen bu denge bir bireyin tercih ettiği çalışma biçiminden çok şey öğrenen, uyumlu bir çalışma alanı sağlayarak gerçekleştirilecektir. Bu çalışma alanı doğası gereği yapıcıdır ve doğru araçları, bilgiyi ve uygulamaları sağladığı için bağlama uygundur; ayrıca, yüksek düzeyde üretkenlik getirir. İnsan odaklı bilgi işlem yaklaşımı teknolojiyi ayağımızın altından kaldıracak ve bir bireyin nasıl çalışmak istediği üzerinde yoğunlaşarak çalıştığı süre boyunca bu bireye uyum sağlayacak.

Yapay zekâ makine öğrenimi bağlamında gelişecek

Yapay zekâ 2020’de de gelişmeye devam edecek, ama dar yapay zekâ ve makine öğrenimi bağlamında. Gerçek soru 2020 yılına kadar kaç işin teknolojiye devredileceği değil, kaç yeni fırsatın yaratılacağı ve makineleri kendi yararımıza kullanabilirken çalışanlarımızdan daha ne kadar inovasyon sağlayabileceğimizdir. Ayak işlerini robotlara bırakırsak insan kaynaklarını serbest kılabiliriz. Bu şekilde çalışma haftanızda uzun saatlerinizi alan gündelik şeylerden kurtulursunuz. Böylece tıpkı kurumlar gibi siz de daha iyi müşteri hizmeti sunabilir, daha iyi müşteri bağlılığı sağlayabilirsiniz. 

Hareket kontrolü belirleyici olacak

Gittikçe öyle bir dünyaya dalıyoruz ki teknolojiyle girdiğimiz etkileşim bizim kendi kişisel seçimimiz haline geliyor. Amazon Echo’yu ilk kez gördüklerinde insanların tepkisini izlemek inanılmaz oluyor: onunla konuşuyoruz. Yüzlerce, binlerce yıldır bunu yapmıyor muyuz? Elimizde yalnızca klavye ve fare varken de bilgisayarlarımızla konuşurduk, ama şimdi bilgisayarlar dinleyip cevap veriyor. İster aygıtla konuşalım ve ekrana dokunalım isterse de tamamıyla farklı bir ortama dalalım, hareket kontrolü ve fiziksel hareket mutlaka bizim etkileşim kurma, araştırma, öğrenme, yaratma ve bağlantı kurma biçimimizi oluşturacaktır.

Hizmet Olarak Sunulan Her Şey (EaaS) trend olacak

Hizmet Olarak Sunulan Yazılım teknolojilerinin kuruluş dahilindeki uygulamaların yerini alacak şekilde gittikçe daha fazla benimsendiğini görüyoruz. Ancak, buna aykırı olarak hâlâ şirket içi ekiplerce, ama çok farklı bir şekilde geliştirilen çok sayıda uygulama da görüyoruz. Uygulamaların tek parçalı mimarileri artık geçmişte kaldı ve yerini mikro hizmet uygulamalarına bıraktı. Tabii bunlar yepyeni geliştirme yaklaşımları ve operasyon yaklaşımları gerektiriyor. Büyük bulut satıcı firmaları hızla girdiğimiz yeni dünya için “hizmet olarak sunulan her şeyi” sağlama vaatlerinde bulunarak yavaşça kurumsal veri merkezine sızıyor.

Hibrit bulut baskın hale gelecek

Nihayet 2020 yılında hibrit bulutun gelişen baskın mod olduğunu kabul edeceğiz. Çünkü deneyimlerimizin de bize gösterdiği gibi doğru araçları, doğru zamanda, doğru sebeplerle doğru bulutta devreye alıyoruz. Gerçek şudur ki sizin kendi kurumlarınızda bile bulunan hibrit bulut büyük olasılıkla günümüzün modelidir. Her hibrit bulut birden çok nokta arasında düşük seviyede ağ bağlanırlığı ya da VPN bağlanırlığı gerektirmez. Yeni bir hizmet olarak sunulan yazılımı her aldığınızda ortamınıza başka bir bulut ekliyorsunuz. Dünya, tanımı gereği, bir hibrit buluttur.

2020’de çalışan deneyimine odaklanılacak

Yakın geçmişte pek çok kurum önemli miktarda mali kaynağı ve insan kaynağını müşteri deneyimine odaklanmak için harcadı. Müşteri bağlılığı sağlamak için dijital platformlar oluşturdu ve Net Tavsiye Skorunuzu iyileştirmek amacıyla müşterileri elde tutmak için bu dijital platformları kullandı. Ancak 2020’de müşteri deneyiminden uzaklaşıldığını ve çalışan deneyimine daha çok odaklanıldığını göreceğiz.