IBM, hibrit çoklu bulut ortamlarında müşteri verilerinin gizliliğini yönetme yeteneği sağlayan ve yeni bir kurumsal platform olan IBM z15 sistemini duyurdu. İşletmeler, sektörde ilk olan hibrit bulutta bulunan verilere erişimi iptal etme yeteneğine sahip z15 sayesinde; verilere kimin erişeceğini yönetebiliyorlar.
Verilerin taşınması, genelde veri ihlallerinin temel nedenini oluşturuyor. İşletmelerin yüzde 60’ı; 2018 yılında bir tedarikçinin veya bir üçüncü kişinin neden olduğu bir veri ihlalini yaşadığını bildiriyor. Hibrit çoklu-bulut ortamlarının gittikçe daha fazla benimsenmesi; veri güvenliğinin ve gizliliğinin sürdürülmesi zorunluluğunu daha da kritik bir hale getiriyor.
IBM z15 sistemi, yayınlanan veya işlenmekte olan; 3 binden fazla IBM Z patentiyle dört yıllık bir gelişimin sonucunu ve yüzden fazla şirketten elde edilen girdiyle yapılan iş birliğini temsil ediyor.
IBM z15 inovasyonları aşağıda belirtilenleri içeriyor:
- Her Yerde Şifreleme – IBM, yaygın şifrelemeyi temel alıyor. Buna göre; yalnızca z15 ortamında değil aynı zamanda bir kuruluşun hibrit çoklu bulut ortamında da verileri koruma, sağlama ve verileri istendiği zaman iptal etme yeteneği sağlayarak; müşterilerin verilerin nasıl depolanacağı ve paylaşılacağı üzerinde kontrole sahip olması için kullanabilecekleri yeni Data Privacy Passports (Veri Gizliliği Pasaportları) teknolojisini duyurdu. Ayrıca z15; kuruluşların verilerini hareket ettikleri her yerden güvence altına almalarına yardımcı olmak amacıyla verileri; hibrit çoklu bulut ortamlarında, her yerde şifreleyebilir.
- Bulut Tabanlı Geliştirme – Müşterilerin mevcut uygulamaları modernleştirme, yeni bulut tabanlı uygulamalar oluşturma ve en önemli iş yüklerini bulutlar arasında güvenli bir şekilde bütünleştirme yöntemlerini geliştirerek, müşterilere rekabet avantajı sağlayabilir.
- Anında Kurtarma – Planlı ve planlanmamış kapalı kalma süresinin sınırlandırılması; böylece kullanıcıların IBM Z hizmetlerini kapatmayı ve yeniden başlatmayı hızlandırmak ve kaybedilen zamanı hızlı bir şekilde geri kazanmaları için; geçici bir kapasite artışı sağlamak için bir süre boyunca tam sistem kapasitesine erişmelerine olanak tanınmasına yönelik sektördeki ilk yaklaşımdır.
Dijital Dönüşümün Bir Sonraki Aşaması – Kritik İşin Buluta Taşınması
Günümüzde işletmeler, bulut yolculuklarının ilk yüzde 20’lik kısmını şimdiden tamamladığını bildiriyor. z15, son derece güvenli; çevik ve sürekli kullanılabilir bir platform sunarak, şirketlerin; kritik iş yüklerini (diğer yüzde 80’lik kısım) buluta taşımaları için kendi dijital dönüşüm çalışmalarında bu sonraki adımı atmalarına yardımcı olmak üzere benzersiz bir konuma sahip bulunuyor.
Günümüzde, Fortune 100 şirketlerinin üçte ikisi, IBM Z’yi, güvenli hibrit bulut stratejilerinin merkezi olarak kullanıyor. z15 sayesinde müşteriler, aşağıda belirtilenleri gerçekleştirebilirler:
- Günde 1 trilyona kadar web işlemi yapabilir, çok büyük veri tabanlarını destekleyebilir ve tek bir z15 sisteminde 2,4 milyon Linux konteynerine yatay ölçekleme yapabilirler; bu, aynı web sunucusu yükünü çalıştıran karşılaştırmalı bir x86 yalın donanım platformuna karşı z15 LPAR üzerinde çekirdek başına 2,3 kata kadar daha fazla Linux konteyneri anlamına gelir.
- Yazılım sıkıştırması yerine, Integrated Accelerator for z Enterprise Data Compression kullanılarak şifrelenmeden önce güvenli web işlem verileri sıkıştırılarak, z15 üzerinde 30 kata kadar daha az gecikme süresi ve 28 kata kadar daha az CPU kullanımı sağlanarak, kritik gecikme süresine ilişkin zorlukların üstesinden gelinebilir.
- Günümüzün dijital işletmelerinin gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmak için z14’e kıyasla %12 daha fazla çekirdek ve %25 daha fazla bellek kullanabilir.
Bulut Tabanlı Uygulama Geliştirmesinin IBM Z’ye Taşınması
IBM, geçtiğimiz ay Red Hat OpenShift olanağını, IBM Z ve LinuxONE üzerinde sağlama planını duyurdu. Bu olanak, Linux on IBM Z ve LinuxONE olanakları üzerinde bulut tabanlı geliştirme için bütünleşik araç oluşturma ve özellik açısından zengin ekosistem aracılığıyla; daha yüksek düzeyde taşınabilirliğe ve çevikliğe dönüşümü hızlandıracak. Bulut geliştiricileri, z/OS uygulamalarını, herhangi bir özel Z becerisi gerekmeden OpenShift üzerinde devreye alabilirler.