IoT Pazarı nın günden güne büyüdüğünü görüyoruz. Birbirinden bağımsız 11 milyarın üzerinde cihazın bağlı olduğu bir ağ düşünün. Bu cihazların etkileşimleri, yeni fırsatlar yaratacağı gibi aynı zamanda da cihazların ihtiyaçlarını karşılamak için yeni çözümlerin ortaya çıkmasına ön ayak olacak.
IoT Pazarı ilgi çekmeye devam ediyor. Hali hazıra kullanılan IoT platformlarının etkileşiminde veya yeni ortaya çıkacak IoT platformlarının yaratım aşamasında fırsatları değerlendirmek bizim elimizde. Güncel teknolojileri takip edip ihtiyaca özel çözümler geliştirirsek IoT devrimi içerisinde yer almak beklediğinizden kolay olabilir.
Yapay Zeka (AI) IoT’yi Daha Akıllı ve Verimli Çalıştıracak
Herkes Yapay Zeka teknolojilerinin yapabildiklerinden bahsediyor. Fakat bir sürü insan bu teknolojinin ne olduğunun farkında değil. 2018, IOT sistemlerini çalıştıran beyin rolü anlayışının yayılması için ön ayak olacak yıllardan bir tanesi. Yapay Zeka sayesinde derin öğrenme, doğal dil işleme, resim tanıma ve eldeki bilgiler ışığında karar verme IoT cihazlar üzerine ekleniyor. Gittikçe daha fazla cihaz birbirine bağlanacak ve Yapay Zeka teknolojileriyle birlikte bu cihazlar birbirlerine konuşma yeteneğine sahip olacak. Bu sayede cihazların insanları daha iyi anlaması sağlanarak daha verimli bir yaşam elde edilecek. Yapay Zeka hali hazırda kullandığımız IoT sistemleri üzerindeki boşluğu dolduracak. Yeni nesil etkileşim sayesinde birçok sektör şekil değiştirecek.
Daha Fazla İşlem Gücüne İhtiyaç Var
Günümüzdeki IoT pazarı sistemlerinin arkasında büyük Bulut yapıları yer alıyor. Ön tarafta gün yüzüne çıkan avantajlar iş arka tarafa gelince yerini kompleks yapılara ve sürekli artan işlem gücü ihtiyacına yerini bırakıyor. Ağa bağlı cihaz sayısı ve IoT çözümleri çoğaldıkça işlem gücüne olan talep de artacak. Bu konuda farklı görüşler olsa da önemli olan kurulu sistemin çalışmasının devam etmesi. Veri toplanan ön yüzdeki cihazlar (kameralar, sensörler, akıllı telefonlar) performans açısından çok şey sunmasa da burada yer alan işlem gücünü de verimli kullanmak şart. Bu sebepten cihazlar üzerinden elde edilen her verinin sisteme aktarılmasındansa değerli veriyi cihaz üzerinde tespit edip aktarmak daha verimli bir çözüm olacaktır. Bu sayede arka tarafta gerekli işlem gücü de verimli bir şekilde kullanılabilecek.
Blockchain, IoT’nin Dermanı Olabilir
Blockchain’i kısaca şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir dağıtık veri tabanı olarak tanımlayabiliriz. Adından da anlaşılacağı gibi zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ama kırılamayan Blockchain teknolojisi, bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapmaya izin veriyor. Böylece işlemler direkt olarak alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Aracıları ortadan kaldırdığı için mevcut sistemlere muhalif olduğu doğru. Ancak günümüzde bankaların da dahil olduğu farklı oyuncular e-ticaret, dosya paylaşımı ve haberleşme gibi işlemler için Blockchain’i keşfetmeye ve kullanmaya başladı bile. Bankalar ve Blockchain’in geleceği Blockchain’in interneti temelden değiştirebileceğini, dijital bir kimlik olarak kullanılabileceğini düşünenler de bulunmakta.
Blockchain ve IoT pek çok açıdan birbirleri için yaratılmış gibi gözüküyor. Blockchain, IoT pazarı makineleri arasında gerçekleşen milyonlarca işlemin ayrıntılarını kaydetmek için çok uygun bir yapı sunuyor. Bu iki teknoloji arasında yakınsama fikrinin konuşulduğu çözümler için çalışmalara başlanmış durumda. Bu iki teknolojinin birlikte kullanıldığı çözümleri yapın zaman içerisinde görmeye başlayabiliriz. IBM geçtiğimiz yıl yaptığı açıklama ile bu tarz bir çözüm sunacağının sinyalini verdi. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
Üretim ve Endüstri Standartları Değişecek
IoT’nin endüstriyel açıdan hızla büyüyeceği konusunda herhangi bir soru yok. Bu durum insan anlayışının ve etkileşimlerinin önünü açacak gibi gözüküyor. Şu anda sunulan gerçek zamanlı veriler ve gerçek zamanlı bilgiler makineler üzerinde yoğunluğa sebep oluyor ve insanlar üzerlerindeki aşırı yüklerden şikayetçiler. Aşırı yük yeni gelecek teknolojilerle birlikte ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Yapay Zeka motorları bu konudaki soruna büyük bir çare olarak kapıda bekliyor ve 2018 yılı Yapay Zeka kullanımının çok daha fazla olacağı bir IoT kavramını gün yüzüne çıkartacak.
IoT Pazarı Büyümeye Devam Edecek
Şimdiye kadar IoT projelerinde ufak iş değerlerinin yaratıldığını gördük. 2018 yılında bu durum devam edecek, gerçek büyümenin ise 2019 ve 2020 yıllarında yaşaması bekleniyor. 2018’de gün yüzüne çıkacak IoT projelerinin ana hedefleri, taktiksel ve içsel bir seviyede kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Dönüşüm amaçlı değil de hızlı faydalar içeren stratejik kullanım örneklerini görmeye devam edeceğiz.
Araştırmalar 2019 Yılını İşaret Ediyor
2017 yılında IoT pazarı teknolojileri ve kullanımı üzerine yapılan araştırmalar dikkat çekici sonuçları ortaya koyuyor. Bu araştırmalardan biri olan Aruba’nın yaptığı araştırmaya göre; hemen hemen bütün iş liderleri (97%) IoT’yi anlıyorlar, ancak çoğu ise IoT’nin tam tanımı ve kendiişleri için ne anlama geldiği açısından net değiller. Araştırma sonuçları, IoT’nin mevcut durumunu ve farklı endüstriler üzerindeki etkisini değerlendirmek için 20 ülkedeki 3,100 BT ve iş açısından karar verme seviyesindeki yöneticilere sorular soruların cevaplarından ortaya çıkmış durumda. Araştırmaya katılan ülkeler arasında Türkiye’de bulunmakta.
Araştırmaya katılan iş liderlerinin sadece %16’sı IoT yatırımlarından büyük bir kazanç elde etmeyi planlamışlar, ancak uygulamadan sonra yöneticilerin %32’si kâr artışını gerçekleştirmiş. Benzer şekilde, yöneticilerin sadece %29’u IoT stratejilerinin iş verimliliği artışına neden olmasını beklerken, fiili sonuçlar %46’sının verimlilik kazancı sağladığını gösteriyor.
IoT’nin beklentileri aşan iş kazançları ile iş dünyasının 2019’a kadar IoT’yi büyük oranda benimsemeye başlaması sürpriz olmayacaktır. Fakat birçok yönetici IoT’yi işlerine nasıl uygulayacaklarından emin değiller, IoT’yi uygulamakta başarılı olanlar, bir rekabet avantajı elde etme açısından iyi konumlanmış oluyorlar.
Global Organizasyonlar IoT’yi nasıl kullanıyorlar
Farklı endüstrilerde IoT pazarı olgunluk seviyesinin değiştiğini göstermektedir. Aşağıdaki beş endüstri, IoT’nin benimsenmesinde lider konumdadırlar. Bunlar, odaklı ve kullanım senaryosu yaklaşımı ile IoT’nin benimsenmesinden somut ticari faydalar elde etmişlerdir.
Kurumlar Verimlilik ve Etkinlik İçin Akıllı Bir İşyeri Yaratıyor
Her on kurumdan yedisi (%72) işyerine IoT cihazlarını kurmuşlar. Kapalı mekâna dayanan servisler, uzaktan gözlemlemeden sonra, çalışanların verimliliğini artırmak açısından en umut veren ikinci kullanım durumu olarak gösteriliyor. Yüzde 20’si en önemli kullanım durumu olarak uzaktan aydınlatma ve ısıtmanın çalıştırılmasını bildirmiş, ancak gelecekteki IoT kurulumları sorulduğunda bu sayı iki katına çıkarak %53 olmuş.
Bugün gerçekleştirilen somut sonuçlara bakıldığında, %78’i işyerinde IoT pazarı kullanımının BT ekibinin verimliliğini artırdığını söylerken, %75’i de kârlılığı artırdığını belirtiyor.
IoT özellikli izleme ve bakım sayesinde Endüstriyel sektör, görünürlük durumunu ve iş verimliliğini arttıyor: Sektörde her on katılımcıdan altısından fazlasında (%62) IoT önceden uygulanmış. Temel endüstriyel fonksiyonları izlemek ve korumak için IoT’nin kullanılması, sektörde en etkili kullanım durumu olarak belirlenmiş. Bugün endüstriyel organizasyonlarda, fiziksel güvenlik için IP temelli gözetleme kameralarının kullanımı henüz başlangıç aşamasında ve sadece %6’sında kurulmuş durumda. Bununla birlikte gelecekteki kurulumlar sorulduğunda gözetim beş kat artarak %32’ye çıkıyor.
Sektör genelinde, %83’ü iş verimliliğinin arttığını, %80’lik bir kesim ise organizasyon çapında görünürlük durumunun iyileştiğini bildirmiş.
Sağlık sektörü, hastanın izlenmesini daha iyileştirmek, maliyetleri düşürmek ve yenilikçiliği teşvik etmek için IoT’yi kullanıyor: IoT kurulumunda üçüncü en önemli gelişme, sağlık organizasyonlarının global olarak %60’ının merkezlerinde IoT cihazlarını kullanıyor olmasıdır. Sektör genelinde, yöneticilerin %42’si bir numaralı IoT kullanımı olarak izleme ve bakım işlemlerini görmekteler—bu diğer tüm sektörlerden yüksek bir oran. Bu, modern sağlık endüstrisinde, IoT özellikli hasta izlemenin önemini ortaya çıkarıyor. Onda sekiz oranında inovasyonda bir artış rapor edilirken, %73 kadarı maliyetlerde düşüşü rapor etmiş.
Perakendeciler, kapalı alan lokasyon teknolojisini kullanarak müşterilerle etkileşime girmekte ve satışları artırmaktalar: Perakendecilerin sadece %49’u IoT teknolojisini kullanmakta, ancak bunların %81’i müşteri deneyiminde iyileşme bildirmekte. İyileşmiş bir müşteri deneyimi, muhtemelen müşteri sadakati ve sonunda da gelirler üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.
IoT için izleme ve bakımın yanı sıra, bir numaralı IoT kurulumu olarak müşterilere kişiselleştirilmiş teklifler ve ürün bilgileri sunan mağaza içi lokasyon servisleri gösteriliyor. Perakendecilerin onda dördü gözetimi en önemli ilk üç kullanım durumuna yerleştirmişler.
Hükümetler IoT’nin benimsenmesinde geride kalıyorlar, eski teknoloji ile boğuşuyorlar, ancak yine de maliyetleri düşürme konusunda fayda görüyorlar: IoT’nin benimsenmesinde en yavaş kesim olan yerel yönetimlerin sadece %42’si IoT cihazlarını ve algılayıcılarını kurmuş. BT karar vericilerin üçte biri (%35), yöneticilerin IoT’yi anlamadıklarını, bu oranın global ortalamanın iki katı olduğunu iddia ediyor ve bu sektörde IoT’nin geniş oranda benimsenmesinin önündeki en büyük engelin eğitim eksikliği olduğunu öne sürüyorlar.
Devletin BT departmanlarının yaklaşık yarısı (%49) eski teknoloji ile boğuşurken, kamu sektöründe IoT’yi kullananların onda yedisi ana kazançları olarak, maliyet tasarrufunu ve organizasyonda görünürlükteki iyileşmeyi gösteriyorlar.
Veri Bağlamı ve Güvenlik Sorunu
Bu olumlu dönüşlerin yanı sıra çalışma, BT liderlerinin fark ettiği bir takım engellerin, IoT’nin daha fazla ticari etki yapmasını engellediğini de ortaya çıkardı. Özellikle, kurulum maliyeti (%36), bakım (%39) ve eski teknolojinin entegrasyonu (%39) önemli sorunlar olarak öne çıkıyorlar.
En göze çarpan nokta da, çoğu IoT kurulumunda bulunan güvenlik hataları. Çalışma, organizasyonların %83‘ünün IoT’ye ilişkin bir güvenlik ihlali yaşadıklarını ortaya çıkardı. Katılımcıların yarısından fazlası, dış saldırıların, bir IoT pazarı stratejisinin benimsenmesi ve uygulaması için önemli bir engel oluşturduğuna dikkati çektiler. Bu, güçlü bir ağ erişim kontrolü ve politika yönetimi üzerine kurulmuş olan bütüncül bir IoT güvenlik stratejisinin, sadece kurumları korumayacağını, aynı zamanda BT birimleri için güvenlik yaklaşımını da basitleştireceğini doğruluyor.
Verileri alma ve etkin bir şekilde kullanma yeteneği, “Nesnelerin Internetini belirleyen şey” olarak tanımlanıyor, ancak bu, global organizasyonlar için açıkça başka bir zorluk olarak görünüyor. IoT’yi benimseyen organizasyonların yaklaşık tamamı (%98) verileri analiz edebileceklerini iddia ederken, katılımcıların tamamına yakını da (%96) bu verilerden değer yaratmada zorluklar olduğunu düşünüyorlar. Şirketlerin üçte birinden fazlası (%35), kurumsal ağlardaki verileri ayıklamamakta ve analiz etmemekteler, bu nedenle iş kararlarını iyileştirebilecek bilgilerden yoksun kalmaktalar.