Citrix CIO’ların karşı karşıya oldukları zorlukları daha iyi anlayabilmek için, bundan kısa süre önce İngiltere’de bulunan kuruluşlardan 400 CIO ‘nun katıldığı bir araştırma gerçekleştirdi.
Bulgular CIO’nun rolüne yönelik güvenin ve iyimserliğin düşük olduğunu gösteriyor. CIO’lar, devam edebilmek için yönetim kurulunun kendilerine sabır göstermesine, destek sağlamasına ve özerklik tanımasına gereksinim duyuyor.
CIO’nun rolü dramatik bir biçimde değişiyor ve CIO’dan beklentiler hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bugüne kadar bu işin odak noktası olan BT’nin işletilmesi, yerini dijital dönüşümün gerçekleştirilmesine bıraktı. Günümüzde çalışanlar, teknolojinin sürekli olarak işlediği birinci sınıf bir dijital deneyim bekliyor ve bunu sağlamak da büyük ölçüde CIO’nun görevi.
Evet, bulut ve Nesnelerin İnterneti gibi yeni teknolojiler yıldırım hızında gelişti. CIO’lar, işletmelerine değer katmak ve üretkenliği artırmak için hiç bu kadar büyük bir fırsata sahip olmamıştı. Yine de çoğu kuruluşta; dijital dönüşüm retoriği ile gerçekte neler yapılabileceği arasında çok büyük bir uçurum bulunuyor. CIO’ların ayakta kalabilmek için tüm bu karmaşıklıkları aşması gerekiyor ve en son Citrix araştırması; bu mücadelede şanslarının çok az olduğunu gösteriyor.
Dijital dönüşümün zorlukları
Citrix CIO’ların karşı karşıya oldukları zorlukları daha iyi anlayabilmek için; bundan kısa süre önce İngiltere’de bulunan kuruluşlardan 400 CIO’nun katıldığı bir araştırma gerçekleştirdi. Bulgular CIO’nun rolüne yönelik güvenin ve iyimserliğin çok düşük olduğunu gösteriyor. Yanıt veren CIO’ların yalnızca yüzde 42’si, son iş rolünde “vizyonunu gerçekleştirebildiğini” hissettiğini belirtirken yüzde 53’ü; hedeflerinden yalnızca “bazılarına” ulaşabildiğine inanıyor.
Bir yanda, CIO’lardan dijital dönüşüme öncülük etmeleri beklenirken, CIO’ların yüzde 76’sı, kuruluşlarının BT’yi bir maliyet merkezi olarak görmeye devam ettiğini belirtiyor ve yüzde 73’ü, devraldıkları BT altyapısının kuruluşu bir dijital işletmeye dönüştürmeyi olağanüstü derecede zorlaştırdığını ifade ediyor. Yalnızca yüzde 6’sı, dijital teknolojiyi çevik ve işin bir parçası olarak tanımlıyor.
Araştırma ayrıca, CIO rolünün bugüne kadar olduğundan çok daha politik hale geldiğini gösteriyor ve bu da önemli bir engel teşkil ediyor. Neredeyse dörtte biri (yüzde 24); hedeflerine ulaşmalarını önleyen en büyük engellerin şirket içindeki eleştirilmesi mümkün olmayan fikirler veya çalışma biçimleri olduğunu iddia ediyor. CIO rolünün şirket içindeki algılanma ve desteklenme biçimi; bir başka sorun teşkil ediyor ve yanıt verenlerin yüzde 22’si, katı bütçe kısıtlamalarıyla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Yüzde 22’si ise üst düzey yöneticilerin projelerden anında yatırım getirisi elde edilmesini beklediğinden şikayet ediyor.
Araştırma, bunun sonucunda CIO’ların çalışma süresinin oldukça kısa olduğunu ortaya koyuyor. CIO’ların yarısı, son görevlerinde beş yıldan kısa süre bulunduklarını belirtiyor ve yüzde 48’i, mevcut pozisyonlarında beş yıldan kısa süre kalacağını tahmin ediyor. Yüzde 16, üç yıldan daha kısa süre dayanabileceğini tahmin ediyor. Sonuçta bir “CIO döngüsü” ortaya çıkıyor ve kuruluşların büyük ölçekli projeleri ve teknik yönünün yanı sıra gereksinim duyulan tüm kültürel ve davranışsal değişimleri gerçekleştirmek için sürekliliğe gereksinim duyması, dijital dönüşüm bakımından önemli bir zorluk teşkil ediyor.
Sabır, destek ve özerklik CIO ‘lar için kritik önem taşıyor
Çoğu kuruluş, dijital dönüşümü BT’ye bırakmak yerine, bunu gerçekleştirmek için yalnızca bu görevden sorumlu olacak bir kişi atıyor. Araştırma, ankete katılanların yüzde 60’ının dijital teknolojiye gereksinim duyduğu ilgiyi ve profili sağlamak için bir üst düzey dijital yöneticisini (CDO) işe aldığını gösteriyor. Ancak bu, tartışma konusu olan bir görüş ve CIO’ların yüzde 44’ü, CDO pozisyonunun beş yıl içinde gereksiz hale geleceğine inanıyor, yüzde 11’i ise role şu anda gereksinim duyulmadığını iddia ediyor.
İşlerin değişmesi için, CİO’ların yarısından fazlası (yüzde 52), liderlerin yatırım getirisi ile bağlantılı tartışmaları ne kadar tasarruf elde edilebileceği bakımından değil, daha fazla ne yapılabileceği bakımından ele alması gerektiğini öneriyor ve yüzde 45’i ayrıca, yönetim kurulunun daha fazla risk iştahını teşvik etmesi gerektiğini düşünüyor. CİO’lar, devam edebilmek için yönetim kurulunun kendilerine sabır göstermesine, destek sağlamasına ve özerklik tanımasına gereksinim duyuyor. Böylece, rollerinde daha uzun süre kalmak için motive olabilir ve vizyonlarını gerçeğe dönüştürebilirler. Teknolojinin ve BT’nin dijital dönüşüm bakımından taşıdığı önemi göz önüne aldığımızda, CİO rolünün 2019 yılında çok daha kritik hale geleceği çok açık. Bu rolü anlamak ve gereken şekilde desteklemek önem taşıyor.